- 2170 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Özgelişim Tutkulu Olmaktır
ÖZGELİŞİM TUTKULU OLMAKTIR
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Geçtiğimiz günlerde, Üniversite okurken şiir kitabı çıkaran ve beraber okullarda konuşma yaptığımız, bol sohbetler ettiğimiz, beraber yemek yediğimiz, çay içtiğimiz bir genç ile aradan yıllar sonra tekrar bir araya gelip de gün boyu sohbet edince sana “tutku” konulu özgelişim mektubu yazmak geldi içimden .
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Tutku sözlük manası ile “İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras" Yani insanın kapasitesini de aşan bir başarmak, gelişmek ve hep ileri gitme isteği. İmkanları da zorlayarak kitaplardan tecrübelerden ve faydalanması mümkün olan her şeyden kapasitesini de zorlayarak faydalanmak. Tam da özgelişim kavramını ifade eden, özgelişim kavramının bir başka tabiri olarak görebiliriz bunu.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
İşte bu gençte bu kavramın en güzel uygulanabilir örmeğini gördüm. Bu genç arkadaşlarını da bu tutkulu hale getrmek için gelişmiş insanlarla tanıştırsa da onlarda tutku olmadığından “armut piş ağzıma düş” ü aşamamış arkadaşları olduğunu gördüm. İnsanda “özgelişim” isteği tutku derecesine olmazsa sonrası yok. Velev ki en yakın arkadaşın , bir arkadaşın değil özgelişim içinde olan tutkulu üç arkadaşın olsun.Sen tutkulu olmazsan gelişemiyorsun. Bunu gözlemledim o gençle ve arkadaşlarını gözlemledikten sonra.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Üniversite tamamlayıp , diploma aldıktan sonra herkesin sana iş teklif edeceğini sanıyorsun. Daha doğrusu Üniversiteliler öyle sanıyor. İletişim kurmasını bilmeyen, hep yardım ayağıma gelsin diye bekleyen, ailelerce böyle alıştırılmış insanlar iş içinde iletişimde “habap çavuş ilişkisi” ile götüreceklerini zannediyorlar. Beklentiler olmayınca her an “işten çıkarılacak korkusu” yaşıyorlar. Buna şahit oldum. Halbuki korkuyu özgelişim içinde olarak ümitli olmaya, tutkulu olma yolunda azimli olmaya dönüştürse genç umudu daha çok olacaktır. Ama internet ortamında her şeyin hallolacağını zanneden gençler, hayatın içine girmekte zorlanıyorlar işte.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Onun bunun yardımı ile Onun bunun çevresinin desteği ile ilk başta işler yürüse de sonunda insan gelişmeyince, iletişimde ustalaşmayınca gene işler zora girecektir. Bu yüzden gençlerin daha Üniversite okurken, kendilerine özgelişim konusunda hem bilgi, hem kaynak, hem de sevgi sunan insanlarla tanıştıkları zaman iletişimi sürekli yapmanın yollarını aramalılar. Ama gördüğüm ise tutku olmayınca böyle seviyeli iletişimlerde gençlerin hemen usanarak bahane bularak böyle insanlardan uzaklaşmaları. Seneler sonra bunu anladıkları zamanda gurura kapılarak hatalarını telafi etmeye çalışmamaları. Çok genç bunun bile farkına varamıyor. Kendilerine özgelişim için yardımcı olan insanlara “bizi engelledi” bile diyebiliyorlar.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Bu tutkulu gencin, okuldan mezun olmasının üzerinden seneler geçse de öğrenmek, gelişmek, internetten faydalanmak, uluslararası olmak, insanlardan yararlanmak konusunda tutkusunun bırak azalmasını daha da arttığını görerek mutlu oldum. Başkalarına da öğretmek sözlü ve yazılı gelişmek isteyene destek olmak konusundaki gayreti beni de gayrete getirerek sana bu mektubu yazmama vesile oldu. Sadece mektup konusunda değil daha çok okumak gelişmek konusunda bile gayrete getirdi beni. Unmarım sende daha gayrete geliyorsundur tutkulu gençler ile konuştukça.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Çok kişi ile gelişmek iletişim içinde olmak istediğimiz zaman gördüğümüz şey sululuk, eğlenmek, iş arkadaşlarına yalakalık etmek, “nasıl olsa karnım tok, sırtım pek” mantığı ile gelişmek ve gelişen insanlarla alay etmeleri gerçekten de üzücü verici. Böyle insanların üstelik “uzman” ünvalarının olması gülsem mi ağlasam mı denecek kadar trajikomik. Farkına varamayan, bilinci olmayan insan ne kadar ünvanı taşısa da ne fayda . Kendine farkındalık ve bilinçsiz olarak faydası olmayanın başkalarına ne faydası olacak?
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Tutkusuz, heyecansız, “hep bana gelsin ,herkes” mantığı ile hareket eden insanlar ile iletişimi azaltıp, arayıp sormayınca insanın tutkusu, heyecanı, okuma isteği daha da artıyor. Varsın aramadığımız, yanlarına gitmediğimiz için sitem etsinler. Bizim tutkumuz heyecanımız artıyorsa çevremizde arada temizlik yapmak ve bizi aşağı çekmeye çalışanları tespit ederek mesafeli molmak her zamaan insanın hayat sevincini artırır. Buna da” sağlıklı dengeli ve özgelişm içinde hayat” denir. Bunu anladıktan sonra hayata geçirmek tutkumuzun zirveye vurmasına sebep olur.
Sevgili özgelişim Yolcusu dostum,
Zaman zaman başarı hikayeleri anlatan kitaplara rastlıyorum kütüphanede. Heyecanla alıp okuyorum Bakıyorum ki, başarılı insanlar hep tutkulu, heyecanlı ve gayretli insanlar. Bahane üretmeden kendilerine ailelerine faydalı olacak, paylaşımı seven insanlarla dost olan insanlar.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Bu mektubu yazarken bile tutkulu olma isteğim tavan yapıyor. İsterim ki, tabii okuyan sen benden daha tutkulu olmaya gayret et. Okuyan başkaları da tutkulu olsun. Kendileri ile alay eden, yalaka insanlara bir şey demeden “selam” diyerek uzaklaşsınlar. Selam sözü en güzel bir ders verme biçimi bence.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Tutkulu olmanın yaşla alakası yoktur. Çok insan genç yaşta tutkulu, yaşlanınca da tutkunun azalacağını zanneder. Ben nerede ise 60 yaşıma merdiven dayasam da özgelişim konusunda okumak ve yaşamak isteğim tutkumdan bir şey kaybetmedim. Yaşça benden daha çok genç olanlar ise nerede ise yaşama tutkusunu bile kaybetmişlerdir. Biz her yere gitmeye çalışırken çok genç “imkan ayağıma gelsin” beklentisinde. Bu beklenti insanaı geliştirmez. Atalarımız ne demiş “Ağılda oğlak doğar, tarlada otu biter” İşte bu işin özeti.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Tutkuyu tetikleyen de inanç olmalı. İrademizin sınırlarını da aşarak coşku içinde olacağız ki engeller engel olmaktan çıksın. Engelli azimli insanlardan ders almak yerine alay edersek, küçümsersek, sözüne bakmaz ve yazdıklarını okumamakta direnirsek engelleri nasıl aştıklarını öğrenemezsek tabii ki engelleri aşmak konusunda bizlerde yaya kalırız.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
Gelişmek tutkusu irademizi aşarak çoşkumuzu o kadar güçlendirdi ki, bir mektubun daha sonuna geldiğimizi fark etmedim. Sen ne güzel dostsun ki, sana yazarken bende irademin sınırlarını aşıyor, coşku ile doluyorum. Bu da bana güç veriyor. Bize gülenlere bizde daha çok gülelim. Bir gün onlara bizden daha çok gülenlerde olur...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.