Dünyanın Halleri
“Dünyanın bin bir hali vardır.” Derler ya. Bin bir gece masallarına inat…
Çalışan ya da işi veren olman arasında aslında çok fark yoktur. Bizans entrikalarının dönme dolaba binmiş olduğu dünyadır. Çok kesin olan yargısı ise işine gelip gelmediğidir. “Ne işler açacak başımıza” cinsinden de çeşitlilik yaratır. İş dünyasıdır.
Dedikodu kazanının kaynadığı yerdir. Kimin, nerede ve ne halt etmişliğinin peşinden koşulduğu dünyadır. Yaptıklarından ziyade yapmadıklarından yola çıkılarak, kurgulanan kurguların ortasına damdan düşer gibi düştüğün alandır. Magazin dünyasıdır.
Spor olsun diye takılanların dünyasıdır. Ahlaklı, zeki ve çevik olarak aranan özelliklerin, çokta önemli olmadığı meşgaledir. “Kazanmak adına her yol mubahtır” denilecek kadar da cılkı çıkarılmış olan ve elden gelse mantarlarında kendisine yer bulacağı ilgi alanıdır. Spor dünyasıdır.
Parayı verenin düdük çaldığı yerdir. Çalınan düdükle kalınmayıp, üstüne de allı pullu kısa filmler bile çekilen dünyadır. Müzik dünyasıdır.
Yukarıda yazılan örnek dünyaların dışında da dünyalarımız vardır.
En basiti kendimize ait olan dünyalarımızdır.
Hani “Kendi dünyasında eğleniyor” dedikleri dünyalarımız.
İçinde depremler yaşadığımız dünyalarımız.
İçine istediklerimizi alıp almama konusunda özgür irademizle kararlar verip veremediğimiz dünyalarımız.
Savaşlar yaşadığımız dünyalarımız.
Uğruna “Başka dünyaları değişmem” dediğimiz hallerimiz.
“Dünyanın bin bir hali vardır.” Derler ya. Bin bir gece masallarına inat…
Oğuz Tepe
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.