- 135 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Meçhul Gece ve İsimsiz İhtiyar
Peter, karanlık bir patikada yavaş adımlarla yürüyordu. Yolun sonu nereye varacak kendisi de bilmiyordu. Aniden bir çıtırtı duydu. Nereden geldiğini bilmediği bu ses onu bir hayli ürkütmüştü. Bir adım daha atamadı ve olduğu yere yığılıp kaldı.
Gözlerini sabaha doğru açtığında ise tanımadığı bir yerde buldu kendini. Peki ama buraya nasıl gelmişti? Uyuduğu divanda bu sorunun cevabını ararken birdenbire kapı gıcırtısıyla irkildi. Gıcırdayan kapıdan içeriye esmer tenli yaşlı bir erkek süzülüverdi. Kulübedeki eşyalara aşinalığından anlaşıldığı kadarıyla kulübe yaşlı adama aitti.
İhtiyar, kısık bir sesle yatmakta olan delikanlıya seslendi. Yeterince dinlenebildiniz mi? Evet, diye cevap verdi Peter ve ekledi. Benim burada ne işim var? Siz kimsiniz? İhtiyar, şöminenin yanında duran iskemleye oturdu ve delikanlıya olanları anlatmaya başladı.
Her gece yaptığım gibi dün gece de Fred’i gezdirmeye çıkmıştım. Kulübemin yakınındaki ormanda yürüyüş yaparken benden birkaç metre ötede olan Fred havlamaya başladı. Gece vakti neden havladığını anlamak için koşarak yanına vardım. Sizi yerde baygın bir şekilde yatarken buldum. Var gücümle sizi sırtladım ve kulübeme getirdim. Bedeniniz buz gibiydi bu sebeple sizi şöminenin yanındaki divana yatırdım. Sabaha kadar sabırla uyanmanızı bekledim.
Peter, o saatte ormanda ne işi olduğunu kendisi de anlayamadı. Sahi neden hiç tanımadığı bir ormanda yürüyordu. Bunu kendisi de bilmiyordu. Tek hatırladığı o gün işten kovulduğuydu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.