Ayna kim?
Fazladan bir sesim alıp başını gidebilir bir gün
Başlangıçta çekici geldi, o parıltılı muhteşem dehan, dokunaklı ızdırabın. Sana duyduğum hiçbir zaman sevgi olmadı, sadece acıma. Beni yücelten ötekileştiren ve seni aşağılara itmemi kolaylaştıran bir acıma. Zamanla benim, karşımdaki sana duyduğum kıskançlık derecesindeki küstah kibrim, seni iyice zavallı bir duruma düşürdü. Bu acınası zavallılığına duyduğum öfke kontrolden çıktı ve sefil, iğrenç bir zavallı olarak değersizleştin.Sen artık beynimdeki çınlama, kulaklarımdaki uğultu, rahatsız halüsinasyondun. Tehlikeliydin ve bana iyi gelmiyordun. Senden kurtulmalıydım.
Tısssssss
Duydum.
Pek çok sırrın bilinci titreyiş; ayna
Bir boşluk (unutuş)
Boşunaydı içinde kendimi arayıp bulmak.
Hercai toprak kokulu gülümseme (hatırlayış)
Kokusuyla akciğerlerine hücum ederek yerleşen kırmızı karanfiller
Korkuyla karışık ani ve keskin.
Hayır ya!
Sesim bana bile ne yabancı ne uzak
Camlara vura vura dedi gelişin
Kuşlar hep sessizdir sen konuşunca
Geceyi yırtar, uykuları hiç eder gibi yokluğun.
Beni sev, demişti.
Bordo karanlık bir geceye sustum. Suskunluğumu en iyi sen anladın.
Sustun.
Annem gibi sevsen ( olmazları olur için uğraşan)
Doldurulamaz bir boşluk girdi araya. Soğuk bir ürperti gibi geçti zaman.
Hâlâ üşüyorum diyordu sesin.
Gelseydin dokunup saçlarıma, sesini alıp gelsen.
Bir hercai kokusu suya doygun hanımeli,
bu sarmaşık çok yaşamaktan memnun.
Örseleyip yedi kere yedi yerinden yedi darbe. Memnu sesin dolduruverdi geceyi.
İs kokan huzursuz bekleyiş.
Çıkarken bütün eşyaya sinen son bakış kadar manasız.
Yaşamadığım her şeyden öğrendiğim el gibi sevebilmek birini, insan insana kurt.
Yakınına sokulmadan, uzak bi kır kahvesinde içilen iki çay, kıyıda sade kahve ...
Mezarlık çiçekleri gibi gibi gibi...
Aramızda iki yanı keskin sözcükler
Ucu yanmış bir parşömen
Dilsizliğin geveze coşkusu
Kuğunun boynunu öper gibi sessiz ve ışıklıydı hançerende ses
Beni sevseydin keşke
Acın nasıl boşaldı gözlerinden geceye ben gördüm.
Gördüm ben.
Gözlerimi kör edip sustum
Gelmedim. Hiç.
Leylak zamanı bile.
Suyun taşların içinden kıvrılarak çıt çıkarmadan yol alması; oradan ayaklarımı örtene kadar hissizleşmem hayra alamet değildi. Bekledim, suyun daha yukarı daha yukarı sürekli hamle yaparak önce dizlerimi, sonra kollarımı hareketsiz bırakarak ağzımın hizasına kadar gelişini kıpırdayamadan izledim.
Ayna benim içime civa gibi akarken su hızlıca beni içine alıverdi.
Tepki bile veremeden en ufak mukavemette bulunamadan arkaik gülümseyiş gibi yok oldum.
Şimdi konuşabiliriz bütün ölümleri.
İlk el senin.
Başla.
Jüli d /
YORUMLAR
Var oluş sancısı... Bir de var etmeye çalışmanın sancısı...
Hangisi daha zor bilmem; bende hep iç içe geçti bunlar. Herkes bir şeylerle sınanıyor bu hayatta; benim payıma da bu ikili düştü.
Kalemin konuşturan cinsten; en iyisi hiç başlamamak...
Çok sevgimle Juli d.
Jüli d.
Benim de konuşasım varmış.
Sevgiler benden
Titreşmeye başlamışsa eğer sözcükler,
Üzerine oturulan minder taş kesiliyorsa, çareler düşüşer eşiğe.
Sarpta olsa, yollar belirir, sonra form alır düşüncenin yatağında...
Gitmek kalmaktan daha kutsaldır böylesi durumlarda.
Aynalardaki hüzün dahi, dost olur zamanla!
Söyleyecek çok şey var
Ama... boş ver, Jüli d.
Sevgimi bıraktım kalemin güzelliğine.
Jüli d.
İncitmeden yormadan gitmeyi de bilmek erdemdir.
Ne güzel geldin. Sevgi ve selamlar
Bir evin içi yabancılaşma ve yalnızlaşma raddesine gelmişse, birinden biri gitmeli...
Ayna'nın bireye bunu yüz hatlarında önce alıştıra alıştıra sonra da diline itiraf ettirmesini çok güzel işlemişsin, özellikle ilk bölümdeki anlatı...
Sonra şiirsel bir şölene dönüşmüş ama final de ayrı bir olay, fevkalade feci güzel, çok beğendim Jüli...
Selamlar, sevgiler çokça...
Jüli d.
Yapılan yorumları ve seni okurken öyküyü bir kez daha anlamaya çalıştım. Yazarken sadece bir öykü idi. Sizlerle birlikte ete kemiğe dönüştü.
Selam cancağızım
Jüli d.
Aynı hissiyatta buluşmak güzel oldu.
İnce bir yerimizden okuduğunuzla yeniden inciniyor ve o noktaya daha sağlıklı bakabiliyoruz.
Sevindim.
İs kokan,
Ucu yanmış parşömen,
Arkaik gülümseyiş,
... tüm bu ifadeler geriye kalan kıymetli birer yansıması gibi esasında aynanın yahut aynaya...
Suyun sessizce sesini işittirir bir yazı olmuş.
Sevgi ve selamlarımla,
Jüli d.
Ayna berraklığı ile beni hep etkiler. Iyi bir metafor. İnsan insanın da aynasıdır ya..
Selamlar ve sevgi benden
Sevmedim …
Ölüm konuşulmasın..
Anasını kaybeden yazar bir ağabey şöyle not düşmüştü ;
“Anan öle ölüm”
Evet yiğitlik nereden gelirse gelsin,ölüme de gülümsemedir,her dilde de konuşulur.
Ama gitsin o aynada,suyun sesine inat kaybolsun.
Ölüm adın yalan olsun..
Sevgiyle şair.
C.Mıhcı tarafından 24.10.2024 00:34:21 zamanında düzenlenmiştir.
Jüli d.
Ölüm bütün doğumların tamamlayıcısı. Bütüne erme hâli.
Aslında konuşalım. Iyi gelecek herkese. Çünkü bir son değil. Yepyeni bir başlangıç.
Jüli d.
Öyle geldi ya da.
patagon b
Éyvallah