- 257 Okunma
- 12 Yorum
- 10 Beğeni
Belagat Söz Söyleme Sanatıdır
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
KONUŞMA SANATI BELAGAT
Günümüzde düzgün konuşma kursları açılmaktadır. Düzgün konuşma doğuştan gelen bir yetenek olduğu gibi sonradan eğitim yoluyla kazanılabilen bir yetenektir. Düzgün konuşanlara diksiyonu güçlü insan denilmekle birlikte belagat ustası da denilmektedir. Belagatı önemli gördüğüm için konu olarak seçtim.
Belagatı bazı yönleriyle görmekte fayda vardır:
Tahir Ongun, Belagatı şöyle açıklamıştır: “Belagat, sözün fasih olmakla beraber muktezâ-yı hâl ve makama uygun olmasıdır.”
Belagatin özellikleri:
Meleke olarak belâgat, sözün, fasih olmakla beraber yer ve zamana da uygun olmasıdır. Diğer bir söyleyişle bir fikrin sözlü veya yazılı olarak yerinde, yeterince ve zamanında ifade edilmesidir. Belâgat insanda doğuştan var olan bir melekedir.
Edebiyatta belagat:
Bir edebiyat terimi olarak belagat ile ilgili kaynaklarda “Sözün fasih olmakla beraber mukteza-yı hal ve makama mutabık olmasıdır.” şeklinde tanımlanır. Yani düzgün, kusursuz, açık ve anlaşılır olmakla birlikte duruma ve kişiye uygun söz söylemenin kurallarını inceleyen bilimin de adıdır.
Belagatli insan:
Belagat, sözün yerinde ve zamanında; muhatabına uygun olarak ifade edilmesine dair birtakım kuralları içeren disiplindir. Esas unsurunun söz olması nedeniyle dil ve dolayısıyla dil bilimi ile ilişkilidir. Bu yeteneklerini kullanarak konuşan insanlara Belagatı güçlü insan yani söz ustası/hatip denilmektedir.
Belagat kaça ayrılır?
Belâğat, hem düzgün, hem de yerinde söz söylemek usûlünü öğreten bir ilmin de adıdır; "Me’ânî", "Beyân" ve "Bedî"" denilen üç ayrı ilim dalından meydana gelmektedir.
Kısaca Belagatı gördükten sonra hangi alanlarda olumlu ya da olumsuz işe yaradığına bir göz atalım.
Özgün anlatım:
Günümüz itibariyle siyasete baktığımızda pek çok düzgün konuşan siyasetçi görüyoruz. Meydanlarda, televizyon programlarında, cadde-sokak gezmelerinde, esnaf dolaşmalarında halkın sorduğu sorulara ustaca cevap vermeye çalıştıklarını görüyoruz. Bazı siyasetçilerin de kaş yapayım derken göz çıkardıklarına da şahit oluyoruz elbet. Partisi adına sözcülük yapanların konuşmalarının su gibi akıcı olması, bilgili ve tecrübeli olması, Türkiye ve dünya siyaseti hakkında bilgi sahibi olması önemlidir. Özellikle seçim dönemlerinde bu beylerin tüm marifetlerinin dillerinde olduğu artık bilinen bir gerçektir. Beden dilini konuşma diliyle bütünleyerek insanları etkilemekteler ve aldıkları oylarla iktidar koltuğuna oturmaktadırlar. Bu tür belagat ustaları, halka verdikleri sözleri bir anda unutmakta, halkı sorunlarıyla baş başa bırakmaktadırlar. Halkımız; süslü, tempolu ve vurgulu sözlere inanmanın bedelini sıkıntıları çekmeye devam ederek ödüyorlar. Süslü sözlere inanarak hareket etmenin kendilerinde büyük bir travma yarattığını bir süre sonra unutmaktadır; çünkü yeni bir seçim döneminde belagat ustaları farklı görsellerle ve farklı iddialarla halkın karşısına çıkmaktadır. Tüm bunların yanı sıra, kurnaz siyasetçiler hangi bölgede miting konuşması yapacaksa uzmanlardan bilgiler alır; gideceği yörenin giysisinden bir parça üzerine giyinir, yörenin gönlünü hoş edip teveccühlerini kazanacak yörenin diliyle konuşur. Halkımız bu siyasetçilerin daha önce kendilerini süslü sözlerle ve vaatlerle kandırdığını aklında sorgulama ihtiyacı duymaz. Görsellerin, yeni süslü vaatlerin, tempolu ve coşkulu sözlerin etkisine yeniden kapılarak vereceği oyun yönünü değiştirmek istemez. Bu sebeple yeni bir hüsran yaşamaya yelken açmış olur.
Belagat, ticaretin de vazgeçilmez anahtarıdır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ticaret erbapları ınternet üzerinden farklı yöntemler kullanarak ticaret yapmaktadır. Ürünlerin reklamını yapanlara dikkat edersek şayet, muazzam bir dil kullandıklarını görebiliriz. Bu şarlatanlara inanan izleyici müşteriler ürün talebinde bulunuyorlar ancak istedikleri ürünlerin gönderilmediğini görüyorlar. Haklarını aramak için Tüketici Hakları Mahkemelerine koşturuyor ancak ülkemizde bu tür dolandırıcılık olayları karşısında mağdurların mağduriyetlerinin giderilmediğini de görüyoruz. Buna dair etrafımızda pek çok dolandırılan arkadaşlar, akrabalar görüyoruz maalesef. Tüm bu olumsuzluğun yanı sıra temiz, dürüst ve ahlaklı online ticaret yapan ticaret erbapları da görüyoruz.
Ağzı laf yapanlar, bazı kurum ve kuruluşlar adına tanıtım amaçlı reklam filmleri çekiyorlar ve bu reklamlarını en güçlü kitle iletişim aracı olan televizyonlarda, internet üzerinden ve cep telefonlarına gönderilen mesajlarla veya direkt olarak arıyorlar ve kampanyaları hakkında inandırıcı bilgiler veriyorlar. Müşterinin aklına takılan sorulara da ustaca cevaplar vererek kişilerin bankalardaki parasını-maaşını bir dakika içinde farklı bir hesaba aktarıyorlar. Bu ve benzeri durumlara karşı vatandaşların olup-bitenlerden mutlaka bir ders çıkarmalı ve bu tür sahtekârlara inanmamalı ancak hükümetlerin de bu tür dolandırıcılık şebekelerini takip edip, yargı önüne çıkarmalı, dolandırıcılık üzerinden elde ettikleri tüm kazançlara el koymalı ve hak sahiplerine verilmesini sağlamalıdır. Bu aşamadan sonra da bu sahtekârlara/dolandırıcılara kanunun öngördüğü cezalar verilmeli; şu iyi hal saçmalığından da bir an evvel vazgeçilmelidir.
Yaşadığımız bu tür iğrenç hadiselere baktığımızda ‘söz ustalığı’nın artık sahtekârlık amaçlı kullanıldığını görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz. Çünkü suçların cezasız bırakıldığı ülkelerde soygun, vurgun ve sahtekârlık bu tür kirli-sapkın insanlar için bir ticarettir ve kazanmak için her yolu mubah görürler. O sebeple; “başarının sırrı söz söyleme sanatında saklıdır” diyebiliriz.
YORUMLAR
Değerli kalem, konu her alanda. Çarşıda, pazarda, siyasette, sanatta... İnsanların konuşmadığı bir alan gösterebilseydiniz inanın o konuya da girerdim. Alınganlığınızı anlıyorum değerli hocam. Saygılar, selamlar
Halit Durucan tarafından 16.11.2024 00:20:13 zamanında düzenlenmiştir.
...‘söz ustalığı’nın artık sahtekârlık amaçlı kullanıldığını görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz.
Çok acı verici ama bir o kadar da gerçek; o güzel yüreğinizden geçen duyguları kutlarım.
Halit Durucan
evet hocam her şeyin başı eğitim , eğitim eğitim , çok güzel bir konu işlemişsiniz kutluyorum
Halit Durucan
Hitabet sanatı, beden dili ve ikna kabiliyeti. Tabiki güzel ve iyi yetenekler. Her masum enstrüman, kötünün elinde silaha dönüşür. Belirttiğiniz üzere; siyasetcisinden dolandırıcısına (ikisi de aynı şey...) sanatçısından reklamcısına kadar geniş bir kitlenin kullandığı enstrüman. Bence, buradaki asıl mesele kandırılan kesim. Bir çok Avrupa ülkesinde bu tür suç unsurlarına pek rastlanmıyor. Sebebi; oradakilerin hepsinin dürüst olmasından değil elbette. Eğitimli olması ve aklını kullanmasından kaynaklı. Maalesef bizim gibi toplumların eksiği bu. "Benim hırsızım iyidir!.."
Yerinde ve yerine yakışan güzel bir yazı.
Tebrik ederim değerli kalemi ve Seçkiyi.
Selam ve saygılarımla...
Halit Durucan
Belagat önemli bir sanat. Ağızdan yanlış çıkan bir cümlenin bazen geri dönüşü de olmuyor ve zınk diye kalıyor insan. Bunu da en çok haddinden fazla konuşan siyasetçiler yapıyorlar... Konuşmadan önce ortamda diğer konuşanları da iyi dinlemek lazım ki bu da sabır işi... Kutlarım güzel yazınızı...
Halit Durucan
Hocam merhaba
Söz söyleme veya güzel konuşma sanatı anlamına gelen farklı kavramlar var kuşkusuz
Belagat, hitabet, retorik gibi terimlerin benzer ya da yaklaşık manalar uyandırması mümkün hani
Bu arada belagatin bir bela halini aldığı hallere de örnekler vermiş olmanız değerli yazınızı doldurup donatmakta şüphesiz
Hiç kuşkusuz hitabın, hitabetin bet bir hüviyet kazanması da söz söylemenin sanat olmaktan çıkmasına yol açacaktır
Yine retorikte söz söyleme sanatı ve bununla alakalanan bilgi dalı olarak görülmekte; tabi etkin bir retorik için sağlam bir torik olmalı insanda, tabi düşünme yeteneği, akıl, kafa anlamında, çalıştır şu toriği denir mesela, yoksa bir palamut türü olanına sahipsek eğer iletişim kazaları kapıdadır
Söz söyleme sanatı bağlamında temel bir husus şu bence; konuşmada olgular ve olaylar üzerinden gitmeli somut kişiler üzerinden gitmemeli derim, çünkü kişileri seven olur sevmeyen olur, hesap karışır, "akım derken b..." dediğimiz hal peyda olabilir, bu seferde yok öyle demedim, o manada demedim, yahu der miyim o şekilde, ben ya ben! Demeler başlar "işler Arap saçına döner", "bir çuval incir berbat olur" vesselam
Nihayet hocam
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Güne gelen eserinizi tebrik ederim
Selam ve saygılarımla.
Halit Durucan
Güzel faydalı bir yazı olduğunu düşünerek okumaya başladım lakin bunu da siyasete kurban ettinz.
Halit Durucan
gel ey kelimenin mahareti, ve yüreğin maskesiz olduğu o uzak günlere götür bizi. çünkü kelime, bir dua olabilir, bir lanet de. her harf, bir taş, her cümle bir köprü… ya insanın kendisine yonttuğu bir tapınak, ya da gün be gün yıkıldığı bir zindan. belagatın cilası, yüreğimizde iz bırakacak kadar kalıcı mı, yoksa her yağmurda dökülecek kadar ince mi? işte, sorulması gereken esas soru bu.
güne geleceğini biliyordum…. birde ayık kafayla yazayım dedim.
tebrikler değerli ustam…
Halit Durucan
"Olmaz olsun böyle başarı" demek gelir içimden.
Ama sözünün gerçekten arkasında olanlara sözüm yok.
Belagatla melagatla milleti kandırmak çok kolay.
Ülkemizin hali ortada.
Ama başka ülkelerde de benzeri olaylar olmuyor değil.
Bir Amerikan filmi izlemiştim, ki gerçejleri yansıtıyor.
Siyasetçi konuştukça millet çoşup ayakta alkışlıyor.
Konuklar arasında bulunan bir kadın "Ne kadar güzel konuşuyor, halkı coşturuyor!" demişti.
Diğer bir konuk demişti ki: "Onlara taze balık diye bağırsan da alkışlarlar" demişti.
Kadın: "Yok canım, abartıyorsun" dediğinde adam mikrofonu alıp "Taze balııık" diye bağırmıştı...
Ve tabi ki milletten coşkun bir alkış...
Saygılar...
Halit Durucan
Yüreğinize sağlık, Mülakatlarda da görürüz bunu, pazarlamacılar gerçekten çok iyi yapıyorlar bu işi , İnsan bir şeyi almayacaksa bile bir konuşmadan sonra bir tanıdığının dahi telefonunu veriyor o da alsın diye:) İlişkilerde de öyle ağzı laf yapan her zaman bir adım öndedir, Söz söylemek bir sanattır, hatta yazmaktan daha etkili bir sanattır, mimik ve jestlerle desteklenirse, saygılar
Halit Durucan
bugün eğlendiğin gündür. gün boyu ne belagat cümleleri kurdum ne de retorik kelimeleri içtim… sadece viski ve ardından cümbüs kadehlerle şaraba düştüm. .. bu gün benim tatil günümdü ve gün boyu şiir ve yorumlarımı içerek tükettim.
içmek bir bakıma insanın kendisini sevmesidir…
yazınıza yorumum da şöyledir…
dünya böyledir işte kelimelerin tılsımlı cümlelerin felsketi seslerin ve bazen boş vaatlerin yurdu. herkes konuşur ama konuşmak her zaman anlatmak demek değildir. bu yüzden en berrak cümlelerin bile kuruduğu en süslü yalanların çürüdüğü bu dünyada belagat bir sınavdır. ve bu sınavı sadece kelimelerini yüreğinin terazisinde tartabilenler kazanır.
kazanmak için içmek bence en güzeli.
bir hatam olduysa affola.
selamlar saygılar