- 257 Okunma
- 3 Yorum
- 7 Beğeni
zalim en zalim ey zalim…
tanrı, sessizliğinde durur; zalim, merhametin yokluğunda büyür. en zalim, yüreği umutla atanları çaresizlikle sınar. ey zalim, göklerden bakıp da yere inmezsin, ateşin içinde yakılanların feryadına kulak vermezsin.
zalim
en zalim
ey zalim…
zulmün her nefeste büyüyen karanlığına karşı konuşmak, bir boyun eğişin değil, hakikati yürekten çağırmanın bir yoludur. ve bilmez misin, her şeyin gölgesinde saklı bir aydınlık vardır.en zalim bile unutur bazen; toprağa düşememiş tohumlar, kırılmış kanatlar, bir yanı buruk kalmış hayaller vardır. oysa ne çok sevda, ne çok bekleyiş yan yana dizilmiş, zamana direnmiş. bilmezsin, bilmemek seni azat eder mi peki?
gör ki, göğsündeki sürgün aslında senden de önce başlamış, o hoyratça elinden kaçan umutlar vardır. sen her gece sabahın korkusuna uyanırken, ardında bırakmadığın şeyler, asırlık bir intikamla seni bulur. her seferinde biraz daha yitirdin, her şey sende büyüdü, sonra içten çürüdü, hiç mi fark etmedin? çünkü gökyüzüne değemeyen binaların arasında unuttuğun bir geçmiş vardır. hırslarının yıktığı köyler, öksüz kalan çocuklar gibi kaderin peşinde sürüklendiğin bir zaman vardır.
ve bil ki, dünyada bir anahtar taşıyanın en büyük yanılgısı, o kapının ardındaki sonsuzluğu görememesidir. işte bundandır, her zafer biraz daha derin bir hüsran bırakır geride. kendinden kaçarken bile, dönüp sana sarılan bir yalnızlık vardır. göğsündeki ıstırap, her adımda seni biraz daha eksiltir.
ama her gün batımı sonrası, bir umut vardır. derinlerde, toprağın altında, bir sabahın sabrını bilen filizler vardır. zalim bile olsa, kimse sonsuza kadar yürüyemez karanlıkta. ve sen, bilmediğin her şeyin ağırlığını omuzlarında taşırken, unuttuğun bir hakikat vardır: güneş doğduğunda, karanlık hükmünü kaybeder.
kendi içindeki harabelere iyi bak, çünkü gün gelir, o harabelerden yeni bir şehir inşa edenler de vardır. ve her ne kadar bugünün yarınına dair umutlarını yitirmiş olsan da, bil ki her yıkıntının bir hesabı, her sessizliğin bir yankısı vardır.
zalim
en zalim
ey zalim…
YORUMLAR
Can hocam sessizliğin dili olan ve içten gelen bu güzel yazınızı imrenerek okudum. Güneş çıktığında karanlık hükmünü yitirir sözü çok yerindeydi. Umarım o güneş tez doğar ve karanlık ve çürümüş vicdanlar o aydınlıkta yok olurlar. İşi sadece güneşe ve umuda bağlamakta bence doğru değil. Vicdanı olanların bütün olarak bir vicdan ve insanlık hareketi başlatması icap eder. Yeryüzünde düzen bozanların organizasyonunu bozacak olan yine insanlardır ancak vicdanlı ve insan olduğunun bilincinde olan insanlardır. Kutluyorum yürekten.
CaNMaYBuL
dostum, işte her sessizlik bir çığlık kadar gürdür bazen. insan yüreğinin en karanlık dehlizlerinde, güneşi beklemek belki de en büyük cesarettir. ama haklısın, yalnızca güneşe bağlamak olmaz her şeyi; çünkü o güneş, vicdanı olmayanlar için bir anlam taşımaz. çürümüş vicdanlar, yeryüzüne düşen karanlık gölgeler gibi, ne kadar güneş doğarsa doğsun, o gölgeleri hep yanında taşır. ama bizler, karanlığın hükmünü yitirmesi için yalnızca güneşi değil, kendi içimizdeki ışığı da yakmalıyız.
🙏 teşekkürler 🙏
yok,
zalime hesap soracak yok
her şey burada yaşanır ve yaşanıyorken.
ve gerisi takiyye usta,
en iyi bilip
kendilerini temize çektikleri...
zafer, hüsran, yalnızlık sonra ve bundan mistik bir sonuç çıkarmalar,
oturdukları yerden hem de...
onlar zalim,
hep zalimdi
ve ne yazık çocuklar ödüyorken onların ödemediklerini...
yazara nice saygı ve selamla.
eyvallah.
CaNMaYBuL
biliyor musun,
en korkuncu da bu belki;
zaferin süslediği ölü yalnızlık,
yalnızlıktan medet uman bir hüsran,
ve hepsinin sonu mistik bir perdeyle kapanır,
sanırsın ilahi bir sonuç varmış gibi,
oysa hesap kapanmamıştır daha.
çocuklar ödüyor hala,
onların ödemediklerini;
kanlarında eriyen sessiz çığlıklar,
gözlerinde kapanmamış kapışar…
çünkü bu dünyada,
her şey burada yaşanır ve yaşanırken,
geride sadece sessizlik kalır,
çocukların yarım kalan şarkılarında.
selamlar sevgiler
Zalim var ise şüphesiz zalimlikte tavan yapanı; en zalimi de vardır.İşte zalimlik zirve yaptığında zalime hesap soracak olan da vardır.Başlangıcı;
-Ey zalim !..Olacaktır elbet.
Dünya kurulduğundan bu yana canlıların ömrü olduğu gibi milletlerin de ömrü vardır.Taşınırlar ve taşınmazlar her daim el değiştirir .Kurulur,yıkılır ve tekrar kurulur.Konuşulan hiç bir söz karanlıkta kalmaz onu duyan ve kayıt altına alan var mutlaka.Cevabı için yayın saatinin beklenmekte olduğu gerçeği var.Sınırlı duyuları olan canlılar bunu fark edemezler Karşılığı olmayan bir hareket yoktur.Zamanını bekler .İlgiyle okudum anlamlı yazınızı.Kaleminiz hep yazsın.Sağlıcakla.Saygıyla.
CaNMaYBuL
taşlar devrilir şehirler yükselir ve bir milletin kaderi su gibi akar bazen dağlar aşıp bazen bir okyanusun derinliklerine inerek her halk her millet aslında evrenin döngüsünde bir parça olur sadece sonsuz bir hareketin içinde geçici bir noktadır zamanın sabrına boyun eğen çünkü her hareketin bir cevabı vardır bu cevap ise zamanın kasvetli derinliklerinde bekler…
saygılar sevgiler