Almanya’da bir lise müdürü, her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlerine şu mektubu gönderirmiş.
“Bir toplama kampından sağ kurtulanlardan biriyim. Gözlerim hiçbir insanın görmemesi gereken şeyleri gördü. İyi eğitilmiş ve yetiştirilmiş mühendislerin inşa ettiği gaz odaları, iyi yetiştirilmiş doktorların zehirlediği çocuklar, işini iyi bilen hemşirelerin vurduğu iğnelerle ölen bebekler, lise ve üniversite mezunlarının vurup yaktığı insanlar.
Eğitimden bu nedenle kuşku duyuyorum. Sizlerden isteğim şudur. Öğrencilerinizin insan olması için çaba harcayın. Çabalarınız bilgili canavarlar ve becerikli psikopatlar üretmesin. Okuma yazma, matematik, çocuklarınızın daha fazla insan olmasına yardımcı olursa ancak o zaman önem taşır.”

Evet dostlarım; İyi olmak iyidir ama iyi insan olmak daha da iyidir. Çünkü iyi insan olmak çok zordur ve birçok güçlüğü yenmek demektir.
Elbette geçmişte hepimiz hatalar yaptık. Kim bilir, bugün de farkında olmadan yapıyoruz.
Bu kadar hızla geçen hayatın içinde, hata yapmadan yaşamak da imkânsız…
Aslında hata ile yanlışın farkını, etkilerini ve sonuçlarını önemseyerek yaşamak önemli.
Bir de iyi insan olmaya çalışmak. İyi insan olmak demek, herkese gülücükler dağıtmak değildir. İnsanlara para dağıtmak da iyi insanlık anlamına gelmez. Aç bıraktıktan sonra karnını doyurup, sırtını ısıtmak da...

İnsan olmanın niteliklerini bilmiyorsak, yaşamamızın ne anlamı, nede gayesi var?..
Çevreme de insanlara baktım. Ben dâhil insan var mı acaba?.. Dedim…
Sadece Ülkemizde 80 milyon insan var. Dünyadaki yaşayan insan sayısının yedi milyar olduğunu da hatırlatmakta yarar var mı?.. acaba dedim...
Düşünen insan mı?.. Düşündüğünü sanan canlılar mı? Bu sorunun yanıtını vermek çok zor… Sonra şu sorular geldi aklıma...
Bu kadar düşünen insanın olduğu evren de boşu boşuna bu kadar kan ve gözyaşı neden var? Ya ülkemizde akan kan ve gözyaşları neden?
İnsanları diğer canlılardan ayıran en önemli özellik düşünen, konuşan varlık olması ve Allah’ın verdiği akıl denen önemli bir duyusunu kullanmasıdır.
İşte bu nedenle ki; iyi insan olmak, doğru işleri doğru zamanda yapmaktır.
Bu toplumda ünlü olabilirsiniz, zengin de...
Belki güzelsinizdir, belki yakışıklı ve de popüler ama iyi insan olmak bambaşka bir şeydir.
İyi insan sıfatıyla, saygı görmek her şeyden önemlidir.
Hayatta kim olduğunuz kadar; işinizi nerede yaptığınızın da önemli olduğudur.
Yanlış yerde, doğru iş yapsanız da hiç bir şeye yaramaz.
Tıpkı doğru yerde, yanlış iş yapmanız gibi...
Doğru sözlü ve güvenilir olmanız gibi…
Adil ve merhametli olmanız gibi… İffetli ve namuslu olmanız gibi…
Ve yardımsever, cömert olmanız gibi.

En önemlisi de, doğru insanın, doğru zamanda, doğru yerde, doğru biçimde bulunmasıdır.
Doğruyu bulmak için her şeyi yoktan var eden yüce Rabbimiz, insanoğlunu yeryüzünün halifesi olarak yaratmıştır. Bu nedenle biz insanlara en güzel meziyetleri vererek yaşam sürecimizde aslımıza uygun davranmamız gerektiğini Rabbimiz Kur’an-i kerimin değişik ayetlerinde bizlere bildirmiştir.
177. ayette şöyle buyruluyor:
“Yüzlerinizi doğuya ya da batıya çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik, insanı gerçek iyiliğe ulaştıran tutum ve davranışlar…”

Hayattayken
İnsanca yaşamayı unutmayın...
Bir bakmışsın saat ÜÇ...
Bir bakmışsın saat HİÇ...
(Özdemir Asaf)

Eskiden mi güzeldi, eskiler mi güzeldi?..
Her iki şıkta da kalbinde sevgi beslemek güzeldir dostlarım...
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız her bir anı sevgi dolu bir Salı günü dilerim.
Gönül soframdan gönül sofranıza sevgi ve muhabbetler gönderiyorum… Hoş kalın, hoşça kalın, her dem sevgiyle, hep dostça kalın, bir gün, bir yerlerde görüşmek ümidiyle…

#ösabrikurşun#