İnanç üzerine.

• 13 Ekim 2024 Pazar 06:38:57

Farkındamısınız hayatın ana gerçegi ölüm oluyor.Bunun için dünyada milyarlarca insan bir inanç kümesini oluşturmakta. Bunların başında kütle olarak hiristiyanlık geliyor.Daha sonrası bizlerinde etkilendigi iman ettigi islamiyet ,müsevilik ve daha bir çok lokal düzeyde din.Önemli din ögretilerinin temel kitapları var.Bunları biliyoruz zebur tevrat incil ve bizim için öncül olan ve tüm bu ögretilerin bir bütünü olan kutsal kitabımız Kuran..
Yedinci yüzyılda pergamberimiz Hz Muhammed,e yirmiüç yılda indirilen çok önemli bir ögreti.Genel kabule göre alimlerince 6236.Ayetten oluşan kutsal kitabımızın bazı ayetlerinin o zamanki arap kültürünü lokal olarak hedef aldıgını söyleyebiliriz.Kutsal kitap kuranın evrensel bir kareteri olmakla birlikte bazı ayetlerin o zamanki yaşama yön vermekle ilgili oldugu konunun alimlerince ifade edilmektedir.kuran yüksek derece saygın kitabımız olarak yaşama katkı verir.Bunu destekleyen ’ehli sünnet yolu ’olarak ifade edilen pergamberimizin yaşamını öncelleyen bir kaynakta dine katkı vermektedir.Burda şu tesbiti birlikte yapalım.Pergamberimiz kuranın dışında bir hayat yaşamayacagına göre bizim kuranın dışında bir ögretiyi esas kabul etmemiz büyük yanılgı olmayacakmı .Açıkça söylemek durumundayızki ehli sünnet yolu kavramı önemlidir.Özü kurandır.Ozaman şunu rahatlıkla ifade edebilirizki pergamberimizin sözlerinden yol alan bu hadis merkezli kavramlarda kuranı ana merkez görmek zorunlu olmaktadır.Bir hadis kurana uygunsa dogrulugu esas kabul edilmelidir.Ama kuranı öteleyip başka kavramları öne çıkarmak dini inancı rencide eder bir boyutu önümüze çıkarmaktadır.Sonuç olarak din inanç yaşam vaz geçilmezimiz olarak aklı öne çıkarmayı mecbur bırakmaktadır.İman akılla oluşur.