Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
AYRIKOTU
AYRIKOTU
@ayrikotu1

CEYLAN SOKAĞININ UŞAKLARI

5 Ekim 2024 Cumartesi
Yorum

CEYLAN SOKAĞININ UŞAKLARI

6

Yorum

10

Beğeni

0,0

Puan

457

Okunma

Okuduğunuz yazı 5.10.2024 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
CEYLAN SOKAĞININ  UŞAKLARI

CEYLAN SOKAĞININ UŞAKLARI


Tabakanın tağasından, karşı damdaki mişmiş bastığının kuruyup kurumadığına bakar dururduk. Ağzımız sulana sulana, içimiz gide gide!
İclal’ in çarşaf üstüne yaydığı bastığa "kurudu mu acep?" diye damdan bacadan bakar , gözümüzü ayırmadan izlerdik. Onun bastıkları çarşaftan yüzüp ayırmasını, sonra da makasla kesip katlamasını izlerdik.
İclal onların birazını minik minik keser kapının önüne çıkarır parayla satardı.
Ağzımızı şapırdata şapırdata, dilimizi şaklata şaklata somurur dururduk.

Parayla alıyorduk ya!
Bitmesin diye hemen çiğneyip yutmazdık onu.

Birbirimize göstere göstere tadını çıkara çıkara...
Nasıl da güzel olurdu ekşi ekşi.

O bastık, her kayısıdan güzel olmazdı.
İllâ ki mişmiş dediğimiz minik ekşi kayısılardan olacaktı.
İclal’ in nenesigilin bahçesi vardı.
İçinde ceviz ve mişmiş ağaçları vardı.
Onlar oradan toplar , arabalarının bagajına doldurur, sokağa gelir gelmez de mahraları hızlıca evlerine taşır, kapıyı kapatır bastık yapımına geçerlerdi.
Bizlerde kedi gibi damdan duvardan onları gözlerdik.

İclal , ancak bastıklar kuruyunca mahallenin çocuklarına seslenir " parayı getiren bastığı alır" derdi.

Hemen eve koşar" Aney Keâ! Acık para ver de bastık ala’k" derdik.

Anam , babamın eve bıraktığı paradan biraz bozukluk ayırır " De geding de alıng yiying bi lukma! Kardaşlarınğa da ver birez , bir yerleri şişmesin!" derdi.

Cümbür cemaet İclal’ in başında beklerdik.

O bastığın tadı, nasıl da güzel olurdu.

Çocuk aklı işte...

Abim, ilkokulda iken her hafta sonu annemden para alır, gider" düğen" dediğimiz bakkaldan nişe (buğday nişastası) satın alır getirir onu şekerli su ile karıştırıp haytalya pişirir buzdolabında soğutur dilimler, üstüne de fasulye şekerlerinden dizer sonra da köşe başına çıkar " haytalya buz kimi, kel Ahmet dommuz kimi!" diye bağıra bağıra mahallenin uşaklarına satardı.

Erkek çocuklar birbirlerine lakap takar sinirlendirirlerdi.

Zengin ve şımarık bir komşu çocuğu vardı.Abimden oldukça büyüktü.
Abim ne zaman haytalya satmaya çıksa " Ümit, simit, bit!" diye abimi kızdırırdı.

Abim de bana "gel kâez, haytalyaya dikkat et! Kimse dökmesin!"dedikten sonra ona" Turşu, turşu!" diye bağırırdı.

Birbirlerine önce lafla sonra taşlar ile saldırılardı.
Evlerden büyükler çıkar, araya girer her ikisine de kızarlardı.

Abim kazancı ile bir hafta çelik tel alır, bir hafta bilyeli küçük tekerlek alır. Marangozdan tahtalar kestirir gelir, kendi kendine kızak tarzı bir şeyler yapar ( şimdilerin scooteru gibi)mahalle de gezerdi.

Çok sevdiği arkadaşları olursa onlara izin verirdi o kızak ile gezmelerine.

Ama öteki uşaklara , "dönümü elli kuruş!" diye parayla izin verirdi

Biz kızlar abimin izin verdiği ölçüde kapımızın önünde memleket çizer, seksek oynardık.

Mahallemize başka mahalleden uşaklar gelmezdi.
Giremezdi. Hemen hesap sorarlardı ona erkek uşaklar.

Tanıdık ise sorun yoktu .
Ama yabancı ise canına okurlardı.


Bazen komşumuz olan Darıcı Aziz âmmi,bütün mahalle uşaklarını çağırır " darıları soyup kazana atarsanız bişince size birer tene vericim!" derdi.
Hemen anamıza koşar izin alırdık.

Sekiz on tane kız çocuğu hepimiz de altı yedi yaşlarında var ya da yokuz
Gücümüz yeter yetmez darıları soyar onların pişmesini beklerdik.

O pişme sürecinde, mısır püsküllerini toplar çaput bebeklerimize saç yapar örerdik.

Darıların kokusu mahalleyi alırdı.

Pişer pişmez birer tane elimize alır sıcak sıcak yerdik onu.

O darının lezzeti bir başka güzel olurdu.

Kimbilir belki de daha o yaşta emek vererek kazanmanın tadını duyumsuyorduk kimbilir?

Ah beni m Ceylan Sokağım!

Seni ne çok özlüyorum bir bilsen!
Şimdi orada anılardan başka nem kaldı ki?
Onları da böyle duygulanarak satır satır dimağımdan geçiriyorum.

"Şen olasın Kilis!
Şen olasın Ceylan Sokağım " diyerek yüzlerce kilometre uzaktan sana selamlar yolluyorum.

Tülay Sarıcabağlı Şimşek

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ceylan sokağının uşakları Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ceylan sokağının uşakları yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEYLAN SOKAĞININ UŞAKLARI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
6.10.2024 20:16:30
çalışmalarınızı takip ediyorum mükemmel bir izah yeteneğiniz ve diliniz var kutluyorum
Murat Kahraman Murâdî
Murat Kahraman Murâdî, @murat-kahraman-mur-d
6.10.2024 17:40:12
Tebrik ederim değerli Üstadım, kaleminize yüreğinize sağlık.
Saygılarımla.
AYRIKOTU
AYRIKOTU, @ayrikotu1
6.10.2024 06:09:48
Edebiyat Defteri Seçki Kuruluna," Ceylan Sokağının Uşakları " isimli yazıma gösterdikleri ilgi adına teşekkürler ediyorum.
Selam ve saygılarımla..
Sevil Sev
Sevil Sev, @sevil-sev
6.10.2024 00:38:51
Çocukluk bir başka masal alemi ve bizler ara ara ziyaret edip mutlu oluyoruz iyi ki var...iyi ki de yazmışsınız bu defa da hep beraber bir yolculuk yapmış olduk geçmişe Kaleminiz daim olsun selam sevgi...
Mavilikler
Mavilikler, @mavilikler
5.10.2024 19:04:33
10 puan verdi
Çocukluk anıları o kadar değerli ki… Şimdiki kişiliğimizin yapı taşları onlar… O yaşlarda yaşadıklarımız tazecik beyinlerimize öyle bir kazınıyor ki; çok ileri yaşlarda bile etkilerini yaşamlarımızda hissedebiliyoruz.

Herkes doğru şeyler öğrenemeyebiliyor o yaşlarda. Temeli oturmamış bir ev gibi yalpalayıp duruyor o insanlar genelde.

Ama sizin anlattığınız gibi bir çocukluk geçirenler; okulda aldıklarından da önemli bir eğitimden geçiyorlar. Dayanışmayı, emek harcamayı, paylaşmayı öğrenerek çok sağlam bir temele oturtuyorlar hayatlarını.

Hem öğretici, hem de son derece keyifli bir yazıydı. Yüreğinize sağlık…

Sevgiler…
neneh.
neneh., @neneh-
5.10.2024 17:48:31
10 puan verdi
Anılar..Anılar..Ne güzeldi o yıllar..Yokluk falan vız gelirdi..Yürekli insanlardı cevremizdekileri..İyi bir nostalji yaptık sayenizde..Kaleminiz daim olsun.Sağlıcakla.Saygıyla.Çir pestili derdik biz ona.Annem yapar komşu çocuklara parasız dağıtırdı :)

neneh. tarafından 5.10.2024 18:03:46 zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.