- 136 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ALFA KUŞAĞI BİLE FARKINDA DA…
ALFA KUŞAĞI BİLE FARKINDA DA…
Evet okullarda temizlik yok. Her yer pislik içinde, hijyen hak getire ama bunda ailelerin de suçu yok mu? Söyleniyorlar: Tuvalet kağıtları, yiyecek içecek poşetleri, pet şişeler yerlerde!..
Temizlemekten önce, kirletmemek değil mi önemli olan?
Temizlik görevlisi de olsa, çocuklarınızın yerlere attığı çöpleri temizlemek zorunda mı? O çöp kutuları süs olsun diye mi konulmuş sınıflara ve gerekli yerlere?
Şayet okul öncesinde çocuklarınıza yerlere çöp atmamayı, tuvaletleri temiz kullanmayı öğretmiş olsaydınız, bugün bu görünürlükte olmazdı okullar. Yeterli mi, değil tabii ki. Nihayeti çocuklar ve ne kadar titiz davransalar da, yüzlerce çocuğun girdiği tuvalet, yine de kirlenecektir!..
Torunum okullu olduğu ilk günlerde, her gün okulunun, hele de tuvaletin pisliğinden şikâyetle geliyordu eve. Okulda tuvalete gitmeyip eve geldiğinde kendisini tuvalete zor atıyordu…
Okulu devlet okuluydu ama iyi ve herkesin çocuğunu kaydettirmek için helak olduğu, civarın en iyi okuluydu. Kabul ettirememiştik, günlerce uğraştık ama olmadı. Torpili tasvip etmememize rağmen, MEB müfettişi bir yakınımızı mecburen devreye sokmuş, o gün için büyük para olan 5 bin lira da kayıt parası vermiştik. Torunum ilk gün dönüşünde, “Bu okul için mi hepiniz o kadar uğraştınız, bir de dünyanın parasını verdiniz?” diye başlayıp okulun pisliğinden bahsetmişti. O denli uğraşmamızı ve koşturmamızı gördükçe, çocuk aklıyla kim bilir nasıl bir okul hayal etmiş ve ilk günden de hayal kırıklığına uğramıştı. Her geçen gün şikayetleri artıyor, okulundan memnuniyetsizliğini dile getiriyordu…
Acaba abartıyor mu diye, dayanamayıp görmeye gittim. Çocuk haklıydı. Tuvaletler girilecek gibi değildi. Sınıflarda, koridorlarda, bahçede ne ararsanız vardı. Oysa çöp kutuları vardı ama çöpler onların içinde değil, yerlerdeydi!..
Müdüre gidip durumu anlattım, nedenini sordum… “Haklısınız, biliyorum ama yapabilecek bir şeyim de yok. Temizlik görevlisi için kadro verilmiyor. Biz aldığımız kayıt paraları ve yardımlarla eleman alıyoruz ama ancak bir elemana yetiyor paramız. Bir elemanın da sadece teneffüste sınıfları havalandırmak için pencereleri açmaya bile zamanı yetmiyor. Okul bitiminde de pencereleri aç bir süre sonra kapat, çöpleri topla, yerleri süpür, sil, okuldan çıkması gece yarısını buluyor. Gelen elemanlar da yakın çevreden değil, uzak semtlerden oluyor, o saatten sonra aç biilaç evine gitmesi çok zor oluyor. Hele de kadınsa, bu şartlara zor dayanıyor. Zaman zaman bazı öğretmenlerimiz giriyor devreye ve elbirliğiyle yapıyorlar temizliği ama o da nereye kadar? Öğretmen dersten çıkıp 5-10 dakika da dinlenmesin mi, bir çay kahve içmesin mi? Ben de tüm işi bırakıp temizliğe mi girişeyim, yapmıyor da değilim bazen…” dedi. Haklıydı…
Sorunu okul adı vermeden, okuldan şikâyetçi havasında olmadan İl Milli Eğitim Müdürlüğüne, bakanlığa da ilettim ama nafile, kimse oralı bile olmadı. Zaten kendileri de biliyor okulların durumunu ve benim gibi kim bilir kaç kişi iletiyordur durumu…
Aradan yıllar geçti ama okulların bu sorunu daha da beter hale geldi…
Şimdi haberlerde gördükçe çocukları, dolayısıyla aileleri de suçlamadan edemiyorum doğrusu. Anne babalar çocuklarına yerlere çöp atmamayı, tuvaletleri temiz kullanmayı, sifon çekmeyi öğretmiş olsa, okullar pırıl pırıl temiz olmazdı şüphesiz ama en azından bir nebze temiz olabilirdi diye düşünüyorum.
…
Torunumla zaman zaman telefonda dertleşiriz. Okulun daha dördüncü günü ateşlenmiş ve hastaymış… “Mutlaka mikrop kaptın yine.” Dedim. “Kapmayacak gibi değil ki. Gerçi o kadar da dikkat ediyorum ama…” dedi. “Serviste ve okulda maske taksan…” dedim. “Hava aşırı sıcak, sınıfın kliması bozuk, boğuluyor gibi oluyorum, hem kimse takmıyor, arkadaşlar benimle dalga geçer.” Dedi. Haklıydı da… “Hâlâ temizlik görevlisi yok mu?” diye sordum. “Var bir tane ama yetişemiyor, arkadaşlar da her şeyi yerlere atıyor, tuvaletlerde sifon çekmiyor, adam hangisini temizlesin?” dedi. “Biliyorum sen yerlere hiçbir şey atmazsın, sifon da çekersin, arkadaşlarını uyarmıyor musun? Dedim. “Uyarmaz olur muyum ama dinlemiyorlar ki. Şimdi bir kural kondu, onların yüzünden ben de ceza çekiyorum.” Dedi. Ne cezası diye sorduğumda da yanıtı: Teneffüslerde bütün çocuklar ellerimizle yerlerdeki çöpleri topluyoruz, öyle ki yere dökülen kırıntıları bile. Müdür, “Yerler ayna gibi olacak, tek kırıntı görmeyeceğim.” Dedi. Ben yiyeceklerimi bile sırama peçete serip üzerinde yiyorum, kırıntılar ona dökülüyor, sonra da gidip çöp kutusuna atıyorum ama arkadaşlarım yüzünden ben de yerleri ellerimle temizliyorum dedi. Çok üzüldüm ve “Yapacak bir şey yok, bir kural konmuşsa uyulacak ama hayat böyle, kuruların yanında yaşlar da yanar, yaşın ilerledikçe daha neler göreceksin. Bazı hataları, yanlışları yapanların cezasını senin gibi yanlış yapmayan, doğru kişilerin de çektiğini göreceksin. Üzülme, hayat bu!.. Dedim ama hiç beklemediğim bir tepki verdi…
Yanında siyaset konuşmayız, sabah haberlerinde okula gitmekte oluyor, okul çıkışı da kursa gidip ancak saat 19.00’da çıktığından akşam haberlerini de dinleyemiyor ama her şeyin yine de farkında. E ne de olsa alfa kuşağı… Ellerinde cep telefonları, tabletler var ve de bizim çocukluğumuzdaki gibi dünyadan bihaber değiller. Hepsi her şeyin farkında, hemen her şeyi biliyor ve aralarında da konuşuyor, o minicik akıllarıyla, kendilerince çözüm bile üretiyorlar!
Bana demesin mi: Haklısın babaanne, insanların yaptıkları yanlışların bedelini hepimiz ödüyoruz. Tıpkı seçimlerde yanlış oy kullandıkları gibi!..
Böyle devlet mi olur, kendileri özel uçaklarla, konvoylarla geziyor, kaç yerden dünyanın maaşını alıyor ama okullara doğru dürüst temizlik görevlisi bile vermiyorlar da, bizlere ellerimizle yer temizlettiriyorlar. Oysa o uçakların bir kısmını satsalar, o kadar müsriflik yapmasalar, her okula ikişer temizlik görevlisi de atayabilirler, bizler de ellerimizle yerleri temizlemek zorunda kalmaz, dolayısıyla hasta da olmayız ama!.
Ardından da düşünmeden edemedim; Küçücük çocukların bile görebildiğini göremeyen ya da görmezden gelenler ve çözüm üretmeyenler ne diye hâlâ o koltuklarda oturmaktalar?
p.r.alkan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.