- 56 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Küçük Adımlar, Büyük Değişimler: Toplumda Sevgi ve Empatiyi Canlandırmak
Bazen derin düşüncelere dalıyorum; toplum olarak birbirimize sarılmayı, gözlerimizdeki sevgiyle iletişim kurmayı unuttuk. Metrobüslerde insanların birbirine nasıl mesafeli durduğunu görmek beni üzüyor. Geçenlerde, metrobüste yanımda oturan gençlerin, yanlarındaki yaşlı bir kadına yer vermediğini gördüm. O kadının yüzündeki kırgınlık, gözlerimde beliren yaşlarla birleşti. İnsanın, yanındaki birine en azından bir merhaba demesi gerektiğini düşünüyorum. Bir tebessüm bile bazen birine umut verebilir.
Bir kafede otururken, yan masadaki bir grup insanın tamamen cep telefonlarına gömüldüğünü gördüm. Birbirleriyle sohbet etmek yerine, ekranlara bakan o insanların arasında gerçek bir bağlantının nasıl kaybolduğunu hissettim. O an düşündüm ki, insan olmak, paylaşmak ve birlikte gülebilmek demek değil mi? Bazen birinin gözünün içine bakmak, o insanın kalbini aydınlatabilir. Belki de bu yüzden, hayatımda önemli bir yer tutuyor bu küçük ama anlamlı anlar.
Bir gün markette sırada beklerken, kasiyere bağıran bir kadının sesi, arka planda yankılandı. Kadın fiyatlardan şikayet ediyordu ama kasiyerin nazik ve sabırlı tavrı dikkatimi çekti. O an, kadının kasiyerin gözünün içine bakarak ona bir teşekkür bile etmediğini fark ettim. Bazen, saygı eksikliği bu kadar basit bir anla ortaya çıkıyor. Bu tür durumlar, içimi burkuyor. Ne yazık ki, çoğu insan birbirine karşı böyle bir saygıyı göstermiyor. Bizlerin, bu saygıyı yeniden tesis etmemiz gerekiyor.
Parkta yürüyüş yaparken çocukların oyun oynarken nasıl bir araya geldiklerine tanık oldum. Bir çocuk düştüğünde diğerleri hemen etrafını sardı, “Geçmiş olsun, üzülme!” dediler. O an, çocukların içindeki saflığın ve sevginin ne kadar değerli olduğunu düşündüm. Büyüdükçe bu duyguları unuttuğumuz için bazen karamsarlığa kapılıyoruz. Ama bunun değişmesi mümkün. O masum hallerine hayran kalmamak elde değil. Büyüdüğümüzde de bu samimiyeti ve sevgiyi unutmamalıyız.
Birbirimize daha yakınlaşabilmek için atılacak küçük adımlar, toplumumuzu daha sıcak bir yer haline getirebilir. Günlük hayatta tanıdığımız veya tanımadığımız insanlarla göz teması kurmak, aramızdaki bağı güçlendirebilir. Bir selam ya da gülümseme, birinin gününü aydınlatabilir. Kendi hayatımda, otobüste yanımda oturan birine gülümseyip merhaba dediğimde, genellikle karşılığını aldım. O an, o kişinin gözlerindeki sıcaklık, içimde bir parıltı yaratıyor. Bu küçük ama etkili anlar, insanlık hissimizi tazeliyor.
Dinlemek de önemli bir değer. İnsanların hikayelerini dinlemek, onlara değer verdiğimizi gösterir. Bazen sadece dinlemek bile, birinin kendini önemli hissetmesine yol açabilir. Elimden geldiğince, ailemle ve arkadaşlarımla derin sohbetler yapmaya çalışıyorum; bu, aramızdaki bağı güçlendiriyor. Küçük mutlulukları paylaşmak, insanları bir araya getiriyor. Komşuma yaptığım bir pasta, aramızdaki iletişimi pekiştirdi. Birlikte kutladığımız o an, hem benim hem de onun için unutulmaz oldu. Gözlerindeki mutluluğu görmek, o anı daha da özel kıldı.
Empati geliştirmek de önemli. Başkalarının hislerini anlamaya çalışmak, toplumumuzda büyük bir ihtiyacı karşılıyor. Kendimizi onların yerine koyarak duygularını hissetmek, insan olmanın özünü anlamamıza yardımcı olur. Birine sık sık, “Başkasının yerinde olsan ne hissederdin?” diye sormak, empati yeteneğimizi geliştirmeye yardımcı olabilir. Bu soru, insanın ruhuna dokunan bir anahtar gibi.
Ailemizle ve arkadaşlarımızla düzenli olarak bir araya gelmek, ilişkileri güçlendirir. Ortak etkinlikler planlamak, anı biriktirmenin en güzel yoludur. Geçen yaz, ailemle yaptığımız bir piknikte, doğayla iç içe geçirdiğimiz o gün, herkesin gülümsemesi ve birlikte geçirdiğimiz zaman, aramızdaki bağları daha da kuvvetlendirdi. Doğanın tadını çıkardığımız o anlar, tüm kaygılarımızı unutturdu.
Sonuç olarak, insan olmanın gerekliliklerini hatırlamak ve bu değerleri hayatımıza entegre etmek, toplumumuzu daha sıcak bir yer haline getirebilir. Birbirimize sarılmayı, sevgi ve saygıyla yaklaşmayı öğrenmek, hayatı anlamlı kılar. Unutmayalım ki, küçük adımlar büyük değişimlere yol açabilir. Şimdi, sevdiklerimize sarılma zamanı!
Aile danışmanı
Selda İyiekmekci (Erdoğan)
YORUMLAR
bazen çok utandığım da oluyor yazar,
bir satırdan aslında istediğimi alıp
diğer satırda aslında anlatılanın ben olduğumu fark ettiğimden.
yorgunuz toplumca bunu anladım geldiğimiz günde
ve yoksa bunca kadın ve çocuk öldürülürken her gün,
katiller en çabuk anlayanlar sanırım yaptıklarının cezasızlığını,
ve işaret ettikleri vatan, millet, din, ihanet demeleriyle
bizi de aslında cehennemlerine ortak ettiklerinin bilinciyle...
aydınlığınıza nice selamımla,
eyvallah.
İYİEKMEKÇİ
Aydınlığa olan inancımızla birlikte selamınızı alıyorum. Eyvallah, var olun.