Özgelişimi Tembeller Sevmez

• 23 Ekim 2024 Çarşamba 17:10:21

ÖZGELİŞİMİ TEMBELLER SEVMEZ
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Adı üstünde özgelişim, kendini geliştirmek dedik. Gelişmek ise çaba ister, zaman harcamak ister, azim ister , bahane üretmeyi unutmak ister, faydalı olana koşa koşa gitmek, emek vermek ister. Tembeller ise bunları sevmediği gibi özgelişimi de sevmez. Özgelişim içinde olan insana türlü kulplar bulmaya, onlardan uzak kalmaya gayret ederler. Ama sorsan herkes özgelişim neferi olduğunu söyler.
Değerli Özgelişim Yolcusu dostum,
İnsanların çoğunluğu işinden evine giden , evinden işine giden insanlar. Meslek sahibi olmayı büyük başarı olarak gören insanlar. Benim oğlum avukat, doktor, mühendis diyen çoktur ama , “Benim oğlum hayır kurumlarında gönüllü, kızım vakıfllarda ücretsiz çalışıyor” diyen insana çok az rastlarım.
Değerli dostum,
Gene Üniversiteden mezun olan çok ama çoğu iş arayan, işi düştüğünde Üniversitede tanıştığı hocaları dışındaki insanları arayan “kendisine özgelişim konusunda gönüllü olarak kaynak verecek, sözleri ile bilgilendirecek “insanları önemsemeyerek ilerde meslek hayatlarında iletişim konusunda sıkıntıya düşeceklerinin sinyallerini veriyorlar. İşte burada okuyarak, dinleyerek, anlayarak uygulayarak gelişmek önem arzediyor. Bunlar yarım asırlık gelişim yolculuğumuzn gözlemleri tabii ki...
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
İnsanın işi çok olabilir ya da az olabilir. İşin az olduğu zamanda illa da çay içerek, sigara içerek boş sohbet etmek gerekmez. Belki bunlarda yapılmalı ama daha çok okuyarak, internetten meslek ve hayatla alakalı yazılar okuyarak veya konuşmaları dinleyerek de insan özgelişim içinde olur. Ben daha çok okuyarak yaptığımdan ve yazıları okuduğumdan interneti okul olarak görüyorum. İnternette insanlarla iletişim de paylaşımlardan faydalanmak da çok zaman bizim seçimimizde tabii çok fazla etkilenmezsek olumsuzluklardan. Neticede çocuk değiliz.
Sevgili Özgelişim yolcusu dostum,
İnsanlar sevmiyorsa inadına onlarla sevmedikleri konuda sohbet etmeye çalışmak, alay etmek, kendimize yapılmasını istemediğimiz şakalarla muhatabımızı bıktırmak bizim “dengesiz” olarak tanınmammızı sağlar, bilinç ve farkındalık içinde olmayan insanlar bunun farkına varamaz. “Beni seviyorlar” zanneder ama toplum onları öğrenilecek değil eğlenilecek insan gördüğünden sohbet eder. Biz ise öğrenilen insanlar olmanın yollarına bakmalıyız. Bu bizi yükseltir ve yüceltir. Öğreten insan ömür boyu, eğlendiren ise oradan gidene kadar hatırlanır çoğu zaman.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Öğrenilecek insan olmak kolay değil. Bunun için insan gerekirse bir ömrünü verir. Sınavlardan geçer, kütüphane dolusu kitap okur. Öğreten kitabı aradan seneler geçince yeniden okur. Boş ortamlarda bulunsa da, zamanla bu ortamlardan da uzaklaşarak daha da gelişmenin yollarını arar. “beni çocuklarım anlamazsa da torunlarım anlar belki” diyerek hep umutla gelişmeye devam eder. Bu konuda herkes de sabırlı olamaz. Tembeller bu kadar sabırlı olabilir mi mesala sence? Bens abırlı tembel göremedim de.

Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
Tembel olduğunun farkına varamayan, ben tembellikten bahsedince “ Tembellikte nedir abi” diye soran, yazılarımızda, sözlü konuşmalarımızda izah ettiğimizde anlamış, öğrenmiş gibi görünen ama bir süre sonra sanki hiç anlatmamışız gibi gene soran, ama masterli doktoralı olduğu ile övünen o kadar insana ratladım ki ,artık muhabbeti bile bırakarak kitaplara daha çok eğilmeye başladım. Hiç olmazsa kitaplar saçma soru sormuyor, aynı soruyu defalarca dile getirmiyorlar.Onlar ne güzel dost , o “oku” emri ne güzel emir, kitabı, kütüphaneyi, faydalı kitapları yazanları sevenler ne ulvi ve yüce insanlar. Yazanı baştan savan, alay edenleri de elbet “oku “ emrini veren değerlendirecektir zamanı gelince... Alay edilen baştan savılanlarda sabırlarının mükafatını göreceklerdir.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Tembeller sadece oturmayı sevmezler, çalışanları eleştirmeyi , çalışanların şansını, güzel şehirlerde doğduğunu ailelerinin onlara güzel baktığını v.s söylerler ama sıfırdan zirveye çıkana, anne ve babası olmadığı halde başarıdan başarıya koşanlara , engelli olduğu halde azimle gayret edenlere cevap vermekten çok zaman yorulurlar. Tembel ile sohbet etmeye gelemz, çok zaman onları boş konuşmakta yorar.Gelişene “sen otur kimseyle muhatap olma “ derler ama kendileri kendini göstermek için her fırsatı denerler, yemekli toplantıları, düğünleri, cenzaeleri kendilerini göstermek için fırsat sayarlar. Porsiyon porsiyon götürmek tembelliğin şanındandır ama simit ikram ederken bile nerede ise gözyaşı dökerler.
Sevgili özgelişim yolcusu dostum,
Özgelişim içinde olan insan, dostları ile gelişim konuşmak için buluşur ama genelde insanlar dedikodu yapmak, daha önce anlattığımız şeyleri tekrar sormak için buluşurlar. Çünkü anlattıklarımızı dinlemedikleri için de anlamazlar ve aradan bir zaman geçince yeniden sorarlar. Bu da dostlarını bıktırır. Uzak kaldığı zaman dostuna ziyarete gitmek istemez de hep bana gelsinler der. Rastlayınca hesap sorar “ yakınıma kadar geldin de bana neye uğramadın” diye. Bu da insanı geliştirmez. Tembelin en büyük özelliği de “ hep bana gelsinler, ben değerliyim , Ben başkasına ziyarete gitmesem de olur ” diye mesaj vermek değil mi ?
Değerli özgelişim yolcusu dostum,
Özgelişim içinde olan insan, o kadar özgelişimi benimser ki , gelişirken başkalarını eleştirmeye veya onlara cevap vermeye, kıskançlık, kin beslemek ve boşa zaman harcamak gibi olumsuzluklara zaman bulamazlar. Geçmişse takılarak geleceğe ihanet etmezler. Geçmişte kalmış, ders çıkarılmış ve insanların ne mal olduğu anlaşıldığından onlara karşı nasıl tavır takınılacağı da iyice yaşanarak öğrenildiğinden tedbirlerde o oranda kuvvetli olmuştur.
Sevgili Özgelişim Yolcusu dostum,
İşte hayat biz istemesek de tembelleri sık sık karşımıza çıkarıyor. Onlarla mesafemiz ateş gibi olmalı çok uzaklaştıkça donarız, fazla yaklaştıkça yanarız bazen uzaklaşır, bazen yaklaşırsak kıvamına gelir. İletişimin kalitesi böyle belli olur. Buna dikkat eden de hayatta az üzülür çok lezzet alır Çünkü iletişimde mesafeyi bilen hep kazanır maddi olmasa da kendini mutlu edecek şeyleri.
Sevgili özgelişim Yolcusu dostum,
Sana yazdıkça, senin dostun olmak duygusu da bana lezzet veriyor. Senin çalışkanlığın ve tembeller ile iletişimin de bana hem ders, hem de güç veriyor ve senden yeni şeyler öğrendiğim için . İyi dost öğretendir. Özgelişim dostu kısa zamanda çok şey öğretendir senin gibi...