- 393 Okunma
- 8 Yorum
- 11 Beğeni
Yorumumu Niçin Sildiniz Servet Bey?
Merhaba
Şiirleri okumadan kesinlikle yorum bırakmam. Şiirlerde gördüğüm güzellikleri ve eksiklikleri de çekinmeden yorumumda belirtirim. Yorum yaparken yapay zekâ falan da kullanmam. Her yorumuma emek veririm. Siteye girdiğim ilk günden beridir sırf şiirlerine yorum bırakmam için sayfama girip kopyala yapıştır yorum yapanları da hep görmezden gelmişimdir.
Son zamanlarda birçok arkadaşımızın şiirlerinin yorum kısmında en ufak bir eleştiriyi bile kabul edemediklerini, yaptığımız yorumları sildikleri, hatta bazılarının şahsımı engellediklerini görmekteyim. Ancak aynı arkadaşlar yaptığım eleştirilerimden etkilenerek şiirlerinde bir de gerekli düzenlemeleri yapmaya çalışmaları bana çok tuhaf gelmektedir.
Şair, içinde bir hakaret yoksa şiirine yapılan yorumlara katlanmak zorunda olan kişidir. Zira bu şiirler, sadece bizim tarafımızdan değil beğenilirse ileriki yüz yıllarda da okunacaktır. İnsanlar beni engellemesin diye bildiğim doğruları yorumlara eklemekten açıkça çekinmem. İsteyen de beni engelleyebilir. Böylelikle bu arkadaşların şiirlerini açıp okumak için çok kıymetli olan ve asla yerine tekrar koyamadığımız zamanımızı da boşa harcamamış oluruz.
Bunları niçin yazıyorum? Son zamanlarda bu durum başıma çok gelmektedir. Bunu yapan tüm arkadaşları da bundan böyle yazı ile de eleştirme niyetindeyim. Bugün Servet Bardak isimli arkadaşımız bir şiir yazdı. Şiiri aynen şöyleydi:
Düş sen dolar
Dolar aldı başı gitti
Pahalılık cana yetti
Esnaf eriyipte bitti
Yeter artık düş sen dolar
.
Piyasalar alt üst oldu
Vatandaşın rengi soldu
Yüreklerde yara aldı
Yeter artık düş sen dolar
.
Herkesi sen yoksul ettin
Yeter artık cana yettin
Bilmem nasıl bir iletsin
Yeter artık düş sen dolar
.
Her işinde vardır hile
Millet mahkûm oldu küle
Dolmaz oldu artık file
Yeter artık düş sen dolar
Şiire aynen şu yorumu bırakmıştım:
Servet Bey;
Şiirinizi okudum ancak ne yazık ki kusuruma bakmayın açıkça belirteceğim çok özensiz buldum.
Şiirin zaten ‘Yeter artık düş sen dolar’ dizeleri nakarat. Geriye on iki dize kalmaktadır. O dizelerde de 8 heceli bu şiirde 4+4 durak kullanılırken ‘Esnaf eriyipte bitti’ dizesinde hata yapılması dikkat çekmektedir.
Türkçemizde ‘aldı başı gitti’ diye bir kullanım bulunmamaktadır. Sırf heceyi tutturabilmek için ‘aldı başını gitti’ yerine bu şekilde bir kullanım yapmanızı doğru bulmuyorum.
Yine Türkçemizde ‘eriyipte’ değil ‘eriyip de’ yazılır.
Şiirin nakaratlarında ‘yeter’ sözcükleri yok gibi ‘Yeter artık cana yettin’ dizesinde de bu sözcüğün yer almasını da olmamış.
Devam eden ‘Bilmem nasıl bir iletsin’ dizesinde ‘illetsin’ sözcüğü hatalı yazılmıştır.
Netice itibariyle şiir sayısını artırmak için çalakalem paylaşımlar yapılmasını doğru bulmuyorum.
Saygılarımla.
Görüldüğü gibi sadece şiiri eleştirmiştim. Peki, Servet Bey’in yorumuma yanıtı ne oldu? Servet Bey hem yorumumu silmiş hem de şiirini şu şekilde düzeltmiş:
Düş Sen Dolar
Dolar aldı başı gitti
Pahalılık cana yetti
Esnaf eriyip de bitti
Yeter artık düş sen dolar
.
Piyasalar alt üst oldu
Vatandaşın rengi soldu
Yürekler de yara aldı
Yeter artık düş sen dolar
.
Herkesi sen yoksul ettin
Bezdin bizi cana yettin
Bilmem nasıl bir illetsin
Yeter artık düş sen dolar
.
Her işinde vardır hile
Millet mahkûm oldu küle
Dolmaz oldu artık file
Yeter artık düş sen dolar
.
Serveti der dolar düşsün
Tencere de yemek pişsin
Bilemedim nasıl işsin
Yeter artık düş sen dolar
.
Şimdi hem belirttiğim hatalardan bir kısmını düzelt, hem dediğim gibi kıta sayısını artır hem de yorumumu sil. Oldu mu Servet Bey?
Saygılarımla.
YORUMLAR
Yazıyı da yorumları da okudum. Hep bildiğimiz ve yakındığımız konular. Eleştiri yol gösterici, aydınlatıcı bir enstrüman iken neden bundan rahatsızlık duyulur ki? Baş üstüne deyip teşekkür etmesi gerekmez mi? Hele şiir konusunda duayen kişilerin şiirime olumlu veya olumsuz yöndeki yorumları sadece onur verir. Herkese selamlar saygılar.
Sadece o arkadaş değil burada bir çoğu; okunan şiirde görülen eksiklik hata veya olur ya insanlık hali gözden kaçan bir hususu iyi niyetli olarak ifade edilmesinin kesinlikle direk kendisinin ve şairliğinin/yazarlığının hedef alındığı şeklinde algılayarak direk savunmaya hatta taarruza geçiyor geçtiğimiz haftalarda bende benzer bir şey yaşadım.
Aynen sizin örneğini verdiğiniz "kanaviçe gibi işlenmiş ..." benzeri o da "Okuduk beğendik tebrik ettik.." benzeri kalıplaşmış bir yorumu hemen hemen her şiire aynı şekilde yapıştırıveriyor. Tabii bu konu onun bileceği bir husus.
Esas polemik yaşadığımız konu ise ben o'nun bir şiirinin altına olumlu yorumumu yazdıktan sonra kendisine özelden şu öneriyi yazdım:
"........................." isimli şiirinizi okudum olumlu yorumumu sayfanıza ekledim.
Yalnız her dörtlüğün son dizesi olarak kullandığınız "Şu şansı tersine, döndüremedim" dizenin anlamı, şirin genelinde ifade edilen olumsuzluğa adeta ters bir durum ifade etmekte gibi. Ayrıca okurun hafızasında (en azından benim) şiirin genel havasıyla örtüşmüyor çünkü bu dizede kullanılan şans kelimesi olum bir ifade için kullanılır. Ama şiirin genelinde olumsuzluklar dile getiriliyor. Bu dizenin ise olumsuzluk ifade etmesi için şu şansızlığımı tersine döndüremedim olması gerekmez mi? Başarı dileklerimle esenlikler diliyorum.
diye kendisine yazdığım yapıcı bir öneri üzerine bana takındığı tavrı ve yazdığı cevabı aynen ekliyorum. İnsanlar kendilerini adeta layüsel görüyor kaldı ki ben onu sayfasına onu incitecek olumsuz bir görüş de yazmadım. Burada polemik olsun istemediğimden ismini de yazmıyorum. Bana yazdığı benim yorumumla hiç alakasız cevabi yazıyı aynen size aktarıyorum yorum sizlerin.
*******
"Bakın değerli kalem
Ünlü İtalyan ressam ve Heykeltraş Michelangelo...5 metre 17 SANTİM yüksekliğinde ki DAVUT heykelini bitirir, İtalya'nın Floransa kentinin Plazzo della Siglorina meydanına getildi. Burada 1504 yılında açıldı.
Açışını yapan Kral örtü alındıktan sonra heykel'in etrafında bir tur atarak İyi güzel de Michelangelo bunun burnu biraz büyük olmamış mı....Bu söz üzerine
Heykeltraş Michelangelo "haklısınız efendim. Hemen düzeltirim" DEDİ. Sonra da kenardan bir avuç çakıl alarak, merdiven ile heykel'in baş tarafına çıktı ve diğer elinde ki çekiçle, heykelin burnuna yavaş yavaş dokunmaya başladı, çakıllarıda diğer avundan bıraktı. Sonra da indi. Krala dönerek, " şimdi nasıl efendim" dedi. "Kral ha işte böyle. Şimdi daha güzel" dedi.....
Şimdi sorunuza gelince
.....ŞANS İYİ ise......Şair NİYE TERSİNE DÖNDÜRMEYE çalışsın. Demek ki ŞANS kötü gidiyor ki değiştirmek istiyor...Bunu anlamak bu kadar zor olmamalı......
Michelangelo misali.....ŞANS kelimesine ÇOĞUL EKİ eklemek çok mu fark ettiriyor her şeyi.....Siz istediniz diye ben bu şiiri yeniden 14 hece olarak mı yazayım.
Bu sitede yüzlerce, binlerce şiire benzemeyen şey varken neden benim şiire taktınız. NAÇİZANE BEN..."TÜRK EDEBİYATINDA ŞİİR" adını taşıyan şiir üzerine 188 sayfalık kitap yazmış biriyim. Demek ki şiir yazmayı bilmiyormuşuz...Sayenizde öğreniriz belki de kim bilir. Size iyi günler diliyorum"
Ben de kendisine şu cevabı yazdım ve arkadaşlıktan çıkarmadım ama gönül bağımı kestim.
Teşekkür inceliğinize, zarifliğinize. Benim söylemek istediklerimle hece sayısından bahsetmedim şiirdeki anlam (Olumlu-olumsuzluk) açısının farklılığından söz ettim hiç bir ilgisi olmayan bu uzun uzun açıklamanızdan sonra ne demek istediğimi size tam olarak anlatamadığımı ve anlatamayacağımı net olarak anladım.
Benim niyetim şiirin son dizesindeki anlam farklılığını dile getirilmesi idi. Ancak şairliğinize dokundu gururunuzu incitti ise kusura bakmayın, olayı örnek vererek dolaylı anlatma konusunda da ta! İtalya'ya gitmenize gerek yok Mimar Sina'nın Selimiye camisinin minareleri ile ilgili anekdotu verseydiniz daha şık olurdu gibi.
Neyse kolay gelsin diyor esenlikler diliyorum.
Siz değerlendirin. Allah akıl fikir versin diyorum.
Gönül Pınarı tarafından 24.10.2024 16:29:16 zamanında düzenlenmiştir.
Osman Akçay
Belki ilk kez burada belirtmek mecburiyetinde kalıyorum. Ben aynı zamanda dergilere de şiir göndermekteyim. Son 3 (Ağustos- Eylül- Ekim) ayda ellinin üzerinde dergide şiirlerim yayınlandı. Çoğu dergiler gönderilen şiirlerin şairine cevap bile vermezler. Şiirde en ufak hata olduğunda, şiirde orijinal bir i mge bulamadıklarında şiirlerinizi yayınlatamazsınız. Zaten hece şiiri yayınlatabileceğiniz dergi sayısı iki elin parmaklarını geçmez.
Geçenlerde çok köklü hece şiirleri yayımlayan bir dergiye bir aruz şiirimi gönderdim. Şiirimi zayıf bulduklarını belirterek (Burada şiirimin zayıf bulunduğunu açıkça çekinmeden görüldüğü gibi yazıyorum) ve o şiirim yayımlanmadı. Ancak aynı dergi başka bir hece şiirimi yayın listesine aldı. Ne yapmalıydım, dizlerimi mi dövmeliydim? İşte o zayıf bulunduğu için o dergide yayımlanmayan şiirim:
Affet Kusurum - Aruz Şiir
Gülü ben sevmeyeceksem güle söylen hederim
Seni ben görmeyeceksem sana hasret giderim
Bana sözler veriyordun sona ermez umudum
Cana derman oluyordun yine affet kusurum
Göğe baktım bana kızgın sinirinden coşacak
Yere döndüm bana kırgın imiğimden tutacak
Baharın yeryüzü sonsuz bereketler sunuyor
Sana aşkım yakışan hıncı unutmak kalıyor
Barışıp sarmala bir kez kederim kaybolacak
Beni terk etme sakın tüm hayatım mahvolacak
Yüreğinden kara közler ırasın bir güzelim
Sevebilsen beni tekrar öderim ben bedelim
Yanağından gülücükler görebilsem ne olur
Sana bir güfte yazar hüznüne zincir vurulur
Vezin: Fe’ilâtün/ fe’ilâtün/ fe’ilâtün/ fe’ilün
Osman Akçay
Burada edebiyatdefteri sağ olsun şiirlerimizi eklememiz için bizlere fırsat vermektedir. Bizler de son bir kontrol yapmadan aklımıza gelen her şeyleri şiir diye paylaşabilmekteyiz. Hepimiz edebiyata saygı açısından yazdıklarımızı kontrol etmeliyiz. SONRA DA ELEŞTİRİ ALINCA YORUMLARI SİLMEMELİYİZ. KIYMETLİ SİTE BİZE BİR İMKÂN SUNMUŞ. YORUM İSTEMEYEN ŞİİRLERİNİ YORUMA KAPATABİLİRLER.
Osman Bey, düzeltici öeriler gerçekten şiiri düzeltmek adına iyi oluyor. Vatandaş uyarılarınızı değerlendirmiş ve düzeltmeleri de yapmış. Ama teşekklür etmek yerine yorumu silip siz engellemesini şöyle yorumluyorum...
Bence bu düzeltme önerilerini özelden mesaj yazarak yapsanız daha iyi olurdu.
Öte yandan bu arkadaşın da en azından size özelden yazarak uyarıları özelden yazma isteğini belirtebilirdi.
Benim başıma gelen bir olaydan söz edeyim. Bir yorumcu haklı bir düzeltme önermiş. Ben de özeline yazarak teşekkür ettim ve bir de rica ettim ki bu tür önerileri özelden yazsın. Yorumcunun bana verdiği yanıt: "Gençler görüp eğitilsin diye buradan yazdım".
Bilmiyorum haksız mıyım ama ben bu kişiyi engelledim.
Saygılar...
Osman Akçay
Bana 'Bilmiyorum haksız mıyım ama ben bu kişiyi engelledim.' diye sorduğunuz için açık açık yazacağım. Hem de çok yanlış yapmışsınız.
Çoğu bu dünyadan ahirete intikal etmiş olan en büyük şairlerin en ünlü şiirleri didik edilir, hatta hakemli dergilerde her yönüyle incelenir, şiirler doktora ve yüksek lisans tezlerine konu olur.
Şiiri paylaştıktan sonra şiirinizi kamuya sunmuş olursunuz. Kişi isterse hiç şiir paylaşmayabilir, şiirlerini kendinize saklayabilir. Şiiri böyle bir platformda paylaşmak meydana çıkmaktır. Sizin yapmanız gereken şey size bu yorumu yapan arkadaşımıza teşekkür etmek, yorumunu maviye boyayıp etkili yorum seçmekti.
Olumlu veya olumsuz her yorum şiire zenginlik katar. Şiir eleştiri ile anlam bulur. Dünyanın en çok okunan 2. şiiri Orhan Veli'nin Anlatamıyorum şiiridir. O şiirin altına bile şu yorumu bıraktım: 'Romanya’dan İstanbul’a göç eden bir Yahudi ailesinin çocuğu olan Bella Eskenazi, Anlatamıyorum şiirinin kendisine yazıldığını verdiği bir demeçte şöyle anlatmıştır:
Oysa ya resim yapar, ya şiir yazar ya da bir şeyler okurdu. Ben de ‘İyi misiniz, gemileriniz mi battı?’ dedim. “Bir şeyim yok.” dedi. “Ama ne yazıyorsunuz ne de çiziyorsunuz, bir şeyiniz var.” diye üsteleyince “Evet var, biliyorum ama anlatamıyorum.” demişti. Sonra da o ünlü “Anlatamıyorum” şiirini yazıp “Buyrun bunu size hediye etmek isterim.” demişti.
Bu kadar meşhur olan, antolojiye alınan, ders kitaplarına konulan bu şiir en azından bir Türk kızı için yazılsa idi gam yemezdim.'
Orhan Veli'nin o şiirindeki yorumları bugün okuduğum için belirtiyorum şiirin altında yer alan 400'ün üzerindeki yorumun yarıya yakını eleştiri mahiyetindeydi.
Aşağıda Hayrullah Değerli ve Gönül Pınarı üstatların yorumuna verdiğim cevabı okumanızı istirham ederim.
Özetle kanımca;
1-Yüzde yüz haksızsınız.
2-Engellemeniz hatalı olmuş ve hemen engeli kaldırmalısınız.
3-Bu yaptığınız hareket için o arkadaşımız kimse özür dilemeli, her türlü yorumlarını beklediğinizi ifade etmelisiniz.
4-Hiç kimsenin şiirlerinizi özelden düzeltme diye bir mecburiyeti bulunmadığını bilmelisiniz. Ayrıca yapılan düzeltmelerden memnun olmalısınız.
Saygılarımla.
Saygıdeğer üstâdım,
Yazdıklarınıza tamamen katılıyorum.
Bir şiire yapıcı anlamda eleştirel yorum yazmak ve varsa şekilsel ya da imla kuralları olarak hataların düzeltilmesini sağlamak kadar doğal ne olabilir.
Üstelik siz o yorumu yazarken değerli vaktinizi harcayıp ayrıntılı yorum yazmışsınız yoksa harcadığınız zamanda düzeltme yapmaya çalıştığınız gibi bir kaç tane şiir yazardınız.
Böyle bir durumda yapılacak en doğru şey öncelikle teşekkür etmesini bilmektir.
Aslında Servet Bey de belirttiğiniz hataları düzeltmiş ama teşekkür etmesi gerektiği halde yorumunuzu neden silmiş anlaşılır gibi değil.
1. Madem şiir hatasızsa neden düzeltme gereği duydunuz?
Hatta yetersiz görüp kıta sayısını da artırmışsınız.
2. Düzeltme gereği duyduysanız teşekkür etmemiz gereken yorumu neden sildiniz?
Bana göre böyle bir davranış edebî anlamda da , yapıcı eleştiriye saygılı olma anlamında da yanlış bir davranıştır.
Bunun tersi yapılırsa ancak o zaman edebî anlamda olumlu adımlar atılabilir
Sonsuz selam, sevgi ve saygılarımla.
Osman Akçay
Bu yazıyı yazma amacım kesinlikle sadece kıymetli arkadaşımıza yönelik bir hareket değildir. Üşenmedim geçen hafta bir günde yazdığım eleştirel yorumların birer örneğini bilgisayarımda bir word dosyasına kopyala yapıştır yaptım. Şair arkadaşlarımızın yaptığım yorumlara karşı davranışlarını gözlemlemek istedim. Yazdığım yorumlar ve yorumlarıma verilen cevaplar tam 19 A4 sayfası tutuyordu.
Merak ettim şiirleri tek tek okuyup saatlerce emek harcayıp yaptığım yorumlardan silinen var mıydı? Gerçekten duruma çok ama çok şaşırmıştım. Sitenin birçok önemli şairi yorumumu hem etkili yorum seçip hem de teşekkür ederken bazı arkadaşlarımızın ise yaptığım yorumları çaktırmadan sildiklerine tanıklık ettim. Bu arkadaşlarımızın sayfalarına bundan sonra yorum yapmayı bırakın bir daha sayfalarını açmam, yüzlerce şiir okunmak için beklerken şiirlerini okumam mümkün dahi olamaz.
Bu yazıyı kaleme almamın nedenini sorduğunuz sorularla tam tespit etmişsiniz. Bir kez de izninizle aynı soruları ben sormak isterim.
1. Madem şiir hatasızsa neden düzeltme gereği duydunuz?
Hatta yetersiz görüp kıta sayısını da artırmışsınız.
2. Düzeltme gereği duyduysanız teşekkür etmemiz gereken yorumu neden sildiniz?
Saygılarımla.
Değerli Osman Hocam, yazdıklarınıza harfiyen katılıyorum. Gerçek şair her türlü eleştiri ve uyarıdan istifade etmesini bilmeli, uyarılara karşı en azından teşekkür etmesini bilmelidir. Ne yapalım ki bu âlemde kendini bilmeyenler ve dolayısıyla bilmediğini de bilmeyenler çoğunlukta!
Hadi diyelim ki yazım kurallarını hoş görelim.. Asgari insanlık değeri olarak bir teşekkür etmesini bilmeyene, saygı duymasını bilmeyene ne demeli!
Bazıları da çok yazmayı iyi yazmak olarak algılıyor galiba. Şiir sanatı aslında "Az kelâm, çok anlam" anlamına da gelir.
Değerli Üstadım, lüzumsuzlarla da fazla vakit öldürmemek gerekir; ne yapalım ki herkes kendi aklını beğenir neticede. Hayırlısı olsun.
Saygılarımla.
Kavramsal Empati Yılmaz S
Osman Akçay
Bu arkadaşımız belki bu yaptığıma kırılacaktır ama ben de kıymetli arkadaşımızın ve diğer bazı arkadaşlarımın içinde hiçbir kırıcılık barındırmayan yorumlarımı silmelerine hep çok kırıldım. Yorum silerken arkadaşlarımızın daha duyarlı olmaları açısından da bu yazıyı üzülerek ve istemeyerek paylaşmak zorunda kaldım. Yorumlarımı silmek yerine arkadaşlarımdan istirhamım doğrudan engellesinler. Şiirlerini okumak için vakit kaybetmeyelim en azından.
Saygılarımla.
Şiirde yorum denilince sitede ilk kişilerdenim. Çok geçmiş zamanlarda "yorum asla istemediğimi " ilan ettiğimde okuyucu kaybedeceğimden dahası söylendi. Yapıcı ,teknik tanımlı yorumlar dışında artık kendi şiirlerimi kendim analizle açıkladım fırsat buldukça . Eleştiri konusu öyle boyut ki ,şiirin ana hatlarının dışına çıktığında ,hep de öyle olma eğilimi hakim , sayfada olmasına pek mana görmüyorum. Şair ,yalnız bir yazımcıdır esasen. Onun ürettiği , yazımının gayesi zaten ki hedef okuyucuya ulaşacaktır , öyle bir yazımsa!
Klasik olarak yorum olayı , okuyucu popülasyonu , sitede ulaşılabilirlik dahası olan olgular pek mana da görmüyorum. Bireysel yazımcılık ve yalnızlık ,soyutlanmak bana daha heyecanlı geliyor ki diğer arkadaşların anlayışları da kendi tercihleri. Sitede ciddi bir şiir yorumlama unsuru eksikliği var. Yapıcı , teknik alt yapılı bir yazıya hiçbir yazımcı itiraz etmez. Ben dahi. Serbest teknik özgür bir şiir sahası. Bu alan dışında olmadığım gibi ,yorumlarda da aynı özgürlüğe sahibim. Şair arkadaşlar kendi istekleri boyutunda özgür olmaları , onların eleştiriye olan bakışları kimi kaldırmaz ! Kimi ise mutluluk duyar . Ortası pek yok. Yazım dünyası o yüzden tek düze bir yapı asla değil. Çünkü yazımlar akademik makale gibi üst eleştiri olanağına sahip edebi ürünler de olması pek mümkün değil. Kaç üst seviye tanımlı arkadaş var site? Hepimiz amatörüz. Şiir anlayışı ,yorumlara bakış ise öznel hissiyatlıdır. Ülkedeki en ünlü şairlerden birileri gelse ve eleştirilerin kaçına katlanabilir? Orası ortada...
Osman Akçay
Kavramsal Empati Yılmaz S
Osman Akçay
Kendisine şu cevabı yazdım: 'Yahya Sinvar'ın şehadeti hakkında kaleme aldığım şiirim hakkında 'Kanaviçe tadında' diye başlayan yorum yazmışsınız. Şiirleri okumuyorsunuz anlaşılır da en azından başlığını okusaydınız.'
Zannetmiyorum ki bu cevabımı da okumuş olsun.
Saygılarımla.
Allah akıl fikir versin hocam yaptığınız yapıcı yorumları düşünen bir kişi fırsata çevirmesi lazım amma ne yazık gel gör ki bu yapıcı eleştirileri içlerine sindiremiyor arkadaşlar yazık çok yazık
Sonsuz saygılarımla
Osman Akçay
Sıla-i rahim dolu ne çok şiirinizi okudum. Bu durum şairin memleketine, örfüne, adetine, geleneklerine, göreneklerine, akraba-eş ve dostlarına karşı olan sevgisinin apaçık bir ispatıdır. Ne yazık ki şimdiler en yakın akrabalarını tanımazdan gelmektedirler.
Kıymetli Üstadım;
İçeri, dışarı, ileri, şura, bura, ora, yukarı, aşağı gibi sözler ek aldıklarında sonlarında bulunan ünlüler düşmez: içerde değil içeride, dışardan değil dışarıdan, ilerde değil ileride, şurda değil şurada, burda değil burada, orda değil orada, yukarda değil yukarıda, aşağda değil aşağıda vb. şeklinde yazılır.
Bir de şiiri asıp kaçmaca yok bir kontrol edelim. Bunu da yazayım da hatıra kalsın.
Hasbihal eyledik
anadan yârdan
Saygılarımla.
------
Görüldüğü gibi sizin şiirde de eleştirilerim olmuş.
--------
Sizin yanıtsa hem yorumumu etkili yorum seçmek olmuş hem de bana teşekkür etmişsiniz:
Çok çok teşekkür ederim kıymetli hocam ne yazıkki çok eksiklerim var bu kelimeler şiirlerimde çok geçiyor şimdiye kadar uyaran olmadı inşallah bundan sonra olmaz sağolun varolun
Sonsuz saygılarımla
-----
Bir gün önce yine şiirinizde eleştirecek yerler bulmuşum:
Kalmadı bir huzur ararız dünü
İkiye katlandı fakirin zulmü
Çıkmaza gidiyor bu işin sonu
İsyan bayrağını çekesim gelir
'Dünü, sonu' uyumlu. 'Zulmü' sözcüğü ise uyak yönünden hiç uymamış ve şiire zulmetmektedir. 'İkiye katlandı fakirin zulmü' yerine örneğin; 'Fakir arar oldu önceki günü' gibi bir dize yazılabilirdi.
Saygılarımla.
----
Tepkiniz baktım ne olmuş diye:
Yine yorumumu etkili yorum seçmişsiniz, o dizede düzeltme yapmışsınız ve cevaben şöyle demişsiniz:
Hayırlı geceler muhterem hocam şiiri döndüm döndüm kontrol ettim acaba hocam nerede hatamı bulur diye yine de beceremedik saygıyla selamlıyorum iyi ki varsınız sağolun varolun yüreğiniz dert görmesin hatamı düzelttim umarım olmuştur
Kalın sağlıcakla
----
Demek ki eleştiryi kabul edenler de varmış. Bugün en büyük şairlerin en ünlü şiirlerine sayfalar dolusu eleştirel bilimsel yorumlar yapılmaktadır. Şairlik eleştiriye aaçık olmaktır.