- 174 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Kırsaldan Şehre-Tüketim Toplumuna Giden Yol
Köylerin şehirlerin mahallelerine dönüştürülmesi ve buna bağlı olarak köy nüfusunun azalması, toplumun geleceğini birçok açıdan etkilemektedir. Bu konu üzerinde derinlemesine düşünmek, sadece kırsal kesimlerin topluma kattığı maddi değerlerle değil, aynı zamanda sosyo-kültürel ve ekolojik etkilerle de ilgilenmeyi gerektirir.
Köylerin mahalle statüsüne geçirilmesi, kırsal kesimlerdeki tarımsal üretim faaliyetlerini olumsuz etkileyebilir. Türkiye’de tarım, köy nüfusunun büyük bir kısmını meşgul eden ana faaliyetlerden biridir. Kırsal nüfusun azalması, çiftçilik faaliyetlerinin azalmasına ve ülkenin gıda güvenliği konusunda dışa bağımlı hale gelmesine neden olabilir. Ayrıca, tarımın yapısal dönüşümü, köylülerin büyük şehirlerde iş bulmak amacıyla göç etmesine ve tarım arazilerinin boş kalmasına yol açmıştır.
Örneğin, TÜİK verilerine göre, Türkiye’de kırsal nüfus sürekli olarak düşmektedir. 1980’lerde nüfusun %56’sı kırsal alanlarda yaşarken, günümüzde bu oran %8’e kadar düşmüştür. Bu durum, tarımsal üretimde ciddi bir gerilemeye neden olmuş ve ülkede tarım ürünleri ithalatı artmıştır.
Köylerin şehir mahallelerine dönüştürülmesi, köy kültürünün, gelenek ve göreneklerinin zayıflamasına yol açmıştır. Geleneksel köy yaşamı, toplumsal dayanışmayı, imece usulü çalışma kültürünü ve doğal kaynaklarla iç içe bir yaşamı teşvik eden bir yapı sunmaktaydı. Ancak mahalleleşme ile birlikte bu kültürel zenginlikler zamanla erozyona uğramış ve yok olmaya başlamıştır.
Bu süreç, özellikle genç nesillerin köylerden kopmasına ve kırsal yaşamla olan bağlarının zayıflamasına neden olmuştur. Köy okullarının kapatılması, sağlık hizmetlerinin yetersizleşmesi, genç nüfusun büyükşehirlere göçünü hızlandırmıştır. Sonuç olarak, köylerde yaşlı bir nüfus kalmış ve köyler, sosyal ve ekonomik açıdan çöküş sürecine girmiştir.
Köylerin şehirlerin birer mahallesi haline gelmesi, bireylerin tüketici bir yaşam tarzına yönlendirilmesine yol açmıştır. Köy yaşamının temelinde üretim, kendi kendine yetme ve doğayla uyumlu bir yaşam tarzı bulunurken, şehirleşmeyle birlikte köylülerin de şehirli tüketim alışkanlıklarını benimsemeleri istenmiştir. Bu dönüşüm, insanların kendi ihtiyaçlarını üretmekten ziyade, hazır tüketim mallarına yönelmelerine neden olmuştur.
Bu durum, yerel üretimin ve sürdürülebilir yaşam tarzlarının kaybolmasına yol açmış, insanlar marketlerden gıda temin etmeye yönelmiştir. Kırsal bölgelerdeki bu değişim, doğal kaynakların daha fazla sömürülmesine, çevre kirliliğinin artmasına ve köylülerin şehirli yaşam tarzlarına entegre olmaya çalışırken büyük ekonomik zorluklar çekmelerine neden olmuştur.
Köylerin mahalle statüsüne geçirilmesi, kırsal alanlarda yaşayan insanlar için ekonomik ve sosyal yüklerin artmasına yol açmıştır. Vergi yüklerinin artması, tarım desteklerinin azalması ve kırsal altyapı yatırımlarının yetersiz kalması, köylülerin yaşam kalitesini düşürmüştür. Bu süreç, kırsal alanlarda ekonomik olarak zor durumda olan insanların şehirdeki iş imkanlarını aramaya yönelmesine ve köylerin boşalmasına neden olmuştur.
Bunun yanı sıra, kırsal kesimlerin şehirlerle entegre edilmesi, kırsal alanların altyapı sorunlarını çözmede yeterli olmamıştır. Özellikle yol, su, elektrik gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında yetersizlikler devam etmektedir. Bu sorunlar, köylülerin yaşamlarını daha da zorlaştırmıştır.
Köy nüfusunun azalması, doğal ekosistemler üzerinde de olumsuz etkiler yaratmıştır. Köy yaşamı, doğayla iç içe ve doğal kaynakları sürdürülebilir bir şekilde kullanmayı teşvik eden bir yaşam tarzını desteklerken, şehirleşme bu dengeyi bozmuştur. Köylerin mahalleleşmesiyle birlikte doğal alanlar, tarım arazileri ve meralar hızla yerleşime açılmış, betonlaşma artmıştır. Bu durum, yerel ekosistemlerin bozulmasına, biyolojik çeşitliliğin azalmasına ve doğal yaşam alanlarının tahrip olmasına yol açmıştır.
Ekolojik dengeyi bozan bu süreç, uzun vadede iklim değişikliğiyle mücadelede zorluklar yaratacak ve gelecek nesiller için daha büyük çevresel sorunlar doğuracaktır.
Köylerin mahalle statüsüne geçirilmesiyle ortaya çıkan sorunların çözümü için bazı alternatif yaklaşımlar geliştirilmelidir. Tarımsal üretimin desteklenmesi, kırsal bölgelerde genç nüfusun kalmasını teşvik edecek politikalar üretilmesi ve köy kültürünün korunması için çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca, sürdürülebilir kırsal kalkınma projeleri, köylerde doğal yaşamla uyumlu bir yaşam tarzının teşvik edilmesine yardımcı olabilir.
Bununla birlikte, köylerin mahalle statüsüne geçirilmesi yerine, kırsal alanların ekonomik ve sosyal gelişimini destekleyen projelere öncelik verilmelidir. Böylece hem köylerin yaşam kalitesi artırılabilir hem de kırsal kültür korunabilir.
Bahadır Hataylı/25.09.2024/20.30/Sancaktepe/İST
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.