DİKENLİ HAYAT
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ne lokum muş be!
Gençlik yıllarım...
Yeni işe girmişim. Küçükken tek istediğim okuyup Doktor olmak veya Arkeolog olmak... Belkide herşeyi analiz etmek hobim olduğundan olabilir miydi bilemiyorum.
Sonra bir polislik serüvenim oldu. Muhteşem bir anıyla son buldu
.Sonrası babamın ikinci mesleği olan ve büyük konuştuğum o kapıdan içeriye girip çalışmam oldu.
Babam bir inatla polislik mesleğinden yatay geçişle burayı istemiş özelliklede memlekete yakın olmasını tercih etmişti.
Asla ve kataa dediğim burası için kaderde bana, "oturup eşşek gibi çalışacaksın" dedi..
Emekli olana kadar hiç sevemedim mesleğimi
Mart ayının ortası: Elimde başlama yazısı öğretmen tipi ayakkabımla yağan yağmur altında İzzet paşa camisinin önündeyim.
Sevincim para kazanıp Annemi yaşatmaktı...Yiyemediği o tavuk budlarını bundan böyle yiyecekti
Ayda bir tavuk pişerdi evimizde ...Budun biri babama diğeri büyük olan erkek kardeşime. Gögsü ikiye bölünür; Yarısı benim; Yarısı küçük erkek kardeşimin
Tavuktan geriye kalan parçalar annemindi
Fedekar Annem,kemikleri kemirmeyi seviyorum der bizi kandırırdı..
Büyüyünce içimde ukte kalan bu oldu.
Aklım başıma geldiği günlerde bir parçasını anneme zorla verir; Elindeki kemikleri alır bende tavuğun boynunu gerisini yiyecem derdim..
İşe başlamak için yol alırken bir apartmanın önde iki kedi bir birine bağırıyordu... Sıkıştırmış dişiyi ... Gülerek yol alırken babamın sözü aklıma geldi.
"Bak kızım çalışacağın yer hastane! ..Burası Müdürlüğe benzemez ve hiç kimseye abi demeyecek beyefendi diyeceksin ; Bayanlara da Hanım efendi diyeceksin"
O gün başladık ben ve tertiplerim...Sekiz bayan onbeş erkek ...Kadrolarımız farklı..
Üç gün sonrası yerlerimiz belli oldu... İki gözüm ik çeşme Türk filimlerden izlediğim bende iticilik yaratan görev bana verildi... Sekreterlik
Ben arkadaşlara gıpta ederken onlar bana gıpta ile bakıyor... "Yerin rahat oh ne ala"
Özelliğimden seçilmişim.. Boylu poslu Bubikoğlu... Hay özelliğim batsın arkadaş ya !...Personel de çalışmak istiyorum dedimsede olmadı
Altı ayda Sekreter koltuğunu sinirden ellerimle kopardığımı gören Başhekim gülerek benim isteğimi yerine getirdi beni malzeme servisine verdi...
Bu serviste beş erkek bir bayan... Tanışmada serviste ki kadının suratı görülmeye değer ; Sanki babasını öldürmüşüm
Allahım böyle çirkin bir yüzde bari huyunu güzel yarataydın da çekilir olsaydı...
Kocasını görünce şok oldum tam tezat ve işte kaderin oyunu bu dedim.. Şans güzeli
Kadın beni görünce kriz geçirirdi. Neşesi kaybolurdu. İş yığdıkça yığardı önüme... Asalet tastik edilmemiş olduğundan boynumuzu büküp çalıştık
İnsanları alaya almak en büyük zafıydı... Abisi ve gelini ile birlikte gider gelirdi... Hastane ev ortamıydı sanki...
Zavallı Nesrin iki günde bir Leylanın fitnesiyle dayak yerdi... Metin ise iki eli cebinde yürüyen sarhoş bir kabadayı( Allâh rahmet eylesin)..
Çok üzülürdüm başlarda...Sonra o yerden bitme Nesrininde Leyladan farkının olmadığını görünce; Çalışma hayatında kimseye güvenilemiyeceğini öğrendim...
Tencere yuvarlanmış kapağını bulur dedikleri buymuş demek dedim.
İlk maaşımla kurban kestim .
Gerisi annemi çıldırttı...ipini koparan bir deli gibi daldım mağazaya neler aldım neler..Her elbiseye uygun bir ayakkabı...Tabiki her şey beşer beşer olunca hayırlı olsun yerini Annemin tükürüğü yer aldı...Özgürlük buydu demek
Parmakla gösterilir hale geldim...işte o sıralarda nerdeyse hayatıma mal olacak lokum davası devreye girdi.
Çalışma masamın karşı tarafında koridor ve tam odama paralel Başeczacının odası vardı.. Vizitten inen doktorlar odasına uğrar muayene saatine kadar sohbet ,kahkaha, çay faslı o biçim...
Gözler hep benim üstümde ... Utanıyorum babam yaşındakiler ağzı açık, öküzün trene baktığı gibi bakıyor her birinde de odadan çıkarken yeşilçamın yan bakışı beliriyordu...
Kalkıp kapıyı örtsek olmaz bütün kapılar açık ve Leyla belasından da çekinyorum. Ceryanda kaldım dedimde ... At kaçtı torba düştü..
Bir kaç ayı atlattık böyle...sonra birgün tertibim Remziye sırıtarak yanıma uğradı.. Keyifli, ağzı kulaklarında
- Kız bizim Ali’nin arkadaşı sana aşık olmuş ya kabul etmezse kaçırırım diyor
-Yok daha neler Remziye...Kim bu ben tanıyor muyum dedim
-Tanışacakmış ama çekiniyormuş dedi ve gitti
Akşam çıkışı yolda ilerlerken bir sesle irkildim yanımda omuzumda saçı dökülmüş biri durdu
Adres soracak sandım yüzüne baktım
-Sizinle bir şey konuşmak istiyorum deyince jeton düştü herhalde Remziye’ nin dediği çocuktan haber getiriyor zannettim .
Meğerse kendisiymiş...Gülecem gülemiyorum boyu omuz hizamda, ağlak gözlerle aşk ilan ediyor.
Bense erkek gibi yetişmiş bir bayan olarak aniden sertleştim haddini bildirdim..
Bir gören olsa adım dile düşecek...Küçük yerin sözü de ,dedikodusu da çok olur... Başımda zaten liseden kalma bir bela var zaten!
Hızlı adımlarla uzaklaştım ordan ...Ertesi gün Remziye yine çıka geldi
- Bak oğlan çok ciddi onu öldürürüm sonra kendimi, söyle haberi olsun dedi.. Şoktayım
- Bak Remziye bizim kim olduğumuzu bilmezse bildirelim: Ben Terekemeyim (Karapapak) . Çıkmasın bir daha karşıma kendisi bilir dedim
Kardeşlerime söylesem olay farklı olacak. Sükuneti telkin ettim kendime sabır çektim
Ertesi gün başımı kaldırdım; Karşımda zeballah gibi bir kadın..Merhaba deyıp adımı verdi .. Buyrun deyince
_ Bizim oğlan sizinle görüşmüş siz onu terslemişsniz dedi
-Bakın hanımefendi !
Sizin oğlunuzu tanımam bilmem; Beni nerde görmüş bilmem; Ben ona umut vermedim tanımıyorum kendisini ,deyince ;
- Siz hergün kahvesinin önünden geçiyormuşsunuz, orada sizi görmüş ve vurulmuş...Oğlumuz kağıt fabrikasında çalışıyor işçi dedi..Ben teyzesiyim .. Vs vs
_ Bak teyzeciğim Benim boyumu görüyorsun ,oğlunuz omuzlarımda ...Ben üniversite okuyorum ; Devlet memuryum, oğlunuz ilkokul mezunu..Hiç olacak iş mi ve benim gönlüm onu itelerken ,Ölümle tehtid ediyor beni ... Bakınız Emniyet teşkilatı bizlerle dolu hayatıyla oynamasın...Sizin oğlunuzu almam haddini bilsin dedim!
Sanki ben bunları dememişim gibi ertesi gün gelmiş..Başeczacının kapısında iki elini duvara dayayıp bakıyor öylece...Surat kıpkırmızı
Usulca ; Leyla duymasın diye odadan çıkıp, Vezneye yöneldim...Telefondan hastane polisini aradım ...
Bir nöbetimde tanıştığım polis, Emniyet Müdürü dayımın polis arkadaşı çalışanı çıktı. o olay gününde telefon açınca tesadüfen karşıma çıktı olayı bir dakikada anlattım
-Polikliniği doğru gelıyorum o ardıma düşecektir; Merdivende hazır ol yan bakışımla yakala dedim
Aynen öyle oldu.. Sonrası ; Çok ağır bir konuşma kimliğe el koyma ve sağ sol girişme
Tövbesini getiriyor ve kimliğini alıp çıkıyor. Poliste kimlik bilgilerini alıyor
Üzüldüm ama hayatımı karartacaktı ve ben kimseye izah edemyecektim bu durumu.
Her zaman haklılık güçlüden yanadır... Erkek dünyası bu ya! ... Ön yargılı toplumuz... Kadın suçu olmazsa bile suçludur
Kurtulmuştum...Bir kaç yıl sonrasıydı..Bir gün eve dönerken yeni açılan bir şekerlemecinin önünden geçerken lokumlara gözüm takıldı anneme alayım kıtlama yerine çayla iyi gider dedim
Kapıyı açıp çeri girdim dükkan sâhibi yok!
- Pardon kimse yok mu dedim... Tezgahın altından bir baş belirdi.. Dona kaldım.. Nutkum tutuldu. Yüzümde bir basınç.. Tom ve jery kovalaması gibi geri geri çıktım.. Olamazdı böyle birşey...
Karşımda beni bıçakla tehdit eden adam!
Kusma atağı yaşadım ve sanki bir kaç yıl yaşlandım o anda... Ne lokum muş be dedim
Her lokum gördüğümde yaşadığım bu olay gelir aklıma...
Hayatımın en güzel günleri ya benimsin ya kara toprağın tehditleriyle geçti ve kapanma sonrası yaşadığım sürgünle o ilden çıktım
Şimdi büyük bir şehirde kaldığım yerden devam ediyorum ... Şansızlıkla gelen bitip tükenmiyen hüzünle evliyim... Yaşadıklarımı Bir Allah bilir..
O Yüce Allah ki hep korudu kolladı; Ben yine kulu olarak soramadan edemedim dikenli hayat neden
Yarabbi beni neden gül diye yarattın dikenlerim hep benim canımı acıttı...
Ahben
YORUMLAR
Mehmet İmran Sevinç tarafından 23.9.2024 00:05:29 zamanında düzenlenmiştir.
Mehmet İmran Sevinç
Asla ve kat'a lakayıt yorum yazmadım
Ama öyle algıladıysan özür diler yorum yazımı silebilirim
Affınızı da istirham ederek hanımefendi
yani siz bekar kalmanın bahanesi olarak bunumu söylüyorsunuz yazık oldu demek size inşallah güz gelmeden evlenir mutlu olursunuz kutlarım çalışmanızı
Ahbende
Haydi öyle olsun bakalım
Selam ve dua ile
"Cennet annelerin ayağı altındadır" hadisinin en bariz örneği olan annenizle ne kadar gurur duysanız azdır.
Siz de onun için elinizden gelen her şeyi yapmışsınız hayırlı bir evlat olarak.
Son derece içtenlikle ve samimi duygularla yazılmış hüzünlü bir paylaşımdı, gönülden kutluyorum tebrikler efendim.
Bundan sonraki hayatınızda sevdiklerinizle birlikte sağlık, mutluluk ve huzur içinde hayırlı ömürler diliyorum.
Sonsuz selam, duâ ve saygılarımla.
Allah'a emanet olunuz.
Ahbende
Annem Saliha bir kadındı vede fedakâr dı tüm annelere rahmet diliyorum sağlıkta ve ölümde
Selam ve dua ile
"Kemikleri kemirmeyi seviyorum."
Kaç annenin dudağından dökülmüştür bu söz.
Tebrik eder sıhhat ve afiyet dilerim hocam.
Ahbende
Yorum için teşekkür ederim hemeşe var olun
Hüzün dolu hayat hikayenizi çok güzel duygularla ve ifadelerle dile getirmişsiniz..
Hayatın baharında hazan vurmuş yaprak gibi savrulmak ta varmış hayatta...
Her insanın hayatında bu tür duygu ve yaşanmışlıklar vardır zannediyorum..
Rabbim sizi o dikenli yolların azabından koruöuş sizi..
tebrik ediyorum
selam ve saygılar..
Ahbende
kızartıcı olay yaşamadık her defasında rüyalarım reklam geçidi yapardı güne öyle uyanırdım...
Rabbime sığınmayı düstur edindim kendime
Teşekkür ederim yorum için selam ve dua ile
Güzellik başa bela. Harika bir anlatım olmuş. Bende çok kıyafet alırdım hâlâ da alırım yokluktan olsa gerek
Ahbende
Ve bu hayat beni çok yordu...
Alış veriş kadının kendini teselli hali...
Yorum için teşekkür ederim
. Selam ve dua ile
Tabiki her şey beşer beşer olanca hayırlı olsunun yerini tükürük aldı.
O kadar da olsun be ablam.
Gülümsemenin bir tık ilerisi, güldüm.
Hüzünlü bir hikaye.
Yazılan, beraberinde yazılmayan çok şeyi de anlatıyor geçim sıkıntısı babında.
Çok iyi bilirim.
Yazılarınız hüzünlü ve akıcı.
Hayırlı geceler
Ahbende
Yorum içn teşekkür ederim.. Selam ve dua ile
Keyifle okudum, süreklendim kelimelerin peşinden. Aklıma İbo'nun '
Sarışınsın, sarısın, güzel
Sen bir selvi dalısın, güzel
güzellik başa bela güzel,' şarkısı geldi.
Nerden başladı nerede bitti anlatı anlamadım çok güzeldi hani daha uzasa okumayı keyifle sürdürürdüm.
Kaleminize sağlık, güzel olsun devam olsun.
Ahbende
Güzel yorumunuza teşekkür ederim
Selam ve dua ile