- 95 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATIMIZDAN HAYRETLER
“İyi bir giyim, tavsiye mektubudur.” - Cenap Şehabettin
“Tembellik olursa erdem asla ileri gitmez.” -Jamaika Atasözü
Özgün bir söz daha var: “ İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, düşünceleriyle uğurlanırlar! ” Neden bunu yazma gereğini duydum dersiniz? Nedenine değineyim. Birbirimizle iletişim kurarken gördüğümüz ilk obje dış görünüşümüzdür. Yani yüzümüz ve giyim kuşamımız. Haliyle karşı tarafta ilk göze çarpan bu yönümüz olmaktadır. Okulda öğretmenin sakalı yüzünü örtmüş, saçını tepeye bağlamış durumda gören öğrencisi, evde annesine ne diyor duydunuz mu? “Anne öğretmenimiz çok çirkin! ”
Memurun, öğretmenin geçmişte kravatlı takım elbise ile görev yaptığına alıştık. Erkeklerde kirli sakal modası aldığı yürüdü. Kirli sakal, gencinde yaşlısında moda oldu. Tembellik ağırlık kazandı. Tembellik bütün olumsuzlukların anasıdır.
Bayanlarda dik burun ve şişirme dudak, aldı yürüdü! Bayanlardın modası da bu görüntü olmaktadır. Gerek televizyon ekranlarında ve gerekse toplumsal yaşamda dikleştirilmiş burun ve şişirilmiş dudak, gözlerimize yansımaktadır.
En önemlisi Türkçe düşmanlığında değinmek isterim. Yazlık giysilerde, pantolonlar yırtık, pırtık pantolonlarda, reklamlarda ve iş yerlerinin levhalarında kimi yabancı sözcükler yüzümüze çarpılıyor! Acaba başka bir ülkede miyiz, düşüncesine daldığımız oluyor. Bakıp kalıyoruz. Acı ama gerçek! Oysa güzel Türkçemizi dizelerimize nakışladık:
Güzel Türkçem, tatlı dilim /Ağız tadı, bal şekerim. /Düşüncemdir ilmek ilmek /Ak kâğıtta sergilemek. /Anadilim, sıcaklığım / Sesim, özüm, yüz aklığım. /Kırda çiçek, kitapta söz /Petek petek damlayan öz. /Salkım salkım üzüm bağım /Elmam, ayvam, şirin narım. /Şiir şiir kitaplığım /Simge simge al bayrağım. /Güzel Türkçem sevincimsin /Hem gündüzüm, hem gecemsin.
Başkaca gözlemlediğimiz hayatımızdaki hayretler:
❂ Toplu taşım araçlarına biniyor, 2-3 kişilik yeri kaplamak istiyor. Yaşlılıklara ve diğerlerine ayrılmış yerlere oturuyor ve onlara yer vermemek için uyuma numarası yapıyor.
❂ Aracını öyle boş yere park ediyor ki önüne de, arkasına da kimse park edemiyor.
❂ Aracını caddenin ortasında bırakıyor, tam bir trafik keşmekeşi… Bekliyorsun, bakıyorsun ki elinde bir paket sigarayla bir adam marketten çıkıyor ve aracının kapısını açıyor.
❂ Bakıyorsunuz biri yanındakiyle konuşuyor; 100 metre ötedeki insanlar onu duyabiliyor.
❂ Dairesinde çıkardığı ses, alttaki komşuyu da, üstteki komşuyu da rahatsız ediyor, ayırdında değil.
❂ Balkonundan aşağıya öyle şeyler atıyor ki akıl alır gibi değil!
❂ Basit bir uyarıda, anında kendini kaybediyor!
❂ Piknik yapıyor, arkasında çöplük bırakıyor.
❂ Aile, çocuk yetiştiriyor, adeta canavar büyütüyor.
Bireylerin kirlilik te, gürültü de, haksızlık ta umurlarında değil! Hoşgörüsüz, saygısız, sabırsız insan yığını arasında yaşamak zor sınavdır.
Esenlik dileklerimle…
*
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.