- 109 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ÖYKÜ OLAN UMUTLAR / Horoz şekeri
ÖYKÜ OLAN UMUTLAR
" Horoz Şekeri "(39)
1960’- 70 li yıllarda çoğu köyler ihtiyaçları için çerçiciyi beklerken bizim köyümüzde bir’den fazla bakkalımız vardı çeşitli zaman dilimlerinde.
Bakkal Kanila dede
Bakkal Aygişi dayı
Bakkal Ömer Amca.
Kanila dayının bakkalı köyün ortasında yanında da kahvehanesi var, kahvehanede de köyün tek radyosu var, Lambalı radyo
Akşam saat yedi olunca acans için açılır köyün büyükleri toplanarak acans dinlerler.
Bakkal Ömer Amca bize yakın olanıydı.
Bakkallarda öyle fazla şeyler yoktu zaten,
O yıllarda fazla şeye de ihtiyaçta yoktu.
Bakkalın tereklerde iki üç çeşit bisküvi kutusu olurdu,
Kremalı bisküvi icat edilmediğinden küçük bir tahta kutuda lokum olurdu yanlarında.
Bir iki çeşit dantel kofası, işleme iplikleri kanaviçe, oya boncuğu,
on onbeş paket Birinci veya Yeşilova sigarası, kel memet kağıdı,
(Tütün kaçakçılardan alınır, kolculara yakalanmadan)
100 gramlık çay paketleri,
Çizgili kağıt zarf vs. vs.
Ve bunlar parayla satılmaz,
Çünkü köy yerinde yılın belli zamanları hariç kimsenin cebinde para olmaz.
Pancar ve harman zamanı bazılarının eline üç beş kuruş geçer onlarda köyde falanca ağa filanca ağa diye tanınır.
Geri kalan vatandaş ihtiyaçlarını almak için ya yumurta ya cinik işi buğday hatta yün bile götürürdü bakkala takas için,
İki yumurtaya bir zarf, bir kağıt olur mektup yazmak için,
Yarımlağı buğdaya bir paket çay bir kilo kesme şeker, belki bir pakette kel memet kağıdı.
Yün topladık yol kenarlarından onlar bile takas için geçerli akçeydi,
Arpa Buğday biçilir en son tırmık çekilir ve ardından anız tarlada kalan başakları toplanır,
O başaklardan elde edilen Arpa Buğday bile takas için çok önemliydi,
Aile reisi o gelire karışmaz, o başaklanan buğdayı Anneler kızları için cehizlik malzeme takasında kullanırdı,
Gerçi adı başak buğdayıydı;
Başaklanan buğday yarımlağı gelse bile analar tarafından kız sayısına göre, kocaları görmeden, ambardan bir çuvala tamamlandığı olurdu.
Tabiiki bu arada bende "sus" payımı almak şartıyla kız analarının hırsızlıklarını ofiste satarak paraya çevirirdim.
"Harman zamanı bizim köyün önüne ofis kurulurdu "
İşte böyle bir vakitte annesi çocuğun ceplerine beş yumurta koyuyor git çocuğum bakkaldan çamaşır sodası al diye,
Çocuk bakkala girer ceplerindeki yumurtaları tezgaha bırakır
-Ömer Amca anam çamaşır sodası istedi der, ve bakkaldan çıkıp kapıda beklemeye koyulur. Bakkal Ömer
-- çocuğum içeri girsene der
- Çocuk yok girmem, girersem kızarsın,
Bakkal
--Niye kızayım çocuk biraz önce girdin ya
- olsun girmem kızarsın
-- Yav niye kızayım ben sana çocuk
- ben içeri girersem sen şeker verirsin,
bende almam
-sende kızarsın
-onun için girmem der.
Bakkal
-- ozaman bende horoz şekeri veririm ama bir yumurta daha isterim,
- tamam o zaman girerim.
O yıllarda boyalı şeker meşhurdu ama Horoz şekeri daha meşhurdu
Tadı aynı olsa da şekli farklı olduğundan, bir yumurtaya iki boyalı şeker olurken,
Horoz şekeri bir yumurtayaydı.
Boyalı şeker yüzünden pinniklerde fazla yumurta birikmezdi,
Horoz şekeri almak için, kendi pinniğimizden çook yumurta çalmışlığım vardır.
1409/2024 - İ.ANİK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.