- 116 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
Takip mi Dediniz
Sosyal Medya hayatımıza girdiğinden beri, bir dolu sosyal medya maymunu da hayatımıza bodoslama dalıverdi bir anda... Dedik ya maymun bunlar her ne kadar şekil olarak tabiattaki maymunlara benzemeseler de yine de onların huylarını, davranışlarını, şımarıklıklarını bir şekilde ortaya koymaktan geri durmuyorlar...
Bir sürü insan bir sürü bu medya maymununu takip ediyor. Bu takip ona ne kazandırıyor ne kazandırmıyor birde bunun hesabını yapmak lazım. Benim arkadaşlarım arasında da var böyle takip edilmekten hoşlanan tipler... Allaha şükür beni kimse takip etmiyor Rabbimden başka, bu açıdan çok şanslı sayılırım.
Bana ne kardeşim senin kullanmakta olduğun parfümün markasından. Ben kolonyadan başka bir şey kullanmam zaten. Bana ne senin sevdiğin caz sanatçısından... Bana ne son okuduğun kitabın isminden cisminden benim için mi okudun? Bindiğin trilyonluk araba beni hiç enterese etmiyor. Yatak odan da her yer aynalıymış, benim için hiiiiiiç bir kıymeti yok... Ayna bu zaten insanın içini göstermiyor...
Jennifır bimemekimin milyonlarca takipçisi varmış. Geçen gün yolda gezerken takip edeyim de yanına yanaşayım deyince korumaları ’’hoooop hemşerim.’’ diye hemen üstüne çullanmışlar derdest etmişler adamı... O kadar da uzun boylu değil. Sen bir sanatçıya nasıl öyle iki üç metreden fazla yaklaşırsın? Ya nezleysen gripsen, öpücem derken ya bulaştırırsan, değil mi ama...
O kadar güzel ki sokaklarda elini kolunu sallayarak gezme özgürlüğü... İşte Jenifır Bilmemkim abla maalesef bundan mahrum bir zavallı... Bret Miret Fit filan bilader de ondan farklı değil o da aynı durumda... Gel de vah vah deme şimdi bunlara... Korumacı yani Bodyguardlık diye de bir meslek var, onlarda aç mı kalasınlar?
Soruyorum bazen çok takipçisi olan arkadaşlarıma. Ne güzel sosyal medyada takip ediliyorsunuz bir dolu hayranınız varmış, mutlu musunuz? Mutluyuz ya da mutlu değiliz diyen, böyle afili bir yorum yapan yok... Olsa da olur takip işi olmasa da olur modundalar herkes...
Sosyal Medya Maym... yani fenomenleri diyecektim dilim sürçtü. Kıçını başını gösterip kerizlerden para toplayanları mı sayarsın, Atatürk’e benzediğini varsayıp bunu paraya tahvil etmeye kalkanları mı sayarsın... Bir de hava atmaya bayılıyorlar ki sormayın gitsin... Kerizler çok olunca kerizlerden para kazananlarda hiç eksik olmuyor. Sizlerden biriniz bunların içinde değildir eminim ki...
YORUMLAR
Sanal dünya medya fenomenleri yarattı. Aynı video paylaşım sitesinde dahil. Her şey para denilen mataya çıkar. Adı üstünde sanal alem! Benim öyle bir takıntım hiç olmadı . Hatta takipçi kazanmam , şiirlerimin yayılması için şart olduğu söylendi. Benim için sadece gerekli isimler sosyal medyada gerekli. Bizleri sistem beyin yıkama cerrahisine sokmuşlar birde. Öyle ki devlet kapatınca olaylar çıktı. Öyle bağımlıyız. Adı üstünde sadece bir yazılım. Para kazanan kesim özellikle çok var. Eğitimi ,sosyal medyadan uzak kesimler içinse pek manası yok gibi. Benim gibiler içinse sevdiğim birkaç sayfadan vakit geçirme sebebi. Popülerlik ,diğer uygulamalar ile hedoni denilen kavramı derinleştirdi. Herkes duygusal hassının tatmini peşinde, beğeni, yorum ,sanal ilgili, alaka...
Sanal dünyaya gömülü dünyanın en büyük abonesi olan ülkelerdeniz. Akıllı kullananlar için güzel bir şey. Ama vakti bu uygulamaya bağımlı ,beyin ameliyatlı kesim içinse çok geç. Akıl almaz bir toplum var görece. Sahte hesaplar vs. Aslında hepsi küresel politikanın emrinde. Uygulamalar hepsi Amerikan yapımı. Yüklediğiniz de tüm sisteminizi gsm dahil hepsi onların gözetiminin emrinde. Bir nevi sanal istihbarat ! O yüzden bu tarz eğlenceli gözüken şeyler aslında korkunç bir alanın görünmeyen yanıdır. Şu koşullardaki nesil anlaması çok güç. Farkında olmadan onların para kazanmasına ,uygulama sağlayıcısı ,yaratıcısına dahil her giriş de yüklü miktar akar. Reklamlar dahası da. Bizi bu yönde kaplamışlar zaten aklımızı. Yani devlet kapattığında olanları bizzati gördük. İnsanlar Mariana Çukuruna düşmüş gibi çırpınır oldular. Öleceklerini sandılar sosyal medyasızlıktan. Bu sanal köleliktir. Onların ,yani yeni dünya düzeni efendilerinin elinde bizler basit bir enstrümandan , insan olmaktan uzak canlı grubuyuz. Bu çok açık. Tepede hangi istihbati aygıt var oda açık. Hatta şuan kullandığımız internet arama motoru dahi. Dijital kölelik çağındayız. Kurtuluş onların inisiyatifinde. Tabiki de yok...
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci
Hayran olup takip ettikleri, yerlere göklere sığdıramadıkları o insanları; gerçek hayatta bir takip etsinler bakalım, ne olacak?.. Yazınızda da belirttiğiniz gibi, bir sürü koruma önlerine geçip öyle sert bir duvar örerler ki; ‘hayran olan’la ‘olunan’ arasına… ancak o zaman anlarlar işte o zavallılar: Öyle bilgisayar ekranında göründüğü gibi iki eşit insan, iki dostun arasında yaşanan türden bir ilişki olmadığını aralarında… Gerçek dünyada o sert duvardan da sert, kapkalın bir duvarın kendileriyle o çok sevdikleri; o sevginin kendilerini onların bulunduğu yere (o yer de düşündükleri gibi çok yukarılarda olmasa da) taşıdığına inandıkları insanlar arasında da var olduğunu… İşte o duvara çarpınca anlarlar belki; nasıl bir hayal dünyasında yaşadıklarını… Biraz silkinir, kendilerine gelirler.
Hayata dair, çok güzel bir yazıydı. Keyifle okudum.
Gönlünüze sağlık…