- 107 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
EVLİLİK Mİ VCİLİK Mİ
EVLİLİK Mİ EVCİLİK Mİ
Sevgili okurlar;Türk toplumunun bireyleri olarak bizler son zamanlarda öylesine bir tutum ve davranış sergiliyoruz ki, inanın bana bu davranış ve tutumlarımıza bırakın insanların acımasını, melun sıfatlı şeytan bile acıyordur!...
Evet, biliyorum şimdi aranızdan bazıları git işine kardeşim, şeytanda acır mı hiç insanoğluna diyorlar ama bence acıyor sevgi okuyucularım, bence acıyor…
Nedenine gelince:
Bugün öğlen saatlerine dükkânımda otururken bir genç kardeşimiz yanıma gelerek Halis abi senden bir isteğim var ama ne olursun bana yardımcı ol diyince, buyurasın kardeşim Elimizden gelen birşeyse neden olmayalım diyerek çaylarımızı yudumlamaya başladığımızda oda başladı anlatmaya…
Anlattı ama o anlattıkça benim olmayan aklım sanki yerinden uçup uçup ta gitti…
Şuydu hemşerimin benden isteği:
Yakın bir zamanda sevdiğim değer verdiğim değerli bir dostumun kızı ile bir evlilik yapmıştı gencimiz. Ve bu evlilikten dünya tatlısı birde evlat edinmişlerdi. Ama eşinin davranış ve tutumları yüzünden mutluluğun adını unutmuşlarmış.
Evlendikleri, yani yuvayı kurdukları günün daha birinci ayında başlamış mutsuzlukları…
Bana dostumla görüşüp kızını ikna etmesi için elimden ne geliyorsa yapmam gerektiğini, aksi takdirde yuvasının yıkılma noktasına geldiğini söyledi...
Yıkmayı değil yapmayı seven birisi olarak bu kardeşimizin bana gelip derdini anlatmasına üzülmüştüm ama bir yandan da sevinmiştim.
Çünkü uzun süredir hele de böylesine kutsal bir durumdan ötürü kimse benden yardım istememişti.
Kendisine yardımcı olabilmek için öncelikle sorunun ne olduğu anlatmasını rica ettim. Beni en yakını olan ağabeyi gören sevgili kardeşim başladı anlatmaya.
Aslında aramızda hiçbir şey yok abi. Beni biliyorsun, aldığım maaşla ancak evimi geçindirip kıskanat geçinmeye çalışıyorum.
Ancak, eşim oturduğumuz ev babasına ait olduğu için sürekli beni aşağılıyor ve hakaretler ediyor.
Bana, ‘’Babamdan olmasa acından ölürsün sen’’ kimsin ulan sen kim?
Babamın hayrına adama oldun diyor, birde annemle babama bakmama müsaade etmiyor…
Hatta onlara selam vermemi dahi istemiyor…
Yemin olsun bir dakika dahi katlanmazdım buna ama altı aylık bir çocuğumuz var abi! Sırf o mağdur olmasın diye katlanıyorum. Lütfen bana yardımcı ol diyerek başladı ağlamaya zavallı insan.
Yukarıda dedim ya olmayan aklım uçtu da gitti diye…
Tüm bunları duyunca ve kan çanağına dönmüş gözleriyle ağlayan gencimizin göz pınarlarından akan yaşları görünce uçmayı bırakın, bir yanım felç olmuş gibi oldum ve sigaramdan derin derin nefes alarak bir yandan gencimizi teselli etmeye çalıştım, biryandan da rahmetli babamı hatırladım.
O mübarek insan bana zamanın birinde aynen şöyle öğüt vermişti.’’Oğlum! Günün birinde evlenirde kendinden zengin olan bir eş alırsan sakın ola ki eşinin malına göz dikmeyesin. Bil ki; kadının malı eşeğin sopası gibidir. Kalkarken başına, inerken de kaşına vurur dayanamazsın’’ Demişti.
Bu sorunun bir şey olmadığını, babasının evinden çıkarak bunu aşabileceğimizi söyleyerek ailesini neden istemediğini sordum. Annen mi çok karışıyor kızcağıza yoksa baban mı dememe kalmadan abi; Ben daha evlenmeden kendi kendime söz vermiştim, neye mal olursa olsun ’’Evlendiğim insanın ana babasına asla bakmayacağım’’ diyor dedi.
Bu mesnetsizliği duyunca iyice Afallanmış adeta çıldırmıştım.
Yahu kardeşim bu nasıl bir zihniyettir var mı yeryüzünde böylesi mahlûklar?
Ciddi olarak mı diyorsun sen bunları yoksa kendini haklı göstermek için mi diye sorunca, abi sende bizim aileden sayılırsın. Dostluklarınızın ne aşamada olduğunu biliyorum babasıyla eşimin. İstersen gel kendin sor yeğenine bana inanmıyorsan dedi.
Bunu duyunca; Of ulan offfffff ne günlere kalmışız Allah’ım!
Lütfen beni daha fazla yaşatma, emanetini biran evvel alda kurtulalım bu fani dünyadan diye dua ederek, zavallı anamın on iki nüfusu idare etmeye çalışırken bir yandan tarla tum bir yandan da hayvanlarımıza, birde babamın babasıyla anası ve kardeşleri ile onların çocukları ve eşleriyle aynı bahçe içinde yıkık dökük evlerde nasıl geçim sağladığı ve ayıptır demesi kendi eşimin de bir hayli kalabalık olan aile efradıma karşı nasıl bir tutum sergilediğini düşünerek, ulan hacı desene sen Peygamber torunuyla evlenmişsin diye hayal kurarak kardeşimin omzunu sıvazlayarak sen merak etme canım benim, Akşama gider hacı abemle görüşür sorunu gideririz inşallah deyip yolladım yanımdan koç yiğidimizi.
Yolladım ama yaşadığım bu olay bende çok derin yaralar bıraktı. Onun içinde başka aileler bu durumları yaşamasın ve aynı hataya düşmesin diye de sizlerle paylaşmayı uygun buldum.
Saygı ve sevgilerimle tüm gençlerimizden dinen büyük günahlardan sayılan eş boşamalarına şiddetle karşı çıkmalarını bu gibi sudan ucuz sebeplerle yuvalarını yıkmamaları gerektiğini bilmelerini ister, birde maziden bir örnek vererek uygulamalarını rica ederim. ‘’Eskiden bir kadın bir eve gelinliğiyle girer kefeniyle çıkardı’’Lütfen eşlerinize bu sözü hatırlatarak onlarla tartışarak sorunlarınızı çözmeye çalışın. Çalışın ama edeple sevgiyle saygıyla birbirinize hakaret etmeden ortak bir nokta bulun diyorum. Unutmayın ki insanlar fakir gariban ya da Pejmürde olabilirler. Maddi olarak ta sizden daha aşağı veya yukarı ama bu demek değildir ki siz onlardan üstün ve daha bilgilisiniz.
Son olarak Türk aile yapısının adeta içerisine eden ejnebi dölleri ve imalat hatası veledi zina ürünü piçlerine seslenerek, çekin ulan o kirli kanlı pis ellerinizi gençlerimiz ve kutsalımız üzerinden. Gücünüz yetiyorsa atmış kuşağının ailenin ne demek olduğunu ve kimlerden oluştuğunu çok iyi bilen baboşları aha burada…
G…..ünüz yiyorsa eğer garip gurabanın değil, bizlerin üzerine gelin.
Gelin ki damınıza nasıl mart karı yağdırıyoruz görün o…çocukları diyor hepinizi hürmetle selamlıyorum.
Küfür için kusura bakmayın…
Ettiğim küfürler bu toplumun yapısını bozan gavur oğlu gavurlara az bile. Çünkü onlar bu toplumu yıkmanın en kolay yolunun aile bağlarını yıkarak ele geçirmek olduğunu çok iyi biliyorlar!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.