- 273 Okunma
- 1 Yorum
- 4 Beğeni
SICACIK BÖLGE
Bu acıyan yer tam olarak neresi?! Çünkü hep tam o noktada hissediyorum o acıyı, gerçekten görünce bir şeyleri… Bana dokununca bir şekilde hayat…
O dokunuş bir sızı şeklinde karşılık buluyor en çok da. Tatlı bir sızı bu… Yavru bir kedinin aç karnını doyurur gibi… Sütü yudumlarken çıkardığı şapırtılarla içimizde uyanan o annenin ele geçirmesi bizi… Canı acıyacak diye sakınarak, o yavru kediye şefkatle uzanan elleri…
O kadar çok yavru kedi var ki yaşantımızda, o kadar canı acıyabilecek şey… İşte onların hepsi o sınırsız şefkatin kapsamında oluyor artık, o anne hüküm sürdükçe içimizde.
Hayat dokunabilecek kadar yakınken hâlâ, pencerelerimizi sıkı sıkı kapamadıysak ona yani; duymazdan gelemiyoruz sesleri… O acı freni es geçemiyor, “ütü prizdeydi” falan demeden pencereye yöneliyoruz hemen.
“Sızlamasın içim” diye… hatta sadece böyle içinde sıcak duygular barındıran değil, aksine bizi üşüten şeylerle de muhatap olmayalım; rahatsız olmayalım, öfkelenmeyelim, hayattan nefret etmeyelim diye… gözümüzü, kulağımızı kapatamıyoruz yani. Yoksa gülüşleri de kaçırırız o bağırışlar, küfürler, ağlamalar arasında. Gülümseyen yüzleri kaybederiz gri duvarları hatırlatan yüzlerde.
Kaybolmasın diye o gülümseyen şeyler, bakmalıyız en çok da o duvarlara. Bağırış, somurtuk yüz, yere atılan çöp, omzumuza çarpıp geçen o adam… fark etmez; herhangi bir duvara toslamayalım, ruhumuz incinmesin diye gözümüz yarı kapalı geçmemeliyiz o kaldırımlardan… Yoksa fark etmeden geçip gideriz yanlarından rengârenk şeylerin de… O genç kızın az önce önünde dikilen duvarı nasıl yok ettiğini bir anda; yanındaki arkadaşına bir şeyler anlatırken o cıvıl cıvıl sesiyle nasıl bir büyü yaptığını, tüm duvarları yıkan... göremeyiz.
Tatlı tatlı sızlayan içimizdeki o bölgeyi kaybederiz, göremezsek onu… O gözü yaşlı, yüzündeki gölgelerde kim bilir nasıl bir hikayeyi saklayan kadını da göremez olur; hayatın dokunduğu, gönlünce dertleşebildiği, binbir yüze bürünerek “yardım et bana” dediği arkadaşı olmaktan çıkarız.
O sızlayan, sıcacık bölge buz tutar, sızlamaz olur o zaman artık içimizde… Üşümeye başlarız.