4
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
477
Okunma
bazen gelincik tarlasında görüyorum
yüzü gün batımına
sırtı bana dönük
sol elinin parmak uçları değerek yürürken ufka
bazen de antik bir şehirde
sağ eli surların bin yıllık tozunu almakta
ama bir kez bile görmüyorum o yüzü
saçları güz kestanesi
dalgası ege
ıssız bir sahil uzanıyor sanki boynundan omzuna dek
ama hepsi bu kadar
ufkun ötesine geçemiyorum
ya da dönemiyorum surları
...
gözlerine mil çekiyor kara çarşaflı kadınlar
bir günahın üzerini örtüyor başka bir günahla
fısıltılarla bir olup büyüyor uğultular
...
beni bırakma