Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
Tüya
Tüya

Pılı Pırtı'lı Gezegenler

Yorum

Pılı Pırtı'lı Gezegenler

( 1 kişi )

12

Yorum

21

Beğeni

5,0

Puan

889

Okunma

Okuduğunuz yazı 6.11.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Pılı Pırtı'lı Gezegenler

Pılı Pırtı'lı Gezegenler




Yeni bir keşifte bulunmuş gibiydin. Etrafındakilere rahatsızlık verdiğini düşünmeden, spontan bir çığlık attın.
Öyle heyecanlıydın ki, sanki yepyeni bir enerji edinmişti tüm bedenin. Hiç duyulmamış bir senfonisi dilinde. Aktif olmak, bu enerjiyi, bu dili kullanmak zorunda hissediyordun kendini. Bu nedenle, coşku içinde şöyle düşündün:

Her insan (büyük ya da küçük olduğuna bakılmaksızın) kendine özgü birer gezegendir ve yeryüzüne ayaklanarak düşmüştür. Bu gezegenlerin çoğu pılı pırtıya bürünmüş olarak sürdürür varlıklarını. Üstelik bunların çoğu, neden var olduğunu; neden başkalarıyla yanyana düştüğünü anlamadan yaşar, dedin kendi kendine. Ve devam ettin sesli düşünmeye:

Anlaşılan; çoğu kez, zorunluluktan birbirleriyle iletişime geçiyor gezegenler. Varlığını, mekanını tercih eden gezegenlerin sayısını saptamaksa, pek kolay olmasa gerek. Ama bunu pek yakında anlamak mümkün olabilir, diye düşündün.

Çevrende gördüklerini, tanıdıklarını düşündün ve aralarında olup bitenleri tartıp durdun bütün gün...
Özellikle onların iletişimleri, davranışları, reaksiyonları öylesine kompleksti ki, içinden çıkılmazdı bazen. Bazen verimli, bazen de felakete yol açardı bu yakınlaşmalar. Gezegenlerin aralarındaki iletişim ilginçleştiğinde de, dinlemeye, izlemeye doyum olmazdı...

Kendi kendinle monologdaydın ve bir örnek verdin kendine:

Günlerden bir gün, adına "oda" adını verdikleri bir yerde bir araya gelir gezegenler. Bunların arasında çok enteresan bir diyalog oluşur. Aralarında, yatağa uzanan çelimsiz, mavi gözlü, kır saçlı bir gezegen vardır ve o, habire inlemektedir:

- Ah, canım acıyor. Canımın bu acısı, fena sıkıyor canımı! Yoruldum gayrı, yoruldum! Ben daha fazla nasıl dayanayım bu acıya? İçtiğim sudan bile tat alamıyorum artık, deyip dururken, çevresindekileri de kısık gözleriyle süzer.

Bunu duyan küçük bir gezegen, "baba" dediği gezegenin kucağından atılır birden:

- Eee, baba! Bu sence de garip değil mi? Komşu olduğumuzdan beri, acı çektiğini söylüyor bu (sonra sesini yükseltirek konuşur. Yataktakine bakarak devam eder konuşmaya:). Sen... hiç düşünmedin mi ölmeyi? Eee, bak... babaannem öldüğünden beri, onun "canım acıyor" dediğini bir kerecik bile duymadım, değil mi baba? Benceeee, yakınmaması, artık acı çekmemesinden.
Eee... demektir ki, babaannem artık çok mutlu! Şey eee, sen... Sen de babaannem gibi mutlu olmak istemez misin? Hem de eee, ona arkadaş olursun! Birlikte kazaklar örersiniz üşüyünce. Bir deeee, yıldızlara bakarsınız canınız sıkılınca, öyle değil mi baba?, der.

Baba, dediği gezegen, şaşkınlıkla bakar yeniyetmesine. Odadakiler düşünceli, ama manalı bakışırlar. Bazısı gülümser. Bazısı endişeyle başını öne eğerken sağa sola sallar. Bir kaç gezegen de kıpır kıpır olur oturduğu yerde. Bu sessizliğe bir anlam veremeyen yeniyetme gezegen yine heyecanlanır ve kafasından ne geçiyorsa bir bir sıralar etrafındaki cümle aleme:

- Artık biliyorum! Siz de babaannemin yanına gitmek istiyorsunuz. Peki, bu gece mi gideceksiniz? Ama baba! Sen bu gece gitme, olur mu? Doğum günümden sonra git! Ona, çok büyüdüğümü anlat ki daha çok mutlu olsun, e mi?

Artık bir şey söylemek bir yana, tepki göstermek dahi manasızdır bu yeniyetme gezegen karşısında. Fakat gezegenlerden biri koşar adımlarla zar zor atar kendini dışarıya. Odadakilerin hepsi onun peşinden boşluğa bakar. Ağlayarak mı, gülerek mi çıktığı belli değidir. Yataktaki kır saçlının gözleri kapanmıştır, sesi de çıkmamaktadır artık.

Bu kasvetli mezar sessizliğine daha fazla katlanamayan yeniyetme gezegen, sıkıntıdan olsa gerek, üst üste derin nefes alır. Sonra emekleyerek odadan anıden çıkar. Baba gezegenin kolları boşluğu sarmaktadır şimdi.

Açık pencereden yeniyetmenin sesi duyulur:

"Yaşasın! Bu gece eğlence var!
Duydunuz mu?
Bu gece iniltiler son bulacak.
Acı çeken olmayacak!"
Buradan uzaklaşmak yok!
Eğlenceyi kaçırmak yok, tamam mı?"




H. Korkmaz 2024 Sthlm

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

10.0

100% (3)

5.0

100% (1)

Pılı pırtı'lı gezegenler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Pılı pırtı'lı gezegenler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Pılı Pırtı'lı Gezegenler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Dramatik Buluntular
Dramatik Buluntular, @dramatikbuluntular
7.11.2024 23:44:48
Hayal gücü neler yazdırıyor değil mi, gezegenler ve insanlar, varoluş
ve akıp giden zaman... Anlatı ormanında sonsuz yolculuklar vardır. Henüz açığa çıkmamış anlamlar ve kaçırılmayacak eğlenceler.

Güzel bir anlatım, tebrikler sevgili Tüya.
Selamlar ve saygılar bırakıyorum sayfaya.
Believe-TülA(y)slan
Believe-TülA(y)slan, @believe-t-layslan
7.11.2024 22:33:54
Gecenin koynunda okumuştum
Ve ilk aklıma senaryo formatına döküp tüm o yazdıklarını tv ekranında sanki çekilmiş gibi seyrettim



Ve devasa bir gösterim seyir etti kalbimde
Tüya Kızkardeş



Göz değil kalp doğrucu bir eserdi
Sevgilerimi Işık’larımı yolladım


Çok çok enfesti
Bir yudum su gibi 🪽🍃🤍🕊
Gule
Gule, @gule
7.11.2024 20:03:21
Selam canım...Bazıları pılı pırtı, bazıları da çalı çırpı...Bu kasım ayı da ölülerin ayıymış. Ben de diyorum "ben niye böyle ölü gibiyim?"

Güne gelmişsin tebrik ederim.
Güzel kurgu, samimi ve içten...
Sevgiler çokça...
CaNMaYBuL
CaNMaYBuL, @canmaybul
7.11.2024 18:18:09

belki de insanoğlu, avuçlarına sığmayan hayal kırıklıklarını öyle sıkı tutmak istemiştir ki, elleri kanamış, ama ruhu daha da yaralanmıştır. zaman, bir çocuğun hoyrat ellerinde paramparça edilen kırık oyuncaklar gibi yitip giderken, geleceğin her gelişi biraz daha çürütür geçmişteki umutları. çünkü gelecek, hep geldi. yarına dair olan ne varsa her seferinde ölümle flört eden bir hayal kırıklığıdır. karanlık, hayatın renklerini birer birer çalarken, ölüm sofrasına konuk olmaktan kaçınmak, elbet beyhude bir çabadır.

yine de, her tükenişin içinde, köhne bir odada çırpınan cılız bir aydınlık kalır; yitirilmiş bir aşkın anısında yahut henüz tüketilmemiş bir yarının masalında. insan, kendi ellerinden düşüp parçalanan mutluluklarını toplarken, içindeki son direnişin filizlendiğini fark eder. o direniş, belki de kısık bir sesle haykırır: “ölüm, varoluşun en acımasız hakikati olsa da, ben, varlığın son parçasını savunacağım.”

o cılız direniş, insanı hayata bağlayan iptir. ve belki de yıldızları izleyen, yok oluşu kucaklayan o küçük gezegenler, içten içe şunu bilir: her kayboluş, her eriyiş, daha güçlü bir varoluş umudunu doğurur. sevgi, bir gün yeniden çiçek açar; sönmüş hayaller, yeniden filizlenir. çünkü insan, kendi tükenişinde bile, sonsuzluğa direnmeyi bırakmaz.

gelecek, yine gelecek… ama ölüm de onunla gelecek. ve mesele, geleceği karşılayacak cesaretin olup olmamasıdır.


tebrikler
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
7.11.2024 17:54:54
Güzel bir çalışma okudum emeği geceni kutluyorum saygılar
ayşe1
ayşe1, @ayse1
7.11.2024 15:52:05
Ne hoş, etkileyici, sorgulatıcı bir anlatımdı.
Sürükleyici ve akıcıydı.
Kutlarım yürekten.
Sevgiler, esenlikler.
YANILGI USTASI
YANILGI USTASI , @yanilgiustasi
7.11.2024 11:58:44


Kısa , sade , öz bir anlatımla aldım payıma
düş'enleri . Küçükler gezegen de olsa saflığını
koruyor , büyükler de büyüklüğünü!
Özellikle vurucu iki nokta dikkatimi çekti :
" Ayaklanarak düşmek" , insan ne istemediğini
bilmeli bu bilinçle dayatmalara karşı eyleme geçmeli ; yazıyla , sözle , şiirle , adımlarla...
Ayaklanmadan yol alamayız .
Diğer önemli nokta ise çocuk saflığının güzelliği .Yitirmeyelim kalbimizdeki çocukluğu .

Yüreğine sağlık , tebrikler sevgili Tüya .
aysemujgan
aysemujgan, @aysemujgan
7.11.2024 10:48:28
Çok severim bu tarz hikayeleri. Alıp götürür, bir o kadar Düşündürür
Güney
Güney, @issiz-siir
7.11.2024 09:27:11
Kalemine sağlık sevgili Kirvem. Her zaman ki gibi kendini göstermeyen buğulu bir yüzü var yazılarının; anlatıyı anlamaya bırakan, görmeyi bakana bırakan, duymayı isteyene.
Ne büyük bir keyif ve şans okumak.

Doğum ve ölüm,
başlangıç ve bitiş,
ilk ve sona dair uzayıp bolca anlamlara yorabileceğimiz, dingin ama derin bir anlatı.
Okur kendi payına olanı çıkarsın işte.

“”Hayat, tıfıl bir gezegen gibi yeni, sevinçli, yaşam dolu bir çocuk, haylaz, heyecanlı, capcanlı, yörüngesine sığmayan.
Ölmek, yaşlı bir gezegen gibi hüzünlü, hüznünü içinde gizleyen; sessiz, vakur, ak saçlı ve sönük bir yıldız gibi kayarken son bir kez ışıyarak...””

İyi ki varsın. Sevgiyle.
Jüli d.
Jüli d., @efemera
7.11.2024 00:58:18


Ne güzel masal gibi öykü
Iyi ki yazmışsın. Kutlarım.

Selamlar canım
C.Mıhcı
C.Mıhcı, @c-mihci
7.11.2024 00:41:48
Pırıltılı ışıl ışıl bir anlatı
Bu gezegen sisteminin güneşi kaç ışık yolu uzaklıkta hocam:)
Cetvel ile ölçülür mü :)

Hoca emeğine kalemine sağlık

Kutlarım

Sevgiyle kal 🌺
neneh.
neneh., @neneh-
6.11.2024 13:55:06
10 puan verdi
Acı çeken ölmüş mü?..Gezegenler birbirine gölge düşürmeyen varlıklardır.Hepsinin kendine has ışınları vardır.Renkleri,bulutları,ışınları ve tozları..onların onlara özgü zenginliğidir.Teşbih güzel..hikâye anlamlı..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL