- 107 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
Unutkan kaplumbağa
Bir varmış, bir yokmuş… Yemyeşil bir ormanda, Mimoş adında unutkan bir kaplumbağa yaşarmış. Mimoş’un unutkanlığı öyle dillere destanmış ki, bir gün göl kenarında uyuyakalmış ve uyandığında kendi evini bulamamış! Bu yüzden ormandaki tüm dostları ona “Unutkan Mimoş” dermiş.
Bir gün, sincap Cingöz, Mimoş’a muzur bir gülücükle gelmiş: “Mimoş! Kış geliyor ! Yoksa hazırlık yapmayı unuttun mu?
Mimoş, endişeyle iç geçirmiş: “unutmadım elbette ama onları koyduğum yeri nasıl hatırlayacağım?
Cingöz ona bir defter tutmasını önermiş ama Mimoş defterin bile yerini unutacağını düşünüp bu fikri beğenmemiş. Tam o sırada baykuş Bilgin, bir dala konmuş ve gülerek demiş ki: “Defter istemiyorsan, koku haritası yapmayı deneyebilirsin. Ormanda birçok farklı koku var; onları takip ederek yiyeceklerini bulabilirsin!”
Mimoş bu fikri çok sevmiş! Hemen ormandaki çeşitli çiçeklerden kendine bir koku haritası yapmaya başlamış. Ama işler Mimoş’un planladığı gibi gitmemiş…
İlk başta, meyveleri toplarken karşısına renkli bir çiçek çıkmış. “Ah! Bu çiçek ananasın yanına harika olur!” demiş ve çiçeği ananaslarının yanına dikmiş. Fakat biraz sonra arılar çiçeğe üşüşmüş, Mimoş’u kovalamaya başlamış! Kaçarken “Bu koku haritası işini daha dikkatli yapmalıyım,” diye düşünmüş.
Sonunda şöyle bir düzen kurmuş: Elmalarını sakladığı yere papatya dikmiş.. Armutlarının yanına nane çiçeği, üzümlerinin yanına ise lavanta koymuş. Ancak bir gün meyveleri kontrol etmeye çıktığında yanlış kokuları takip ettiğini fark etmiş! Nane kokusunu takip ederken lavantaya gitmiş, papatya kokusu onu üzümlere götürmüş.
Mimoş, “Neyi unutmam?” diye düşünmüş ve sonunda çocukluk anılarına geri dönmüş. Küçükken annesi ona üzümlü kek yaparmış ve Mimoş bu kokuyu duyunca eve koşup iştahla kekini yermiş. Bunu hatırlayınca sevinçle “Buldum!” demiş. Üzüm çalısının yanına annesinin en sevdiği çiçek olan papatyaları dikmiş. Böylece üzüm kokusu, annesinin papatyalarıyla birleşecek ve Mimoş üzüm çalısını asla unutmayacakmış.
Elmaların yanına tarçın koymuş; çünkü anneannesi ona hep tarçınlı elma turtası yaparmış. Armutların yanına leylak çiçeği dikmiş; mimoş armut yemeyi çok severmiş ve leylak da en sevdiği kokuymuş.
Kış geldiğinde, Mimoş her kokuya doğru gidip yiyeceklerini kolayca bulmuş. Armutları bulduğunda “En sevdiğim yiyecek, leylak kokusu da en sevdiğim koku!” demiş. Üzümlerin yanına geldiğinde ise “Annem üzümlü kek yapardı; en sevdiği çiçek de papatya…” diyerek annesini hatırlamış. Elmalara ulaştığında da anneannesinin tarçınlı turtasını anmış.
Böylece Mimoş, kışı sıcak yuvasında geçirirken her koku ona bir sevdiğini ve tatlı bir anısını hatırlatmış. Unutkanlığı sayesinde ormandaki herkesin kalbini kazanmış.
Masal burada biter, Unutkan Mimoş’un koku dolu dünyası hatıralarla dolup taşar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.