Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
Oktay Güvener
Oktay Güvener
@oktayguvener

Diyarbakır Usulü Liberalizm

19 Ekim 2024 Cumartesi
Yorum

Diyarbakır Usulü Liberalizm

2

Yorum

11

Beğeni

0,0

Puan

766

Okunma

Diyarbakır Usulü Liberalizm

Bugün, toplumun içinde bulunduğu yalnızlaşma süreci üzerine yazmak istiyorum. Evet, yalnızlaşma; belki de modern zamanların en sessiz ve en derin çığlığı… Dünyanın her köşesinde hissedilen bu sosyolojik değişim. Dost meclislerinde sıkça dile getirdiğimiz batıda komşuluk ölmüş, insanlar artık birbirini sormaz olduğu dediğimiz yalnızlık ve bireyselleşme köklü bir geçmişe sahip Diyarbakır gibi şehirlerde bile kendisini gösteriyor.

Diyarbakır, kadim medeniyetlerin beşiği, güçlü sosyal bağlarıyla bilinen bir şehir. Geçmişte komşuluk ilişkilerinin güçlü olduğu, insanların birbiriyle daha iç içe yaşadığı şehrimiz, son yıllarda hızla değişiyor. Kentsel dönüşüm, dijitalleşme ve artan bireyselleşme, şehrimiz de yaşayanları da yalnızlaştırmaya başladı. Geleneksel aile yapıları çözülüyor, komşuluk ilişkileri zayıflıyor, toplumsal dayanışma ruhu giderek erozyona uğruyor. Özellikle gençler arasında artan sosyal medya kullanımı, onları dijital dünyada sosyalleştirirken, gerçek hayatta yalnızlaştırıyor.

Bu dönüşüm sadece Diyarbakır’a özgü değil, aslında tüm Türkiye’yi etkileyen bir süreç. Ancak, Diyarbakır gibi köklü şehirlerde bu değişim daha derin izler bırakıyor. Çünkü şehrimiz ve bizim gibi diğer kadim şehirler, tarih boyunca güçlü sosyal dokularıyla ayakta kaldılar. Şimdi ise, modern hayatın getirdiği yeni yaşam tarzları bu dokuları zorluyor. Bir yanda modernleşmenin gereklilikleri, diğer yanda geleneklerin gücü… Bu iki kuvvet arasında sıkışan bireyler, kendilerini yalnız ve çaresiz hissediyor.

Özellikle pandemi sonrası değişen yaşam tarzı, tüketimin artması ve bireysel yaşamın getirdiği yeni tür oluşumlar bizleri daha da yalnızlaştırmaya başladı. Son dönemlerde doğu kültürüne uzak olan bir artı bir evlerin inşa edilmesi de bu bireyselleşmenin sonucudur. Artık insanlar yalnız kalmayı, evlenmemeyi veya evlense bile çocuk yapmamayı tercih etmeye başladılar. Bilindiği üzere liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Ancak bireysel özgürlük sanki yanlış anlaşılmış, tamamen soyutlanmaya doğru yol alan bir hayat tarzı benimsenmiş durumda.

Şehirde sohbet edeceğiniz her kırk yaş üstü insandan aynı çığlığı duyacaksınız: “Çocuğuma dahi ulaşamıyorum.” Bu sorun bizim gibi gelenek ve göreneklerin ağırlıklı olduğu toplumları bile esir aldığına göre bu konu yabana atılacak bir mesele değil.

Peki, bu yalnızlaşma sürecine nasıl dur diyebiliriz? Belki de bu sorunun cevabı, eski değerlerimizi yeniden hatırlamakta saklı. Komşuluk ilişkilerimizi güçlendirmek, aile bağlarımızı sıkı tutmak, toplumsal dayanışmayı yeniden canlandırmak… Bunlar, yalnızlaşmaya karşı koyabileceğimiz güçlü silahlar. Diyarbakır’ın ve tüm Türkiye’nin yeniden birbirine kenetlenmesi, bu değerlere sahip çıkmakla mümkün olacaktır.

Sonuç olarak, Diyarbakır’dan yükselen bu sessiz feryada kulak verelim. Bu feryat, sadece bu şehre değil, tüm topluma ait bir uyarı. Birbirimizden uzaklaşmadan, yeniden bir araya gelmenin, dayanışmanın yollarını bulmalıyız. Yalnızlaşan toplumlar, güçlü toplumlar olamazlar.

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Diyarbakır usulü liberalizm Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Diyarbakır usulü liberalizm yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Diyarbakır Usulü Liberalizm yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Suphi sekü
Suphi sekü, @suphiseku
20.10.2024 09:22:16
Kangren olmaya yüz tutmuş bu toplumsal yarayı
Hakkıyla kaleme aldığınız için öncelikle kendi adıma çok teşekkür aderim.
Benim beldemde ve benim çocukluğumda bir vefat olduğu zaman, bir hafta kimse gündelik işine gitmez, ( zaruriyet harici) kimse üstünü bile değiştirmezken, bu gün aynı mahallede, bir yanda cenaze var ken diğer yanda düğün yapılıyor.
Bundan daha vahimi okumayan bir toplum.
Her neyse. Konuşacak çok şey var.
Oktay hocam, ben ce siz bu yazınızı örnek ve kıyaslarla tamamlayın
Saygılarımla
Oktay Güvener
Oktay Güvener, @oktayguvener
19.10.2024 21:19:26
Gazete linki:
https://www.tigrishaber.com/diyarbakir-usulu-liberalizm-7742yy.htm
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.