- 103 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Böhtelen
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde köyün birinde düğün varmış. Bir karı koca ve çocuğu ile bu düğüne katılmış. Çocuğun adı Muzaffer’miş. Düğünde akşam gökyüzüne havai fişekler atılıyormuş. Çocuklar birikmiş başına. Muzaffer de oradaymış.
Muzaffer’e diş bileyen köyün en haylaz çocuğu Sefer “Süt kuzusu da buradaymış, buradaymış…” diye söylenip duruyormuş.
Muzaffer “Seni bir korkutursam görürsün gününü.” Demiş.
Sefer meraklanmış. “Neyle korkutacaksın beni. Elinde bir şey yok ki.” Demiş.
Muzaffer açıklama yapmış. “Gece uyuduğunda benim canavarım Böhtelen’i sana gönderirim, korkutur seni.” Demiş.
Sefer iyice meraklanmış.” Böhtelen mi, hiç duymadım.” Demiş.
Muzaffer “Zaten Böhtelen ismini bilmeyenlere gözükür. Sana benim ismimi biliyor musun der, sen de o zaman hiç duymadım dersin. Görürsün gününü o zaman.” Demiş.
Sefer korkuyormuş ama yine de Muzaffer’le dalgasını geçmiş. “He he he Böhtelen’miş. Hiç duymadım.” Demiş.
Tam o anda havai fişek patlamış. Sefer korkudan dengesini kaybedip yere kapaklanmış. Muzaffer “Gördün ve hiç duymadım diye Böhtelen’le dalga geçtin. Dalga geçmeye devam edersen sabaha kadar uyuyamaz, benim canavarım Böhtelen’le korku yaşarsın.” Demiş ve oradan gururla ayrılmış.
Muzaffer canavarını daha çok sevmeye başlamış. Canavarı görünmezmiş. Yalnızca Muzaffer’in sözünü dinler ona kötü zamanlarda yardım edermiş. Az önce işittiği hiç duymadım sözünü dikkate almış. Böhtelen’in sevmediği bir sözü daha öğrendiği için sevinmiş. Hemen cebindeki not defterine bunu da yazmış.,
Muzaffer annesi ve babasının yanındaymış, gözü ise arkadaşı Durmuş’taymış. Arkadaşı Sefer ile sertçe şakalaşıyorlarmış. Yarı güreşiyor yarı itişiyorlarmış. İtişme ve kakışma dozunu kaçırmış Dursun yere düşmüş. Dursun kafasını çevirip Muzaffer’e bakmış.
Sefer “Ona niye bakıyorsun. Korktuysan söyle.” Demiş.
Dursun “Beni bir daha itme. Yoksa karışmam.” Demiş.
Sefer “Hiç duymadım, hiç duymadım.” Diye Muzaffer ve Dursun’a bakarak şansını zorlamış. Sefer içinden “Acaba başıma bir şey daha gelir mi?” diye görünmez canavarı deniyormuş.
Dursun hızla doğrulup Muzaffer’in yanına gitmiş. Ona “Ne olursun, söyle, Böhtelen senin sözünü nasıl dinliyor?” demiş.
Muzaffer “Böhtelen benim zihnimde inanarak uydurduğum görünmez bir canavar. Sadece benim sözümü dinler.” Demiş.
Dursun “Ne olursun bana da bir canavar uydur. Uydur ki gücümü gören korksun benden.” Demiş.
Muzaffer “Uydurmak mı, ben Böhtelen’e inandım da uydurdum.Artık hiç uydurulmuş bir şey canavara dönüşmez. Bil ki ben sırrımı kimseye vermem. İnanmakla dedim ama nasıl inandığın önemli. Bu sen bile olsan söylemem.” Demiş.
Dursun “O zaman canavarına söyle Sefer bizimle uğraşmayı bıraksın.” Demiş.
Muzaffer “Ben bir şey yapamam. O ancak bana bulaşırsa Böhtelen’le karşılaşır. Çünkü Böhtelen benim.” Demiş.
Dursun “Ne?” demiş, bir daha bir şey dememiş.
Tuna M. Yaşar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.