- 101 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
MUHSİN DURUCAN KİTAPLARI
MUHSİN DURUCAN KİTAPLARI
Yrd. Doç. Dr. Ülkü VARLIK
Biga İİBF Kamu Yönetimi Bölümü Başkanı’nın kaleminden...
*
"Sanatçı, alnında ilk ışığı duyan insandır.”
K. Atatürk
“Ben kitaplarımı değil, kitaplarım beni ortaya çıkarmıştır.”
Montaigne
"İnsan odur ki bırakır her yerde bir eser,/ Eseri olmayanın yerinde yeller eser."
Mevlana
“Eğitimci yazar Muhsin Durucan’ı Edirne’de Eğitim Müfettişliği görevini sürdürdüğü kişiliğiyle dik duruşlu yıllarından tanırım. Geçmişte Edirne Trakya Tv’de Haber Aktif Programı’nda konuğum oldular. Bu programlarda Durucan’ın şiirleri ve yazıları işlendi tümce tümce…
İletişimimiz dünden bugüne sürmektedir. Durucan’ın şimdiye dek on sekiz kitabı yayınlandı. Yayınlanmış yapıtlarına kısa kısa değinmek gerekirse:
1-Bir Tutam Şiir: Eğitsel ve sosyal şiirlerinden bir demeti içermekte olup 1970 yılında yayınlanan ve öğrencilere yönelik ve ilk yapıtı.
2-Bir Heybenin İki Gözü: Heybesinin birinci gözünde duygularını koyduğu doğa., yaşam ve yurt şiirleri; ikinci gözünde önemli sayılacak kimi yazıları zevkle okuyoruz. 1975 yılında yayınlandı.
3-Umut Türküsü: Yazarımız, öğretmenlik mesleğini sürdürmekte olduğundan, kitapta kaleme aldığı ünitelere uygun öğrenci şiirleri var. 1976’da İzmir’de basılmış olup 35. sayfadaki kimi “güzel sözler” okunmaya değer.
4-Söz Kaynağı Anadolu: Durucan Yayınları’nın dördüncüsü olarak geçmekte. l979 yılında Isparta’da basılmış. Büyük Şairimiz Cahit Külebi tarafından kaleme alınan ‘Sunu’ okunmaya değer içerikte. Yapıtın son kısmında kimi yazar ve şairlerimizin Durucan’ın kitaplarına ilişkin değerlendirmeleri yer almakta.
5-İlimiz Denizli: Denizli ilinin ayrıntılı bir incelemesi olup Özgül Yayınları’nca Durucan’a yazdırılmış ve MEB’nın 2207 Sayılı Tebliğler dergisinde tavsiyesi yapılan araştırma ve tanıtım kitabı.
6-Eğitim ve Mutluluk: 1991, 1992 ve 1998 yıllarında olmak üzere üç kez basımı yapılmış, el altı-başucu kitabı. Zaman zaman okunması gereken özgün bir yapıt... Milli Eğitim Bakanlığı’nca 2349 Sayılı Tebliğler Dergisinde tavsiyesi yapılmış. Kültür Bakanlığı’nca yeterli sayıda satın alınan kitap, yurdumuzdaki kütüphanelere gönderildi. Düzyazı ve şiirlerle bezeli okunası bir çalışma.
7-Canca Şiirler: Kapak görüntüsü gibi, içindeki şiirler de albenili! 1997 yılında İstanbul’da basılmış. Şiirler konularına ve ana duygusuna(tema) göre sıralanarak altı bölüm halinde sunuldu. ‘Şiir Gözlüm’ ile başlayıp ‘Güzel Kıbrıs’ım’ ile noktalanmakta.66. sayfadaki ‘Cangülleri’ kapak kompozisyonu ile özdeşik. Bu yapıttan da Kültür Bakanlığı’nca yeterli sayıda satın alınarak kütüphanelere ulaştırıldı.
8-Anma ve Kutlama Günleri: Ders kitapları A.Ş. tarafından İstanbul’da Aralık-2000’de basılan Muhsin Durucan’ın sekizinci kitabı. Özenle ve hazırlanmış uzun soluklu bir çalışmanın ürünü. Benzerlerine kıyasla başarı çizgisi görüntüleyen bir çalışma. Her kesimden yöneticilere (özellikle vali, kaymakam, milli eğitim müdürü, okul müdürü, gibi) öğretmenlere, öğrencilere, ana-babalara ve ilgi duyanlara armağan edilebilecek nitelikte bir kitap! Beş bölüm ve 208 renkli sayfadan oluşan yapıt, Kültür Bakanlığı’nca yeterli sayıda satın alınarak kütüphanelere gönderilmiş ve kimi kitapçılarda da bulunmakta.
Bu yapıt için Durucan : “Gözlük numaramı artıran, uzun soluklu bir çalışmamın sonucu ve günceldir.” diyor. Kitapta Edirne’de yaşamını sürdüren Ertan Sezer, Metin Koca, Necdet Tezcan, Özlem ve Mehmet Ağırgan’ın şiirleri yanında; Tekirdağlı eğitimcilerden Niyazı Orhan, Yücel Coşkun ve Ali İhsan Tertemiz’in ürünleri yer almakta. Kültür Bakanlığı’nca satın alınarak kütüphanelere gönderildi.
9-Durucanca Duygular: Kendi yayını olup Durucan’ın 9.kitabı. Eylül 2004-İstanbul baskılı. Yürekten kopup dizeleşen şiirleri içermektedir. Yer yer Cahit Külebi biçemi(üslup) egemen. Albenili kapak kompozisyonu arasında 96 sayfada ‘Sevda Kentim” ile başlayıp ‘Alara’ ile tamamlanmaktadır.
10-Düşüncemiz Sizinle: ‘Durucanca Duygular’ ile ‘Düşüncemiz Sizinle’- yazarının ağzından- “ikizlerim” sözcüğüyle nitelendirilmekte. Her ikisi de aynı tarihte ve aynı yer baskılı. Her ikisinin de kapak düzenlemesinde belirgin benzerlikler görülmekte. Kapak resimleri, şair ressam Mehmet Ergönül ’e ait. Yayınevlerinin duyarsızlığına inat, yazarının tüm güçlüklere katlanarak yayımlamış olduğu çalışmaları…
Düşüncemiz Sizinle; armağan olabilecek özellikte ve ‘Eğitim ve Mutluluk’ çizgisinde el altı-başucu kitabı. Onlarca adla renklendirilmiş özveri damlacıkları ve düşünceler var. Yoğun ilgi ile okunabilecek; çoğunluğu gazetelerde ve dergilerde yayınlanmış beğeni toplayan örnek yazılar, 192 sayfaya sıkıştırılmış. Ancak okunduktan sonra üzerinde konuşulabilecek titiz bir çalışmanın ürünü, denebilir.
11-Bir Sevdadır Balkanlar: Balkanlarda Türk olmak; insanlara hem onur, hem de acı vermektedir! Başka bir söylemle; yüzyıllara yaşıt kültür yapısıyla Balkanlar, değişken zenginliği olduğu kadar büyük mü büyük acılara da ev sahibi oldu! Bir Sevdadır Balkanlar; belli konular çerçevesinde kaleme alınmış günlüklerin oluşturduğu bir çalışmadan devinimle inceleme-araştırma, gezi yazısı, kimi konuşmalarla söyleşi, yersel süre dizin (kronoloji) sayılabilir. Harita ve fotoğraflar eşliğinde okundukça empatik geleceği ve okuyanlara mutluluk vereceği de bir gerçektir.
Durucan, Balkanları gezip gördü, araştırdı ve edindiklerini, okumayı yararlı bir uğraş olarak algılayan güzel insanlar ve Balkan sevdalıları için kitaplaştırdı. Balkanlar gezisindeki gözlem ve incelemelerine araştırmalarını da ekleyerek ortaya koyduğu özgün ve hacimli bir kitap... Balkanları görmek isteğinde olanlar için bir el altı yapıtı özelliğindedir...
12-Güneydoğu Anadolu Sevdası: Yapıtının önsözünde yazar: "Kültür ve turizm amaçlı çizgide Güneydoğu Anadolu illerimizden Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Batman ve Diyarbakır’a yapılan gezi sırasında tutulan notlar ve alınan görüntüler sıcağı sıcağına düzenleyerek kitaplaştırmaya çalıştım. Kısa sürede de olsa adı geçen illerimizi gezip görmek, araştırmak ve edindiklerimi, ilgi duyarak okumayı yararlı bir uğraş olarak algılayan duyarlı insanlara ve ülke sevdalılarına sunmak istedim. Gözlem ve incelemelerime araştırmalarımı da katarak bir kitap oluşturdum kanısındayım. Güneydoğumuzu tanıma isteğinde olanlar için bir el altı yapıtı özelliği de taşır. Doğu ile batıyı birleştirmeyi esas aldım. Bununla birlikte kitaplarımın sayısı düzineye ulaştı. Belli konular çerçevesinde kaleme alınmış günlüklerin oluşturduğu bir çalışmadan devinimle inceleme-araştırma, gezi yazısı, kimi yerde söyleşi, yersel süre dizin (kronoloji) sayılabilir. Harita ve fotoğraflar eşliğinde okundukça empatik geleceği, okuyanlara haz vereceği ve o bölgeyi gezmek isteyenlere kılavuz olacağı inancındayım. Okurlarımın Güneydoğu Anadolu Sevdası’na tutulmalarını dilerim." diyor.
13-Sevdanın Gözü: Şiir kitabının Sunu’sunda şairin şu tümceleri kullandığını okuyoruz:“Sanatçı, şair ve şiir üstüne kimi açıklamalar ya da güzel sözcükler geçti belleğimden... Sanatçı, güzelliklere âşık olur. O, alışmış evrenin dışında yaşar. Güzel bakışlar ya da bakmayışlar esin kaynağıdır onun için. Sanatçı, bir okurdur. Sanatçı bir yazardır. Sanatçı, hiç kimseyle ilgili olumsuzluk düşünmediği gibi karıncayı bile ezemez.
Şair; cenazede düğünde, iyi günde kötü günde, sevinçte üzüntüde, ağlamıştır gülmüştür. Şairler; duyduklarını, gördüklerini, yaşadıklarını, sezdiklerini, okuyarak özümsediklerini ilgi duyanlarla bölüşen şiir işçileridir. Duygu uğruna ve sanat adına uğraş verirler.
Şiir; güzel sanatların bir dalıdır. Müzik gibi işitsel (fonetik) sanatlardandır. Bireydeki güçlü duyguların taşmasıdır şiir… Şiirin ülkesi, sonsuzluğun üst yanıdır. Yeryüzünüzdeki tüm güzelliklerde şiir vardır. Çocuklarda dil ustalaşması sağlar. Onların duygu dünyalarına katkıda bulunur. Güzelduyunun (estetik) gelişimini hızlandırır. Yurt, doğa, ulus ve insan sevgisinin oluşmasında etkili olur. Sağlıklı kişilik oluşumuna yardım eder. Yetişkinlere yaşamı sevdirerek yaşama gücü verir. Bireyi tüm olumsuzlukların ötesinde tutar.
Genişlemekte olan dünyalara duygu zenginliği katma işlevinde olan şiir, göz ardı edilmemelidir. Şiir, insanın ikinci evrenidir.
Şiirler; yürekten kopan, beyinde oluşan, okura ulaşan ve herkesin kendine görelikler bulacağı (empatik) duygu demetidir.
Bu çerçeveden devinimle şiirlerimi kitaplaştırdım. Her şiirinde kesinkes güzel bir dize vardır. Bol okumalı ve şiir güzelliği günler dilerim.”
14-Önyargısız Düşünceler: Bu yapıtın sunuş yazısı şöyle: “Basit anlamdaönyargı, ‘ön’ ve ‘yargı’ sözcüklerinin birleşmesinden doğan ‘peşin hüküm’ karşılığını içermektedir.
Çoğu zaman önyargı bireyi yanlışa yönlendirerek hırsa götürür. Bu konuda Alfred Adler, bakınız ne söyler:“ Bazen insanlar, kendini beğenmişlik ya da kibir sözcüğü yerine kulağa daha hoş gelen hırs sözcüğünü kullanarak kendilerini biraz temize çıkarmaya çalışırlar.”
Önyargı; genel anlamda bir taraf tutma şekli, olarak algılanabilir. Bir siyasi düşünceyi ya da bakış açısını koşulsuz desteklemek, anlamında da kullanılır.
Buradan devinimle siyaset alanında iktidar partisi ile muhalefet partileri arasında kendi düşüncelerini onaylatma, karşıyı dikkate almama baskınlığından sağlıklı iletişim olmaz.
Ön yargı, genellikle halk arasında bir kişinin kararlarının yoğun şekilde tek yanlı ortaya çıkmasında kullanılmaktadır. Önyargı; bir kişinin kararlarının nesnel(objektif) olmayıp özne (subjektif) olduğu, anlamını içermektedir. Ne ki önyargılı birisi, kararlarını verirken nesnel değerleri kullandığını savunur.
Önyargı; hoşnutsuzluk, korku, kin ve nefret türü olumsuz duygularla yüklü bir davranış olup adil olmayan bir tür karşı davranıştır. Üç bileşenle eyleme geçer: İnançlar, duygular ve eğilimler. Gönül ister ki, hiç kimse yaşam boyu bir başkasına önyargılı davranmasın. Özellikle müfettişler, hakemler, hâkimler, savcılar, gibi değerlendirme ve karar verme işlevinde olanların önyargılı olmamaları beklenir.
Gerçekler çoğu zaman oldukça net... Ne ki önyargıdan kaçamadığımızdan o güzelim fırsatlar kaçar. Kişi, düşüncelerinin tutsağından kurtulmadığı sürece önyargının çıkmazında tutsak kalır. Önyargılı bireylerin oluşturduğu toplum, bir bakıma tutsaklar kampıdır.
Sağduyulu düşünerek ve iletişim kurarak önyargı azaltılabilir. Çoğu kez duyduğumuza ve her zaman okuduklarımıza inanmayıp gördüklerimizi ve düşündüklerimizi devinime geçirerek önyargının tuzağına düşmeyebiliriz. Tüm insanların önyargısız bir ortamda sağlıklı yaşamalarını amaçlayarak bu kitap titizlikle kaleme alındı.
Ulusal basında ve Milliyet Blog’da yayımlanan üç yüzü aşkın yazımdan en çok tıklananları alarak bu kitabı oluşturdum. El altı-başucu kitabı denebilir."
15-Haykırış: 112 sayfada onlarca şiir... Yediden yetmişe tüm okurlara hitap etmektedir. Okur, apayrı bir şiir zevki tadarken kimi duygular empatik gelecektir. Cahit Külebi’nin tanıtım yazısı ile Dahi Yayıncılık’’ta kitaplaştırıldı. Kitap, okurlarca ilgi görmektedir.
16-Özel Günler: Anma ve Kutlama Günleri’nin sadeleştirilerek Dahi Yayıncılık’ta yayınlanmış olanı... Özel Günler’de il ve ilçelerimizin kurtuluş günleri, dini bayramlarımız, kutsal günler ve gecelerden sonra ilgili özgün şiirlen mevcuttur. Öğrenci, öğretmen ve ilgi duyanların el altı başucu yapıtı niteliğindedir.
17-Bir Sevdadır Azerbaycan: Yazar Durucan, gezi yazılarından oluşan kitabının ‘Sunuş’ sayfasına şunları yazdı:
“Can Azerbaycan, sözcüklerini yıllarca duydum. Bilmem siz duydunuz mu? Ne ki duymak yeterli olmadı, asıl olan gezip görmektir. Ağırlıklı olarak şiir, kültür, sanat ve turizm açılı Azerbaycan gezisi amacına ulaştı, diyebilirim. Harita ve fotoğraflar desteğinde empatik geleceğine, severek okunacağına koşut bu güzel ülkeyi gezmek isteyenlere kılavuz olacağına da inanıyorum.
Dostlarımın hoşgörüsüne sığınarak onların kaleme aldığı yazıların ve şiirlerin yanı sıra gönderilenleri, araştırmalarımı ve gözlemlerimi de katarak kitabımızı oluşturmaya çalıştım. Azerbaycan’ı tanıma isteğinde olanlar için BİR SEVDADIR AZERBAYCAN, bir el altı yapıtı özelliği taşımaktadır.
Belli konular çerçevesinde kaleme aldığım günlüklerin oluşturduğu çalışmadan devinimle inceleme-araştırma ve planlı bir gezi yazısı çalışmasıdır. Sağduyunun ve sanatın sağı solu olmaz, özsözünü esas alarak; değişik düşünceden kalemler sayfalarımızda yer aldılar. Bu yaklaşım, yapıtta mozaik olarak da algılanabilir.
Doğu ile batıyı birleştirmeyi esas aldım. Kimi usta kalemlerin yazı ve şiirlerini de sayfalarıma aktararak okunurluk ve kalite yüksekliği gerçekleştirmeyi amaçladım. Bu uygulamada özenli seçimle tekrardan kaçınıldı. Bununla birlikte kitaplarımın sayısı on yediye ulaştı. On sekiz evladım oldu, diyebilirim.
Edindiklerimi, okumayı yararlı bir uğraş sayarak algılayan duyarlı insanlara ve ülke sevdalılarına sunmak istedim. Okurlarımın Azerbaycan Sevdasına tutulmalarını dilerim.”
18-Görüntülü Öyküler: Durucan, öykü kitabının “Sunuş” bölümüne şu sözcükleri yazdı:
‘Evde ana-babaya, okulda öğretmene ve çocuk kitapları yazarlarına önemli ölçüde görevler düşer. Çünkü kitap çocuğu yaşama hazırlar ya da geleceğini şekillendirir.
Çocuk öykülerinde; okuma, çalışkanlık, sevgi, saygı, uyumlu arkadaşlık, gezip görme, inceleme, hayvan sevgisi, aile ve yurt sevgisi gibi ana düşüncenin ağırlıklı olması beklenir. İstenilen konulu işlevsel kitaplar, öğrencileri amaçlanan değerlere yönlendirir.
Sevgi, saygı ve dayanışma duygusuyla öğrencileri donatır. Çocuk yazınında kahramanlar (kişiler) önemlidir. Onların özdeşleşecekleri kahramanlar özenle seçilir. Onların empatik bulacağı gerçek hayattan alınır. Yapıt, belli bir tasar (plan) çerçevesinde hazırlanır. Giriş, gelişme ve sonuç bölümleri gerekirse serim, düğüm ve sonuca ulaşır.
Kitaplar; öğrencilerin görüş ve düşünce ufuklarını genişletir, onları öğrenme ve araştırmaya yöneltir, toplumsal değerlerine ve ulusunu sevmelerine rehber olur. Etiksel ve sosyal değerlere gereken önemi de verir. Coşku verici ve düşündürücü olur. Güzelduyu kavramını öğretir ve ruhsal eğitime yardım eder. Seslendiği kesimin yaşantısıyla bütünleşir.
Emek ürünü olan tüm çalışmalarımız; bugünün öğrencilerine, yarınının büyüklerine yönlendirmede bulunur: “Bir çocukla uğraşırken iki dünya içinde ol: Çocuk olduğu için sevgi, yarın büyüyeceği için saygı…’
Yalın, anlaşılır, arı ve duru nitelikli sözcüklerde dil ve biçem (üslup) önemlidir. Cinaslar, sözcük oyunları ve kavramakta güçlük çekecekleri biçem oyunları kitaba zarar verir. Yaşayan Türkçeyle örülmüş kısa tümceler yapıta nitelik kazandırır. Okuyanı da yazanı da amaçlanan başarıya götürür. Anten Çehov’un dediği gibi: “Açıklık, duruluk ve sadelik başarının anahtarıdır.”
Yetkin adlar tarafından kitaplarımızın dil, içerik, anlatım ve empati (duygudaşlık) yönüyle 7’den 70’e seslendiği söylenir. Kitaptaki öykülerimiz; öğretmen-öğrenci, gezileri ve sevimli hayvan konularını içerir.
*
Tüm bunlardan hareketle; “Yazarlar Okullarda” Projesi kapsamında okullarımıza söyleşi için konuk edildiğimizde: “Öykü kitabınız var mı?” türü öğrenci, öğretmen ve yönetici soruları ile karşılaştım. Duyarlı bir yaklaşımla ve özenle GÖRÜNTÜLÜ ÖYKÜLER adını verdiğimiz kitabımızı hazırladık.
Çalışmalarımızın kitaplaşmasında katkılarını olan kızım Gülşahiden’e, torunlarım Alara ile Durucan’a ve eşim Sebahat’a şükranlarımı sunarım.
Değerli okurlarım geziniz, görünüz ve okuyunuz! Umutlu ve mutlu günler dilerim.”
*
Şiirlerinden ve yazılarından Durucan’a onlarca ödüller verildi. “Anımsa Emi!” adlı şiiri, muhayyerkürdî şarkı makamında ve yürük semaî usulünde İsmail Ötenkaya tarafından bestelendi. Ülkemizde yayımlanan dergi ve gazetelerde yazı ve şiirleri yayınlanmakta olup Durucan, Yazdığı zamanlarda rahatladığını belirtmektedir.
TYS, Mesam, üyesi olup TC Turizm ve Kültür Bakanlığı Halk Şairidir.
*
İşte “Sevgiye Koşmak” adlı bir Durucan şiiri: “Kararsızlık zincirini kırıp / İnatla yürümek umuda / Sevginin hamurunu / Sevincin ışığında yoğurup / Mutluluktan uçmak / Yasalar ve yasaklarla bir arada / Yürümek yaşamın üstüne üstüne / Amaç bir, düşünce aynı / Haykırmak olanca coşkuyla / İşte bu, işte bu çığlık : / Sevgiye koşmak! / Dünden bugüne.”
Okumak ve yazmak, erdemli bir uğraş ve mutlulukların en güzeli! Ne ki değerlendirme ve takdir yine de okurlara aittir.
Başarı ve mutluluk dileklerimle.”.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.