- 398 Okunma
- 8 Yorum
- 16 Beğeni
Onunla yazılan kader cumhuriyet (101)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
bazen zaferi yalnızca savaş meydanlarında değil, bir insanın iç mücadelesinde de aramak gerekir. tıpkı karanlık bir odada gözlerinizi açtığınızda ışığı bulmayı beklemek gibi, zafer de belleğin en uçra yerinde bile kendini bulur. zafer yalnızca düşmanları alt etmek değildir, aynı zamanda insanın kendini keşfetmesidir, özgürlüğü bir ülkenin dört bir yanına yayarken aynı özgürlüğü kalbin en ücra köşesine de taşımaktır. cumhuriyet, işte tam da böyle bir özgürlük yolculuğunun adıdır; bir fikrin, bir umut ışığının geleceğe seslenmesinin suretidir.
cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda insan olmanın, hakikat arayışının ve vicdanın dirilişidir. düşünün, bir toprak parçası üzerinde değil, kalplerde yeşeren bir ağacın filizlenmesi gibi… her yaprağı bir düşünce, her dalı bir hayal ve her kökü adaletin, bilimin derinlerine inen bir bağdır. cumhuriyetin özünde yatan, bir kişinin değil, bir milletin kendi iradesine sahip çıkabilme gücüdür. ama bu güç, sadece fiziksel bir zaferle değil, asıl olarak zihinlerde kazanılan bir savaştır. bu savaşı kazanan ise silahlardan önce fikirlerdir.
bir insan düşünün, kalbinin derinliklerinde yalnızca halkı için atmış bir yürek. o yüreğin gücü, ne yalnızca cesaretten ne de yalnızca bilgiden gelir; o güç, insanların en derin korkularını aşma iradesinden doğar. cumhuriyetin temelinde yatan da bu irade değil midir? özgürlüğün, adaletin, bilimin ve sanatın filizlenebileceği bir toprağı yaratmak… her yeni doğan günle birlikte yeniden uyanan bu umut, bir milletin yeniden doğuşudur.
101 yıl önceye dönüp baktığımızda, cumhuriyet yalnızca bir başlangıçtır. geçmişin günahları arasında kaybolmuş bir umudun yeniden dirilişidir. bugün, o aydınlık fikirler, nesilden nesile aktarılırken, her yıl coşkuyla kutlanan bu gün, bir teşekkürden fazlasını ifade eder. bir milletin kendi kaderini tayin etme gücünün simgesi olan cumhuriyet, sadece bir tarih sayfası değil, her bireyin içinde taşıdığı bir ışık, bir sorumluluktur.
mustafa kemal, “cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak olan sizlersiniz” derken, aslında her bireye bir görev yüklemiştir: geçmişten alınan mirası geleceğe taşımak. fakat bu görev, yalnızca kutlamalarla sınırlı kalmamalı. her sabah uyanan bir çocuğun gözlerinde, geleceğe dair bir umut ışığı olmalı. her adımda atılan her emek, cumhuriyetin temellerini daha da sağlamlaştıran bir taş olmalı. çünkü cumhuriyet, yalnızca kurulduğu gün değil, her gün yeniden inşa edilir; her bireyin emeğiyle, her bireyin düşleriyle…
belki de en büyük zafer, tarihin tozlu sayfalarında değil, geleceğin henüz yazılmamış satırlarında kazanılacaktır. zafer, “başaracağım” diyenin değil, o başarının anlamını derinlemesine kavrayabilenindir. çünkü başarı, yalnızca bir sonuç değil, bir yolculuktur; her adımda yeniden keşfedilen bir arayıştır. tıpkı cumhuriyetin her yıl yeniden keşfedilmesi gibi…
işte bu yüzden, cumhuriyetin ışığı, sadece bir milletin değil, tüm insanlığın ortak bir ideali olarak parıldar. bu ideal, sınırların ötesine geçen bir hakikat arayışıdır. adalet, özgürlük ve bilimin sonsuz yolculuğunda cumhuriyetin ışığı hiç sönmemeli, nesiller boyunca yanmalı. çünkü zafer, en sonunda, o ışığı geleceğe taşıyabilenindir.
sana çok şey borçluyuz ey Atam
YORUMLAR
Bütün ömrünü milletinin bağımsızlığına, mutluluğuna adamış o yüce insana öyle çok şey borçluyuz ki! Kendi mutluluğunu başka insanlara güzel bir gelecek vermek için feda etmiş, milletini kendinden çok daha yukarıda bir noktaya koymuş; o millet için hiç durmadan çalışmış… Tüm ruhunu, bedenini tüketecek kadar didinmiş, nefes tüketmiş… o güzeller güzeli insanı anlatmak için kelimeler yetmiyor.
Bazen “bir kez daha dünyaya gelmesi mümkün olsa keşke” diye düşünmeden edemiyorum. O ikinci hayatında; uğruna ömrünü verdiği milletini, onlar için hayal ettiği gibi mutlu, refah düzeyi yüksek, medeni ülkelerle yarışır bir ülkenin bireyleri olarak görse… Ve onlar için endişelenmesi gerekmediğinden biraz da kendini düşünse… Kendi mutluluğu için çalışsa… Bir aile kursa herkes gibi, bol bol dinlenecek, eğlenecek zamanı olsa… Ve ailesiyle, dostlarıyla mutlu, huzurlu bir şekilde geçireceği uzun bir ömür sürse…
Keşke o güzel insan için böyle bir şey mümkün olsa… Ama olmasa bile ruhu çok mutludur mutlaka… Cumhuriyet’i ilan edip milletine en güzel hediyeyi verdiği böyle bir günde dünyanın en mutlu insanı O’dur mutlaka…
Günün anlamına yakışan, çok güzel bir yazıydı.
Sevgiler…
Mavilikler tarafından 29.10.2024 18:11:46 zamanında düzenlenmiştir.
Can hocam, bu derin analizli cumhuriyet yazınızı çok ama çok beğendim. Bir cumhuriyet kelimesinin içindeki o gizemi arayıp bulmak ve bu şekilde gönülden zihinden ve akıldan süzülerek yazıya dökülmesi kolay bir iş değildir. Çok harikaydı. Kutluyorum yürekten. Saygılar, selamlar
|🇹🇷
Mustafa Kemal Atatürk
Çağdaş Türkiye Cumhuriyetınin kurucusu ve büyük bir liderdir..
O, sadece askeri bir deha değil
ayni zamanda derin.düşünür ve vizyonerdir..
Özgürlük ve bağımsizlık yolunda attıği adimlar,
Bir ulusun yeniden doğuşudur ve bu onun eseridir ..
Cumhuriyeti adalet eşitlik ve özgürlük üzerine kurmustur.
Hayatta en hakiki mürsit ilimdir sözünden hareketle
Eğitime bilime verdiği öncelik
modern bir toplum hedeflediğinin örneğidir.
O sadece.bir lider değil aynı zamanda bir öğretmen
bir reformcu halkina ilham veren. Kişidir.
Atatürk, cesareti, vizyonu ve kararlılığıyla, Türk milletine bağımsizlığını kazandirmış ve geleceğe umutla bakmayıi öğretmiştir.bu mirası yaşatmak, her birimizin sorumluluğudur.
Atatürk'üm, senin ilke ve inkılaplarin ışığında yürüyoruz
Senin hatiran bizlere en büyük gurur ve onurdur..
29 ekim cumhuriyet bayramımız kutlu olsun
Yaşasin Türkiye cumhuriyeti.
"Sana çok şey borçluyuz Atam!..'Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk: açtığın yolda,: kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim. Ne mutlu Türk'üm diyene!.."
Genç nesil gümbür gümbür geliyor.Gözümüz geride kalmayacak.Hep var olun.
neneh. tarafından 28.10.2024 09:10:10 zamanında düzenlenmiştir.