- 76 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
AHLAKİ DEJENERASYON VE YENİ NESİLLER 5 Toplumumuz büyük bir ahlaki dejenerasyonla karşı karşıya.
AHLAKİ DEJENERASYON VE YENİ NESİLLER5
•
AHLAKİ DEJENERASYON VE YENİ NESİLLER5
Toplumumuz büyük bir ahlaki dejenerasyonla karşı karşıya. Bu yozlaşma çok yönlü etkenler tarafından yapılıyor. Bir yandan medya, diğer yandan eğitim bu bozulmayı meydana getirmekte, her iki etmen bu alanda birbiriyle yarışmaktadır.
Eğitimimizi gençliği maddeci kılmak, ateistleştirmek için kurgulayan gizli el medyanın da desteğiyle istediği sonucu almayı hedefliyordu ve bu hedeflere varmakta gecikmedi.
Her geçen gün karşımıza çıkan tecavüz vakaları bunun açık bir göstergesi değil midir? Manevi değerlerden yoksun bir eğitimin varacağı son burasıydı ve bu acı sonuç karşımızda arz-ı endam edinmekte gecikmedi.
Allah’ı ve ahlakı dünyamızdan çıkarak tek parti zihniyeti bu sonuçlara ulaşmamızda büyük pay sahibi. Onu takip eden demokrasi denemelerinin verdiği özgürlük ve zenginleşme de bu gidişe katkıda bulunmakta gecikmedi.
Daha sonra gelen darbeci zihniyetlerin manevi alanda yaptığı büyük tahribatlar öldürücü darbeyi vurmakta gecikmedi. Şimdi bu tahribatın acı sonuçlarını yaşamaktayız. Kundaktaki bebeklere varıncaya kadar yapılan tecavüzler, katliamlar hep bu maddeci gidişatın acı sonucu.
Hayatımızı kuşatan maddeci zihniyet hazcı nesillerin oluşmasına yol açtı. Bu nesiller bu gün sürekli cinsellik peşinden koşmakta, o yetmeyince uyuşturucuya başvurmakta, sonra da cinayetlere varan eylemler içine girmektedir.
Toplum olarak bir cinnet hali yaşamaktayız. Özellikle yeni nesiller tam bir cinnet boyutuna varan hayatın içine yuvarlanmakta. Din dışı bir hayatın içinde yetişen bu nesiller hazcı, egoist, pragmatist bir hayatın içine yuvarlanmaktadır.
Bu hayatın yaşanabilir bir hayat olmadığını kısa zamanda anlamakta, ancak bir çıkış yol bulamadıkları için de ya cinayete, ya da intihara başvurmaktadırlar.
Bu yolun yanlış yol olduğunu, bu gidişin durdurulması gerektiğini anlamalıyız artık. Toplumca bu gidişe dur diyecek tedbirleri almak zorundayız. Yöneticilerimiz ve yönetilenlerimiz bir konsensüse vararak acil çareler aramalıyız. Kısa ve uzun vadeli programlarla bu gidişe dur demeliyiz.
.
Ahmet Kemal