- 111 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ÜÇ KURŞUNA BİR HAYAT BÖLÜM- 3
Gece geç vakte kadar oturduk, amacım Şeyma’yı konuşturmak hakkında yeterince bilgi sahibi olmaktı. Oldum da. Akşam sofrayı hazırlarken teklif etmediğim halde benimle mutfağa girdi. Elinin bu kadar işe yatkın olacağı aklımın ucundan bile geçmedi. Çorbayı pişirdi, salatayı yaptı. Yemekten sonra televizyonun başına geçtik. Hem konuştuk hem film seyrettik. Gece misafir odasında yattı. Sabah kalktığımızda ayaktaydı ve çayı demlemiş, kahvaltı için masayı hazırlamıştı. Kirli,
‘’ İlk defa zevkle kahvaltı yapacağım galiba?’’
Kirli’ye bir bakış attım. Konuştuğuna konuşacağına pişman oldu. Masayı topladıktan sonra,
‘’ Baylar bayanlar yola koyulsak iyi olur.’’
‘’ Nereye gidiyoruz abla?’’
‘’ Asayiş Şubeye Şeyma.’’
Asayiş Şubeden içeri girince bizi gören Büşra Amir Ofisinden çıkınca, önce Şeyma’yı gördü sonra bizi.
‘’ Şeyma, senin burada ne işin var?’’
Araya girip ben cevap verdim.
‘’ Dün evden kaçmış. Tesadüfen karşılaştık. Durakta bıraksaydık, kurda kuşa yem olacaktı. Bu arada büyük pay Kirli’nin, o görmeseydi geçip gidecektik.’’
Büşra Amir, Kirli’ye hitaben,
‘’ Sen nasıl bir adamsın ya? Ofisime geçelim şu konuyu daha detaylı konuşalım.’’
Kaşla göz arasında Şeyma’ya sarılınca, Asayişteki diğer arkadaşlarında dikkatini çekti. Haliyle de fısıldaşmalar başladı. Büşra Amir yerine oturduktan sonra, bizde karşısına dizildik.
‘’Rahat olun arkadaşlar, talimgahta yoklama almıyorum. Şeyma, niçin burada karşımda dikiliyorsun? Mamafih sebepsiz yere evden kaçmazsın.’’ Kirli,
‘’ Amirim Şeyma’nın derdi abisi. Kızı sürekli olarak taciz ediyormuş.’’
‘’ Bu tehlikeli bir suçlama. Doğru mu Şeyma?’’
Şeyma, başını eğerek konuşmaya başladı, konuştukça yüzü kızarıyordu.
‘’ En son annemin bir arkadaşına gittiği günün sabahında, beni çırılçıplak soyup şeyini arkama sürterek kendini tatmin etti. Daha önce de birkaç defa ağzımda mastürbasyon yaparak kendini tatmin etti. Korkumdan hareket edemiyordum. Mutfağa su içmeye gidince elbiselerimi kapıp kendimi misafir odasına kilitledim. Sokağa bakan pencereden çıkıp evi terk ettim.’’
‘’ Neden yalınayak olduğun anlaşılıyor. Abinin yaptıklarını annene anlatmadın mı?’’
Şeyma elinde olmadan sinirle gülümsedi,
‘’ Anlatmaz olur muyum Büşra Abla. Hem de kaç defa Bana verdiği cevap,
‘’ Sen kuyruk oynatmasaydın abin böyle bir şeye kalkışmazdı kaltak’’ dedi abla. Ben bunları hak edecek ne yaptım ki?’’
‘’ Bak sen şu işe? Sen ne diyorsun Hansa?’’
‘’ Amirim, Şeyma’yı eve geri gönderemeyiz. Buralarda birçok kız yurdu var birine yerleştirelim. Kaydını da bizim oradaki liseye aldıralım. Zaten son senesiymiş. Hafta sonları da bize gelir. Çok becerikli bir kız olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.’’
‘’ Bu iş senin Kirli.’’
‘’ Tamam olmuş bil Amirim.’’
Bu sırada Şeyma konuşmaya katıldı,
‘’ Amirim konuşabilir miyim?’’
‘’Seni dinliyorum Şeyma,’’
‘’ İki hafta önce abimin kirli kıyafetlerini almak için odasına girince, bir sandık içinde bir sürü değişik değişik araba plakaları gördüm. Baştan bir anlam verememiştim ama.? Aklıma kötü kötü şeylerde gelmedi değil.’’
Büşra Amir birden oturduğu yerde dikildi.’’
‘’ Şeyma ne anlatıyor Kirli?’’
‘’ Valla Amirim ben de ilk defa sizin yanınızda duyuyorum. Galiba işler karışıyor.’’ Hansa,
‘’ Amirim plaka işiyle Heval’le ben ilgilenmek istiyorum.’’
‘’ Heval Olmaz Eda’yı al yanına.’’
‘’ Hayır Amirim, ölenle ölünmez. Yanıma Heval’i istiyorum Kafasını dağıtması lazım.’’
Hansa’ya dik dik bakan Büşra Amir,
‘’ Yanınıza Tarık Ahmet’in manisini de alın’’
‘’ Mâni oda ne Amirim?’’
‘’ İlayda’yı da alın.’’
Bizim Amire bugünlerde bir şeyler oldu konuşması da değişti. Şuna doğru dürüst manitası dese ya.
Telefonunu cebinden çıkartarak İlayda’nın numarasını tuşladı. İlayda’nın konuşmasına fırsat bırakmadan,
‘’ Elinde ne varsa bırak Asayişe gel. Seninle işimiz var.’’
İlayda, içten gelen bir kahkaha attıktan sonra,
‘’ Elimde hiçbir şey yok. Tarık Ahmet’le ben Marmara adasında kumsalda güreşiyoruz.’’
‘’ Ne adası? Ne güreşi kızım? Sen benimle dalga mı geçiyorsun?’’
‘’ Ne dalgası tatile çıktık şekerim. Ha doğruya bilmiyorsunuz. Bebek meselesi hamileyim. Tarık Ahmet’te mutluluktan ne yapacağını şaşırdı soluğu burada aldık.’’
‘’ Anladım, tamam tamam siz keyfinize bakın bizde burada sürünelim.’’
Telefonu kapatır kapatmaz soluğu Büşra Amirin yanında aldım.
‘’ Amirim İlayda’dan bize hayır yok. Haspam hamile imiş, Tarık Ahmet’te onu tatile çıkarmış.’’
‘’ Anlaşıldı, ne ara hamile kalmış bu kız? Biz işimize bakalım
2
‘’Henüz havamda değilim’’ diye konuştu Heval, ‘’Bugün yanına başka bir ortak al.’’
‘’Bunları yolda konuşuruz, düş önüme.’’
Heval’in yüzünün karardığını görünce,
‘’ Lütfen ben artık eski Heval’i istiyorum. Bak kuzum ölenle ölünmez. Seni böyle mahzun gördükçe biz de kahroluyoruz.’’
‘’ Tamam, yola çıkalım artık, bundan sonra Lazo daima kalbimde benimle beraber yaşayacak.’’
Piyasayı alt üst etmemize rağmen hiçbir şey bulamadan elimiz boş geri döndük. Hansa, kendi kendine, bir sürü pislikle uğraşırken, bir de bu iş çıktı başımıza. En iyisi ben yine muhbirime baş vurayım. Belki ondan bir şeyler öğrenebiliriz. Heval,
‘’ Sesli düşünmen hoşuma gitti. Devam et.’’
‘’ Sen benimle kafa mı buluyorsun?’’
Heval, Hansa ’ya dilini çıkartıp koşaraktan Asayişten içeri girdi. Büşra Amir,
‘’ Allah keyfinizi bozmasın. Çok neşelisiniz. Neler buldunuz anlatın bende neşeleneyim.’’ Hansa,
‘’ Elimizde hiçbir şey yok bomboş geldik’’
‘’ Tahmin etmiştim ama bu iş senin Hansa ne yap et bana bir şeyler getir.’’
‘’Baş üstüne Amirim.’’
‘’ İnşallah Kirli beni hayal kırıklığına uğratmaz.’’
3
Koko’yu bulmak zor olmadı. Her zamanki yerinde Demleniyordu. Beni görünce her ne kadar belli etmese de biraz bozulduğunu fark ettim. Onu rahatlatmanın yolunu çok iyi biliyordum.
‘’Bu sabah demlenmeye erken başlamışsın ahbap. Rahat ol. Biraz laflamaya geldim. Yanımdaki Başkomiser arkadaşım Heval. Oda benim gibi iyi bir dinleyicidir.’’
‘’ Madem beni görmeye geldiniz. Ayakta kalmayın buyurun oturun.’’
‘’Buraya geldiysek bir sebebi vardır.’’
Tezgâhın arkasında yaşamaktan bezmiş olan barmene seslenerek,
‘’ Selo buraya bir baksana, hanımlar ne alıyor?’’
Biralarımızı yudumlarken, kısaca neden geldiğimizi anlattım. Koko, bana acıyarak baktıktan sonra,
‘’ Sen kiminle uğraştığının farkında mısın? Adam tam bir psikopat. Yolun başındayken gel bu işten vaz geç Başkomiserim.’’
‘’Demek bu kadar kötü ama ben daha kötü olmasını da bilirim. Bana vız gelir tırıs gider.’’
‘’ bahis konusu olan şahsın yukarılarda çok önemli dostları var.’’
‘’ Tıraşı kes Koko, Bana adamın ne mal olduğunu anlatma. Anlatacaksan çevirdiği dolapları anlat.’’
Koko yüzüme dik dik baktıktan sonra,
‘’ Anlatacak o kadar çok dolap var ki, hangisinden başlasam gece yarısını bulur. Yolun başındayken vaz geç bu sevdadan.’’
‘’ Biz kaçarız Koko anlaşılan senden bana fayda yok.’’
Bardan çıkınca, sert bir rüzgarla karışık yağmurla karşılaştık. Heval,
‘’ Ya içeri girerken hava günlük güneşlikti. Şu hale bak.’’
Daha Heval lafını bitirmeden gök gürültüsüyle yerimizden sıçradık. Tam hareket ederken bardan dışarı fırlayan Koko koşarak yanımıza gelerek
arka koltuğa yerleşti. Emniyet kemerini takarken,
‘’ Beni de bizim sokağın başına bırakıver patron.’’
‘’ Oldu canım az içte kendine bir şoför tutuver. Dökül bakalım şimdi. Boşu boşuna yanıma gelmezsin.’’
‘’ Elimdeki kâğıtta yazılı olan adrese gidin. Girişte oturan sekretere ver. Koko’nun selamı var de.’’
Koko’nun yüzüne baktım. Ciddi mi yoksa numaramı yapıyor?
‘’ Bana öyle alık alık bakma dediğimi yap.’’
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.