- 81 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
FERYAT
Kaç mevsim geçti sensiz bu kaçıncı bahar. Yosunlanıyor hayat. Bitmek bilmeyen ağıt adı feryat. Sineye çekildi mehtabı düğümleniyor gökyüzünün mavisi. Yarım kaldı gençliğin baharı ne kuşlar kaldı yuvasında, ne çiçek
_Ah kaldırımlara adını yazan karanlık geceler nedir bu suskunluğun özlemin, dilini mi yuttun?
Ey taş yarıl ben geliyorum, toprak ayrıl bedenimden, sar çığlıklarına tanık olduğun bedenleri. Örtsünler üzerime sündüs misali bulutları. Ve gözyaşında boğulsun aydınlıklarına kapatıp karanlıklara esir yapanlara. Ve sorgusuz sualsiz gitti deyince. Yaşlanıyor gözümde insanların çirkin yüzleri; aydınlığa bakan, gençliğine veda eden tertemiz bedenleri görünce.
Kapanır kapılar ufuktaki güneşin üstüne, gökyüzünün maviliğini gizler üzerime örttüğünüz kara toprak. Odam ah o karanlık odam bir türlü güneşin aydınlığını göstermeyen karanlık odam.
Doyamadım baharın tonlarına bürünen rengarenk çiçeklere, yeşillenen dalların üzerindeki yosunlara ve gökyüzünün maviliğini gizleyen beyaz bulutlara. Ve karanlığa esir olan bedenimle, yarınlara tesir yüreğimle yürüyorum saadete.
Ve en son diline kilit vurulmuş kalbi özgür olan Mapusluk gibiyim.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.