Nadasa Bırakılan Sevda -3
Nadasa Bırakılan Sevda -3
Yıllar geçti... Nadasa bırakılmış sevdalarım hâlâ kalbimin derinliklerinde bir yerde duruyor. Kimseyi bilmediğini ama bir baharı bekliyorum; belki bir umut, belki bir ışık, ama en çok da bir gün o sevdalar filizlenir mi diye soruyorum kendime. Her yeni sabaha başlarken, geçmişin ağırlığını fazlasıyla tüketiyor. Her akşam gökyüzüne baktığında, yıldızların arasında sakladığım o sevdaların ticaretine izin veriyordu.
Bir gün, uzun bir yürüyüşe çıktım. Adımlarım beni bilmeden eski bir parka taşındı. Yıllar önce onunla burada buluşurduk. O an yazılan ki, nadasa bırakılan sadece sevdalar değil; Anılar da aynı yerde dinleniyor, unutulmayı bekliyor. Bir bankada biriktirdiğim ve çevreyi çevreleyen. Gözüm anında karşıdaki ağaca bağlanır. O ağacın altında ne çok konuşmuştuk, ne çok gülmüştük.
Bir ses yankılandı kulaklarımda, geçmişteki bir anı gibi:
"Bir gün buraya tekrar geleceğiz, söz ver bana" dedi o. Gözlerimi kapattım ve fısıldadım:
"Ben sözümü tuttum, ama sen neredesin?"
Bir rüzgar tahmini. Rüzgar, olayların getirdiği tozları savurdu sanki. İçimde bir şeyler koptu. O an okunur ki, o nadasa bırakılmış sevdalar sadece anlarda değil; her yerde, nefesinde saklı. Ne zaman bir rüzgar esse, o eski günleri getirir bana. Kalbimin derinliklerinde bir sızı her fırsatta bulabilirim. Gözlerim dolsa da, hiçbir zaman dökülemedi veya gözyaşlarını.
Bir akşam eski bir dostla karşılaştım. Uzun zaman sonra ilk kez konuşuyorduk.
"Sen değiştin" dedi bana. "Eskiden onun isteğiyle gülerdin. Şimdi neden bu kadar sessizsin?" Ona dönen cevap verdim:
"Bazı değişiklikleri değiştirir insanları. İçinde sakladığın sevdalar, umutlar ve kaybolurlar... Her biri bir iz bırakır. Zaman öğrenirsin ki, nadasa bırakılır bazen tek bakımıdır. Bazı topraklar dinlenmeli ki bir gün yeniden yeşerebilsin."
Sonra devam ettim, adımlarım ağır, takip ediyorum daha da ağır... Kendime o gece şunu sordum: "Bir gün o sevdalar filizlenir mi?" İçimdeki ses cevap verdi:
"Hayır. Onlar senin gömdüğün yerde kalacak. Belki sen unutsan da, dünyayı unutacak. Çünkü bazı sevdalar unutulmak içindir."
Bir gün yine aynı parkta otururken, oradayken geçen bir çocuk gördüm. Elinde bir çiçek vardı, büyük bir mutlulukla koşuyordu. Birden çok eski günlere gittik, onunla parkta buluştuğumuz zamana... Bir çiçeğin gülümsemesini hatırladığım. Gözlerim doldu, çünkü o günlere dönmek, o eski sıcaklığı hissetmek istiyordum. Ama okuyan ki, geçmiş bir toprak gibidir; Üzerinde yürüyebilirsin ama aynı çiçek bir daha orada olanlarsın.
Bir başka gün, bir arkadaşım bana bir tavsiye verdi:
"Geçmişi bırak. Yeniden başla, yeni sevdalar filizlendir." Derin bir nefes satın aldım ve dedimmki
"Bazı sevdalar bir kere yaşanır, bir kere gömülür. Ben onları yeniden ekmek istemem. Çünkü nadasa bırakılmış sevdalarım var benim. Onlar filizlenmez ama kalbimde her zaman bir yer kaplar."
O an fark ettim ki, belki de nadasa bırakılmış sevdalar sadece bir bekleyiş değil, aynı zamanda bir kabul edindi. Yıllar programlı, bu sevdaları serbest bırakmak istedim. Ama her fırsatta bir köşeyi yeniden sakladım. Çünkü bilir insan, bazı şeyler ne kadar zaman geçerse geçsin, asla muhteşem.
Ve o akşam, yıldızların altında otururken, gökyüzüne bir dilek sürdüm:
"Belki bir gün, nadasa bıraktığım bu sevdalar filizlenir. Belki bir gün, doğru zaman gelir ve o bekleyiş son bulur. Ama o gün dek, ben onları büyütmeye devam etmeye devam ediyorum."
Bir rüzgar daha esti, yüzümü okşadı. Gözlerimi kapattım ve içimde bir huzur hissettim. Çünkü o sevdalar orada, kalbinin en derin köşesinde, ortaya çıkacak.
Hepsi bu kadar... Ve belki de daha fazlası.
Ben nadasa bırakılmış sevdalarımı, içimde büyüttüm
Hepsi
Bu kadar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.