- 51 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
masumiyet
tanrı, şeytanı dünyaya sınavımız olsun diye gönderdi; ama yenidoğanlar çetesi, şeytanın bile karanlığına gölge düşüren bir ihanetle insanlığın kalbine çöreklendi. Şeytan hile yapar, ama masumiyete kalkan eller, Tanrı’nın bile sessiz kaldığı bir ihaneti besler.
#masumiyet
şeytan, sırtında çıkını ve elinde “yenidoğan çetesi” yazılı kitabıyla hastanenin önünde durakladı. bakışlarında her zamanki sinsi gülümseme yoktu, aksine bir şaşkınlık vardı. “burada bana gerek yok,” dedi kendi kendine. alışık olduğu karanlık planlar bile burada hafif kalıyordu. bu yer, onun bile oyunlarına yer bırakmayacak kadar karmaşık ve kurnaz bir düzenle yönetiliyordu.
yenidoğan çetesi, bir grup ve çokça insandan oluşuyordu; dünyaya yeni gelen masum bebekleri hastanede rehin alıyor, onların yaşamlarını hiçe sayarak her bir hayat üzerinden para kazanan bir düzenin dişlileriydiler. bu insanların arasında, hipokrat yemini etmiş doktorlar da vardı. beyaz önlüklerinin ardında yatan bu doktorlar, ettikleri yeminleri unutarak bebeklerin yaşamlarını tehlikeye atan, vicdanlarını çıkarlarına feda eden kişilerdi. onlar, masumiyeti karanlık çıkarlarla boğuyor, şeytanın bile elini kolunu bağlayacak kadar derin bir aldatmacanın parçası haline gelmişlerdi. burada kötülük, sadece karanlık oyunlarla değil, insanların güvenini suistimal eden, beyaz önlüklerin ardına gizlenen soğukkanlı bir planla işliyordu.
şeytan, yıllarca insanları hileyle kandırmış, onları kendi karanlık yollarına çekmişti. ama burada işler farklıydı. yenidoğanların yaşam mücadelesi, bu acımasız çetenin ellerinde oyuncak olmuştu. doktorlar ve onların etrafında örgütlenmiş bu çete, her yeni doğan masumu hastane odalarında hapsederken, onların hayatları üzerinden kazanç elde ediyordu. her bebek bir umutla doğarken, bu sistem onları birer kazanç kapısı haline getiriyordu. oysa dünyaya gözlerini açan her bebek bir umut olmalıydı, ama bu yerde umutlar kirli pazarlıkların kurbanı oluyordu.
şeytan bir süre etrafına baktı, beyaz önlüklü doktorların ve onların organize ettiği düzenin soğukluğunu hissetti. burada onun bile oynayamayacağı kadar derin bir oyun dönüyordu. yenidoğanların savunmasız bedenleri, hipokrat yemini etmiş doktorlar tarafından rehin alınmıştı. her biri birer rakam, birer kazanç kapısı olarak görülüyor, masumiyet, paranın karanlık dünyasında kayboluyordu. şeytan, işlediği kötülüklerin bu düzen karşısında ne kadar basit kaldığını fark etti. o, kötülüğü gözyaşı ve aldatmacayla yapardı; ama burada hesaplanmış, soğukkanlı ve acımasız bir aldatmaca vardı.
yenidoğan çetesi, bebeklerin en saf anlarını çalarak onları hayata tutunamaz hale getiren, yeminlerini hiçe sayan doktorlar ve onların örgütlediği bir sistemdi. burası, şeytanın bile kendini gereksiz hissedeceği kadar karanlık bir yerdi. çünkü burada kötülük, hipokrat yemini edenlerin ellerinde, insanlık adına yapılabilecek en büyük ihanete dönüşmüştü.
şeytan, sırtına vurduğu çıkınıyla yavaşça geri çekildi. “burada bana gerek yok” dedi, çünkü bu çete, onun karanlık planlarını bile gölgede bırakacak kadar acımasızdı. burada, masumiyetin yerini almış olan vicdansızlık öylesine derindi ki, şeytan bile geri adım atmak zorunda kaldı.
YORUMLAR
Anlamlıydı..Şöyle bir baktığımızda bütün zalimler okumuş olmasına rağmen okuduklarını yüreklerine sığdıramayanlar.Menfaatleri uğruna bütün kutsallarından ıramış,gözünü maddiyat üzeri karartmış ,burnunun ucunu göremeyecek kadar kör mahluklar.Bunlar insan olamazlar ancak insanlığın yüz karası olurlar.Ne dua bunları düze çıkarabilir ne de beddua düştükleri çirkef durumdan daha beterine uğratır.Ümitsiz vakıadır bunlar.Görüldüğü yerde başı ezilmeli büyüyüp kobra olmadan.Kaleminiz daim olsun.Sağlıcakla.Saygıyla.
neneh. tarafından 21.10.2024 05:12:58 zamanında düzenlenmiştir.