- 91 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYAT DEVAM EDİYOR
Yataktan kalktım. Yekpare cam pencereden aşağıdaki kayalıklara, köpüklenerek kabaran, geri çekilen dalgalara, uzaklara, uzaklara baktım.
Her şeye rağmen HAYAT DEVAM EDİYOR!
Kendi vatanımız da dahil dünyanın her yerinde insanlar birbirini vahşice öldürüyor olsalar da hayat devam ediyor. Devletimiz her ne kadar bir avuç dinci çete mensubu tarafından ele geçirilmiş ve nefes almakta zorlanır hale gelmişse dahi, HAYAT DEVAM EDİYOR.
Ne vardı yani... Şu Kürtler de kendilerine bahşettiğimiz aydınlık, modern, pırıl pırıl Türk kimliğini kabul etselerdi fena mıydı sanki? Ama yok, ille de feodal, geri, köylü, dağlı Kürt olmayı tercih ettiler. Ve gün geldi devran döndü, Kürtler kendi aydınlatmalarını yaratıp bizi de geçtiler. Biz geride kaldık!
Misal, onların partilerindeki kadın yönetici, milletvekili, belediye başkanı sayısı bizimkilerden kat kat fazla. Hani onlar köylü ve feodaldi, biz kentli ve moderndik? İşte bunu kendime bile itiraf etmekte zorlanıyorum. Aydınlanma denilen şey, tarih akarken bir flaş gibi patlayıp sönme ânıdır. Biz, o "ân"ı sonsuza dek sürecekmiş gibi düşündük. Oysa kesintisiz aydınlık için kesintisiz ışığa ihtiyaç vardır, flaş patlamasına değil. Aydınlanma sonsuza dek sürecek bir süreçtir, bir anla sınırlanamaz. Biz o "ân"a takılıp kaldık ve herkesi bize benzemeye zorlarken kendimizi yenilemedik, güncellemedik. Zaman bizi eskitti ve bizim aydınlanmamız hiçbir yeri aydınlatmıyor artık. İşte bu yüzden dinciler bile gelip bizi geçmeyi, devleti ele geçirmeyi başardılar...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.