- 142 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Affettik Mi?
Her insanın bir kırılma noktası vardır. Duygular insanlara özgü olaylardır çünkü. Herkes kırılır ama herkes affetmez. Aslında affetmenin arkasındaki sır perdesini aralayabilseydik o kadar güzel tebessüm ederdik ki görene bulaşırdı. Fakat bizler öylesine kör olmuşuz ki kendi elimizle kendimizi yıpratıyoruz.
Kişisel gelişim yazarı olan Bülent Gardiyanoglu bir kitabında şöyle bir hikayeden bahseder:
"Bir lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur:
“Bir hayat deneyimine katılmak ister misiniz?”
Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. “O zaman” der öğretmen.
“Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin”Öğrenciler bunu da yaparlar.
“Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!”Öğrenciler , bu işten pek bir şey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarını üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendisine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:“Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın, o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun.”Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendisine “Peki şimdi ne olacak?” der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:“Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? hep yanınızda olacaklar.”Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikayete başlarlar:“Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor.”“Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, insanlar tuhaf bakıyorlar bana artık.” “Hem sıkıldık, hem yorulduk?”Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:“Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz.Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz, halbuki affetmek en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir…."
O zaman ruhumuzdaki yüklerden kurtulmak için; ’Hadi Affedelim’...
YORUMLAR
Affetmek ruhumda olmayan bir şey. Yıllar öncesinden yaptıkları aklımda sayısız insan için zihnimde belli bir zaman birimi ,hafıza kaydı her zaman vardır. Kişilikle alakalı yani. Ruhunuz karşınızdaki kişinin istemediğiniz davranışına bir reaksiyon vermeye sizi zorlar .Eğer ki eylemsizlikle iş , o zaman hafızaya o kişi yerleşir ve unutulmaz. Toplum çağı artık eski sevgi dolu günleri unutturmaya çalıştığı da açık. İnsanlar para hırsıyla çevresini ateşe atmaktan çekinmez. Kişilik bozuklukları ,artan toplumsal baskıyla arttı. Hoş görü ,insani değerler artık yok. Benim gibi hassas ,iyi yürekli insanlara da yer yok. Nasıl da unutuldu insanlık? Bazen karşılaştığım bana saygısızlık yapmış çok yakınlara dahi ruh halleri ,narsisizm eğilimi , kariyer ,statü merakıyla insan ilişkilerini sadece o statü ile kesiştirmeleri de dehşet. Mütevazilik bir zaaf olarak görülmekte. Bu yüzden yıllar geçse de yapılan kötülük kavramlı eylemi affetmem imkansız. İyilik de öyle. Tebrikler böylesi derin yazım için...
Vaveyla01
Kavramsal Empati Yılmaz S
Bu tarz yazımlar psikolojik tanımlamalara çok açık. Onun içinde insanın SADIK HİDAYET olası gelir. Çünkü bu alanın dünyadaki en etkili isimlerinden. Affetmekse sizin yazımınız gibi kendimize yaptığımız iyilik. Ruh izin verirse...
Ruhlara Abıhayat
Lakin karaktersizlik suyun kaynağında bozukluktur.
Eskisi gibi ol her defasında daha büyük yara açacak ve aynı pişkinlikle yine gelecek.
Mevlana derki ben iyi oldum derse inanma, kalbinde illet hastalık var konuş lakin onun bir akrep olduğunu hep bil güvenme, kablumbağa akrep kıssası gelir hep kulaklarıma akrebinse şu sesi
Kusura bakma dayanamıyorum
Ve hasta eder zehirler seni
En iyisi seni aptal sananların ağzına kürekle vurmak
Diyorya
Ya yaşat
Ya öldür
Fakat yaralı bırakma
Ne gariptir
Birinin seni sevmesini istiyorsan döv onu diyor.
Kilimi dövmekten maksat tozunu almaksa
Ya Allah bismillah...