- 124 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
İçsel Aynalar: Senin Kendini Anlama ve Kabul Etme Yolculuğun
Kendi iç dünyanla başkalarının seni gördüğü hal arasındaki fark, insan olmanın en derin zorluklarından biridir. Hepimiz yaşadıklarımız, ilişkilerimiz ve duygularımızla şekilleniriz ve bu süreçte kendimize dair bir algı oluştururuz. Ancak çoğu zaman, senin bu algın, başkalarının gözlemleriyle örtüşmez. Özellikle iltifatları kabul etmekte zorlanıyorsan, bu uyumsuzluk içsel bir huzursuzluğa dönüşebilir. İşte tam bu noktada, kendini anlama ve kabul etme süreci devreye girer.
Bu süreç, duygusal tepkilerini, düşüncelerini ve davranışlarını fark etmenle başlar. Ancak bu farkındalık, her zaman kolay değildir. Geçmişin acıları, korkuları ve içsel eleştirilerin bu farkındalık sürecini gölgeleyebilir. Kendi içinde eksikliklere, hatalara odaklanırken, başkaları senin potansiyelini ve içsel gücünü görebilir.
Tıpkı Mert gibi. O, çevresinde sevilen biriydi; yardımsever, samimi ve güvenilir. Ama birisi ona iltifat ettiğinde ya da başarılarından bahsettiğinde içi sıkışır, huzursuz olurdu. "Onlar beni böyle görüyor ama ben kendimi öyle görmüyorum," diye düşünürdü. Başkalarının gözünden baktığında, o övgüleri hak ettiğine inanmazdı.
Bir gün bilge birisi, Mert’in bu içsel çatışmasını fark etti ve ona yaklaştı: “Mert, insanlar seni seviyor ve değerli buluyor, ama sen bu övgüleri kabul etmekte zorlanıyorsun. Neden?”
Mert içtenlikle yanıt verdi: “Çünkü onlar beni gördüğü gibi ben kendimi görmüyorum. İçimde eksiklikler, hatalar görüyorum, bu yüzden iltifatları hak etmiyormuş gibi hissediyorum.”
Bilge kişi nazikçe gülümsedi: “Hepimizin içinde bir ayna vardır. Bu ayna, bize kendimizi nasıl gördüğümüzü yansıtır. Ama bazen bu ayna bulanıklaşır. Bu bulanıklık, geçmiş acılarımızdan, korkularımızdan gelir. Dışarıdaki insanlar ise bu bulanıklığı değil, senin içindeki ışığı görürler. Sen kendi yansımandaki lekeleri görürken, onlar senin içindeki ışığı fark ederler.”
Bu sözleri uzun uzun düşün, ve belki sen de sorabilirsin: “Peki, bu aynayı nasıl temizlerim? Kendimi başkalarının gördüğü gibi nasıl görebilirim?”
Bu sorunun cevabı sabır ve kararlılık gerektirir. Bilge kişi, bir baykuşun hikayesini anlatır. Yaşlandıkça kendini diğer hayvanlardan daha eksik hissetmeye başlayan bu baykuş, aslında çevresindeki hayvanlar tarafından hala bilge bir rehber olarak görülür. Baykuş sonunda, kendi içsel eleştirilerinin aynayı bulandırdığını fark eder ve başkalarının ona olan saygısını kabul etmeye başlar.
Sen de tıpkı baykuş gibi, kendi yolculuğuna çıkabilirsin. Bu yolculuk kolay olmayacak; defalarca zorlanacak ve belki vazgeçmeyi düşüneceksin. Ama zamanla, içsel aynandaki bulanıklık azalmaya başlayacak. Kendini, başkalarının gözünden daha net görebileceksin.
Bu yolculuk sana önemli bir ders öğretecek: Kendini anlama ve kabul etme süreci zaman alır. İçsel aynanı temizlemek sabır ve kararlılık gerektirir. Zamanla, başkalarının seni nasıl gördüğünü anlamakla kalmaz, aynı zamanda kim olduğunu ve kim olmak istediğini daha iyi fark edersin.
Sonuç olarak, bu yolculuk sadece kendine karşı daha anlayışlı olmanı değil, aynı zamanda başkalarının seni gördüğü gözlerle kendine bakabilmeni de sağlayacak. Bu içsel farkındalık, hayatını daha derin ve anlamlı kılacak. En önemlisi, kendi ışığını fark etmeye başladığında, kendine hak ettiğin saygıyı da göstermeye başlayacaksın.
Aile danışmanı
Selda İyiekmekci (Erdoğan)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.