12
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
350
Okunma
KONUŞMA SANATI BELAGAT
Günümüzde düzgün konuşma kursları açılmaktadır. Düzgün konuşma doğuştan gelen bir yetenek olduğu gibi sonradan eğitim yoluyla kazanılabilen bir yetenektir. Düzgün konuşanlara diksiyonu güçlü insan denilmekle birlikte belagat ustası da denilmektedir. Belagatı önemli gördüğüm için konu olarak seçtim.
Belagatı bazı yönleriyle görmekte fayda vardır:
Tahir Ongun, Belagatı şöyle açıklamıştır: “Belagat, sözün fasih olmakla beraber muktezâ-yı hâl ve makama uygun olmasıdır.”
Belagatin özellikleri:
Meleke olarak belâgat, sözün, fasih olmakla beraber yer ve zamana da uygun olmasıdır. Diğer bir söyleyişle bir fikrin sözlü veya yazılı olarak yerinde, yeterince ve zamanında ifade edilmesidir. Belâgat insanda doğuştan var olan bir melekedir.
Edebiyatta belagat:
Bir edebiyat terimi olarak belagat ile ilgili kaynaklarda “Sözün fasih olmakla beraber mukteza-yı hal ve makama mutabık olmasıdır.” şeklinde tanımlanır. Yani düzgün, kusursuz, açık ve anlaşılır olmakla birlikte duruma ve kişiye uygun söz söylemenin kurallarını inceleyen bilimin de adıdır.
Belagatli insan:
Belagat, sözün yerinde ve zamanında; muhatabına uygun olarak ifade edilmesine dair birtakım kuralları içeren disiplindir. Esas unsurunun söz olması nedeniyle dil ve dolayısıyla dil bilimi ile ilişkilidir. Bu yeteneklerini kullanarak konuşan insanlara Belagatı güçlü insan yani söz ustası/hatip denilmektedir.
Belagat kaça ayrılır?
Belâğat, hem düzgün, hem de yerinde söz söylemek usûlünü öğreten bir ilmin de adıdır; "Me’ânî", "Beyân" ve "Bedî"" denilen üç ayrı ilim dalından meydana gelmektedir.
Kısaca Belagatı gördükten sonra hangi alanlarda olumlu ya da olumsuz işe yaradığına bir göz atalım.
Özgün anlatım:
Günümüz itibariyle siyasete baktığımızda pek çok düzgün konuşan siyasetçi görüyoruz. Meydanlarda, televizyon programlarında, cadde-sokak gezmelerinde, esnaf dolaşmalarında halkın sorduğu sorulara ustaca cevap vermeye çalıştıklarını görüyoruz. Bazı siyasetçilerin de kaş yapayım derken göz çıkardıklarına da şahit oluyoruz elbet. Partisi adına sözcülük yapanların konuşmalarının su gibi akıcı olması, bilgili ve tecrübeli olması, Türkiye ve dünya siyaseti hakkında bilgi sahibi olması önemlidir. Özellikle seçim dönemlerinde bu beylerin tüm marifetlerinin dillerinde olduğu artık bilinen bir gerçektir. Beden dilini konuşma diliyle bütünleyerek insanları etkilemekteler ve aldıkları oylarla iktidar koltuğuna oturmaktadırlar. Bu tür belagat ustaları, halka verdikleri sözleri bir anda unutmakta, halkı sorunlarıyla baş başa bırakmaktadırlar. Halkımız; süslü, tempolu ve vurgulu sözlere inanmanın bedelini sıkıntıları çekmeye devam ederek ödüyorlar. Süslü sözlere inanarak hareket etmenin kendilerinde büyük bir travma yarattığını bir süre sonra unutmaktadır; çünkü yeni bir seçim döneminde belagat ustaları farklı görsellerle ve farklı iddialarla halkın karşısına çıkmaktadır. Tüm bunların yanı sıra, kurnaz siyasetçiler hangi bölgede miting konuşması yapacaksa uzmanlardan bilgiler alır; gideceği yörenin giysisinden bir parça üzerine giyinir, yörenin gönlünü hoş edip teveccühlerini kazanacak yörenin diliyle konuşur. Halkımız bu siyasetçilerin daha önce kendilerini süslü sözlerle ve vaatlerle kandırdığını aklında sorgulama ihtiyacı duymaz. Görsellerin, yeni süslü vaatlerin, tempolu ve coşkulu sözlerin etkisine yeniden kapılarak vereceği oyun yönünü değiştirmek istemez. Bu sebeple yeni bir hüsran yaşamaya yelken açmış olur.
Belagat, ticaretin de vazgeçilmez anahtarıdır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ticaret erbapları ınternet üzerinden farklı yöntemler kullanarak ticaret yapmaktadır. Ürünlerin reklamını yapanlara dikkat edersek şayet, muazzam bir dil kullandıklarını görebiliriz. Bu şarlatanlara inanan izleyici müşteriler ürün talebinde bulunuyorlar ancak istedikleri ürünlerin gönderilmediğini görüyorlar. Haklarını aramak için Tüketici Hakları Mahkemelerine koşturuyor ancak ülkemizde bu tür dolandırıcılık olayları karşısında mağdurların mağduriyetlerinin giderilmediğini de görüyoruz. Buna dair etrafımızda pek çok dolandırılan arkadaşlar, akrabalar görüyoruz maalesef. Tüm bu olumsuzluğun yanı sıra temiz, dürüst ve ahlaklı online ticaret yapan ticaret erbapları da görüyoruz.
Ağzı laf yapanlar, bazı kurum ve kuruluşlar adına tanıtım amaçlı reklam filmleri çekiyorlar ve bu reklamlarını en güçlü kitle iletişim aracı olan televizyonlarda, internet üzerinden ve cep telefonlarına gönderilen mesajlarla veya direkt olarak arıyorlar ve kampanyaları hakkında inandırıcı bilgiler veriyorlar. Müşterinin aklına takılan sorulara da ustaca cevaplar vererek kişilerin bankalardaki parasını-maaşını bir dakika içinde farklı bir hesaba aktarıyorlar. Bu ve benzeri durumlara karşı vatandaşların olup-bitenlerden mutlaka bir ders çıkarmalı ve bu tür sahtekârlara inanmamalı ancak hükümetlerin de bu tür dolandırıcılık şebekelerini takip edip, yargı önüne çıkarmalı, dolandırıcılık üzerinden elde ettikleri tüm kazançlara el koymalı ve hak sahiplerine verilmesini sağlamalıdır. Bu aşamadan sonra da bu sahtekârlara/dolandırıcılara kanunun öngördüğü cezalar verilmeli; şu iyi hal saçmalığından da bir an evvel vazgeçilmelidir.
Yaşadığımız bu tür iğrenç hadiselere baktığımızda ‘söz ustalığı’nın artık sahtekârlık amaçlı kullanıldığını görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz. Çünkü suçların cezasız bırakıldığı ülkelerde soygun, vurgun ve sahtekârlık bu tür kirli-sapkın insanlar için bir ticarettir ve kazanmak için her yolu mubah görürler. O sebeple; “başarının sırrı söz söyleme sanatında saklıdır” diyebiliriz.