Seç ilmiş Yalnızlık..
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bazen yalnızlık bir kader değil, bilinçli bir tercih olur.
Seçilmiş yalnızlık, kalabalıklar içinde kaybolmaktansa, kendi iç dünyasına çekilmeyi seçenlerin hikayesidir.
Gürültüden uzak, düşüncelerine sarılıp sessizlikte huzur bulmayı bilenlerin.
Seçilmiş yalnızlık, insanın kendini dinlediği, kendisiyle yüzleştiği bir süreçtir.
Herkesin kaçtığı anlarda, o yalnızlığı kucaklayanlar, kendi ruhlarının derinliklerine inmeyi göze alır.
Bu yalnızlık, bazen bir durulma, bazen de bir arayıştır.
İnsan, kalabalıkların içinde kaybolmaktansa, sessizliğin içinde kendini bulmayı seçer.
Dışarıdan bakıldığında hüzünlü ya da eksik gibi görünebilir.
Ancak seçilmiş yalnızlık, aslında en dolu hissetme hali olabilir.
Çünkü insan, kendiyle kalmanın huzurunu keşfettiğinde, dış dünyanın dayattığı her şeyden sıyrılır.
Seçilmiş yalnızlık, aslında kendini keşfetmenin en değerli yollarından biri.
İnsan, kalabalıklar arasında çoğu zaman kendini unutur, başkalarının beklentileri ve talepleriyle şekillenir.
O sıradanlaşma, insanı bir kalıba sokar ve özgün olan yanlarını köreltir.
Yalnızlık ise, içsel bir aynaya bakma fırsatı sunar.
Başkalarının sesleri sustuğunda, gerçek kimliğinle tanışırsın.
Kendi düşüncelerine, hislerine varoluşuna derinlemesine dalarsın.
Bu tanışma bazen zorlayıcı olabilir, çünkü insanın kendini olduğu gibi görmesi cesaret ister.
Ama işte tam da bu yüzden, yalnızlık, özgürlüğün ve bireyselliğin kapısını aralar.
Başkalarına bağımlı olmadan, yalnızca kendi varlığına güvenerek yaşamayı öğrenir.
Kendi sesine kulak verebilme cesaretidir.
Dış dünyanın karmaşasından uzaklaşıp, kendi iç sesini duyabilenler için bu yalnızlık, ruhun en derin dinlenişidir.
Ve bu dinleniş, insanı büyütür, derinleştirir.
Seçilmiş Yalnızlık..
Yalnızlık, çoğu insanın kaçındığı, kimi zaman ürkütücü bulunan bir kavramdır.
Ancak bazıları için yalnızlık, bir tercihtir; başkalarından değil, dünyanın gürültüsünden, zorunluluklarından, beklentilerinden bir kaçıştır.
Bu yalnızlık, zoraki bir durumdan ziyade bilerek, isteyerek seçilen, derin bir içsel yolculuğun kapılarını aralayan bir seçimdir.
Seçilmiş yalnızlık, insanın kendine dönme, kendini anlama ve dünyaya farklı bir gözle bakma yolculuğudur.
Seçilmiş yalnızlık, dış dünyanın karmaşasından sıyrılıp, içsel huzuru bulma arzusudur.
Kalabalıklar arasında kaybolmak yerine, sessizliği tercih etmek; seslerin, düşüncelerin, hislerin berraklaştığı bir alana çekilmek demektir.
Kimi zaman, bu yalnızlık bir odada, bir Deniz kenarında ya da bir Dağın tepesinde yaşanır.
Ancak asıl yalnızlık, dış mekânlardan çok, içsel bir mekândır.
İnsanın kendine sığındığı, gerçek düşüncelerini duyabildiği bir alandır.
Seçilmiş yalnızlık, bir özgürlük ilanıdır aslında.
Başkalarına ihtiyaç duymadan, sadece kendinle yetinmeyi öğrenmenin, kendi varlığını anlamanın bir yoludur.
Bu yalnızlıkta, insan kendine karşı dürüst olur.
Maskeler, zorunluluklar, sahte gülüşler bir yana bırakılır.
Yalnız kaldığında insan, en çok kendine yakındır.
Duygularını, zaaflarını, umutlarını, korkularını çıplak gözle görebilir.
Kendiyle yüzleşme cesareti bulur.
Bu yalnızlık, çoğu zaman huzur vericidir.
Kimi zaman da zordur; çünkü kendinle baş başa kalmak, tüm eksiklerinle yüzleşmek anlamına gelir.
Ama bu yüzleşme, insana güç katar.
Çünkü insan, kendini tanıdıkça büyür, olgunlaşır.
Seçilmiş yalnızlık, her şeyden çok bir öğrenme sürecidir; insanın kendini ve dünyayı yeniden keşfettiği bir alan.
Seçilmiş yalnızlık, dış dünyadan bir kaçış değil, iç dünyaya bir dönüş yolculuğudur.
Seçilmiş yalnızlık, bir kaçış değil, bir arayıştır.
Kalabalıkların, seslerin, görüntülerin arasında kendini kaybetmemek için, bilinçli bir geri çekilmedir.
Bu yalnızlıkta insan, hem özgürlüğünü bulur hem de içsel bir derinlik kazanır.
Ve belki de bu yalnızlık, yaşamın en zengin, en dolu halidir;
Belki de en çok bu anlarda insan, gerçek anlamda kendisi olur.
Kendi iç sesini dinlemeyi, kendini yeniden tanımayı ve hayatı sorgulamayı seçenlerin tercihidir.
Bu yalnızlık, insanın özüne dönme yolculuğudur.
Sessizlikte kendini bulma, düşüncelerini süzgeçten geçirme ve duygularını anlamlandırma anıdır.
Başkalarının fikirleri, beklentileri ya da dayatmaları olmadan sadece kendinle kalma cesareti ister.
Bu, zorunluluktan doğan bir yalnızlık değildir;
bilakis, kendi isteğiyle dünyadan bir adım geri çekilmeyi seçenlerin, sessizliği bir sığınak olarak görenlerin hikâyesidir.
Seçilmiş yalnızlık, hayatın anlamını yeniden düşündüğü ve ruhunu beslediği bir zaman dilimidir.
Kaçınılmaz bir yalnızlık değil, insanın özüne dönüş yolculuğudur.
Sessizlikte yeniden doğan bir farkındalık, bir güçtür.
Ìnsanın kendi iç dünyasına dönüşüdür.
Sessizlikte kaybolmak değil, sessizlikte kendini bulmaktır.
Bu yolculukta kendi içinde keşfetmen gereken bir derinlik olduğunun farkına varırsın.
Kendi düşüncelerinin, duygularının ve hayallerinin farkına varırsın.
Kendini yakından tanırsın.
sevay
YORUMLAR
Sevay
Teṣekkür ederim..
İçre dönük yolculuğumuzun muhteviyatı:
Öznemizin serpildiği ve özlemin sonlandığı...
Ve de eşleşen yürek esintiniz:
Ne çok benden ne çok bizden...
İyi ki de yazıp paylaşmışsınız.
Tüm yüreğimle teşekkür ve tebrik ederim, sevgili Sevay.
İçten selam sevgilerimi gönderiyorum...
Yürek ikliminizde açan çiçek çiçek ve duyguların doruğunda arayışın zuhur ettiği bir kayıp değil bir ayıp hiç değil bir kaçış hiç, sadece hayatın anlamını keşfetmeye dair ve iç sesin revaçta olduğu duygu sarmalında büyüsü elbet yalnızlığın tek sırdaşımız yine kendimiz iken...
Sevay
Yalnızlık, aslında kaçış değil, kendimizi bulma yolunda bir rehber.
İç sesimizin yankılandığı bu duygusal sarmalda, hayatın anlamını keşfetme arayışı daima bizimle.
Kalbinizin derinliklerinden gelen bu içten yorum için çok teşekkür ederim.
Sevgiyle,sevgimle,mutluluklar diliyorum💖
Seçilmiş yalnızlık, insanın yaşam yolculuğuna ışık tutacak bilgiler içeriyor. Kaleminizden akan bu bilgileri okumak büyük bir zevkti.
Esenliklerimle.
Sevay
Sevgiyle,mutlu kalın..
Seçilmiş yalnızlığı çok güzel anlatmışsınız. Benim kendimle tanıştığım zamanlardı, insanlar sizi sıradanlaşrıyor, başka birine dönüştürüyor. Tebrikler
Sevay
Seçilmiş yalnızlık, dış dünyanın kaosu içinde bir sığınak, bir kendini bulma alanıdır.
Ne güzel ki bu yolda, insan kendine en gerçek dostu olabilir.
Teşekkür ederim,sevgiyle..
Sevay
Teṣekkür ederim..
Seçilmiş yalnızlığın; isteğimiz dışında, zorla maruz kaldığımız yalnızlıktan şöyle bir farkı var: Yalnızlık kendi seçimimiz olduğunda, istediğimiz an son verebiliyoruz ona. Aynen bir komşumuzu kahve içmeye davete etmişiz gibi… Kendimizle yaptığımız kahve keyfine benzer sohbette her şeye dışarıdan bakıp zihnimizde bir düzene koyduktan sonra sohbete son verdiğimizde, irili ufaklı taşlarla dolu bir yol yerine en küçük bir çer çöp olmayan bir yolda gidercesine, ayağımız taşa takılır korkusu olmadan, kafamızdaki karmaşadan büyük oranda kurtulmuş bir şekilde, gönlümüz rahat ilerleyebiliyoruz.
Az önce kendimizle yaptığımız o tatlı sohbetin tadı hâlâ damağımızda; en samimi, en içten bir tebessümü yüzümüze iliştirerek “merhaba” diyoruz dışarıdaki dünyaya.
İnsanı derin muhasebelere yönelten; günlük hayatın koşuşturmasında, o kalabalık içinde kendimizi kaybettiğimiz; hayattan ne beklediğimizi, gerçekten ne istediğimizi bile unuttuğumuz bir ortamda kimi zaman yalnız kalmaya ne kadar ihtiyacımız olduğunu bize bir kez daha hatırlatan, çok anlamlı bir yazı olmuş.
Emeğinize sağlık…
Sevay
Kendimizle yaptığımız bu içsel yolculuk sayesinde, zihin karmaşamızdan arınıp, daha sakin ve huzurlu bir şekilde hayata devam edebiliriz belki..
Çok teṣekkür ederim güzel yorumunuz için.
Sevgiyle kalın
……vuslata ermekti belki niyetim
ama yollar mihnetle doldu nihayetim
her adımda âh u enîn yükseldi semâya
gönül bir harâbeye döndü neylesem nasîbim
âşka meftûn olan mı var sabrım nihâyetsiz
her gece firkatle yanar ömrüm dermânsız
cemâ'âtler yalandır gözümde bir melâl
sükûneti seçtim gönlüm âvâre ve gamdan azâd
bir yol ki zulmet ümidler perîşân olmuş
her bâd-ı sabâ içimde kopmuş felek dolanmış
uzlet-i münzeviyeye sığındım içimde bin bir sâda
lâkin hakikat işte vuslat hayâlden bir adım uzakta kalmış……:
Sevay
Teşekkürler
Sevgi ve saygılarımla
Saygıdeğer Yazar,
Yalnızlık üzerine yazdığınız bu derinlikli, anlam dolu satırlar, kalbime dokundu. Kelimeleriniz, seçilmiş yalnızlığın ne denli güçlü, ne kadar incelikli bir içsel yolculuk olduğunu o kadar güzel anlatıyor ki, her cümlede bir adım daha kendi içimize dönüyor, ruhumuzun derinliklerine dalıyoruz. Kalabalıkların içindeki sessizliği ve bu sessizliğin içindeki huzuru böylesine samimi bir şekilde dile getirmeniz, düşüncelerimizin berraklaştığı o dingin alanı yeniden hatırlatıyor.
Yalnızlığı bir kaçış değil, bir arayış, bir içsel keşif olarak tanımlayışınız, yaşamı anlamlandırma çabasındaki herkese ilham verici bir rehberlik sunuyor. Sözlerinizle, içsel huzuru bulma yolculuğunun aslında ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anladım. Bu yolculukta insanın kendini tanıma cesaretine vurgu yapmanız, o derin yalnızlığın içinde bile zenginleşen, büyüyen bir yaşamın var olduğunu bizlere gösteriyor.
Yazınız, yalnızlığın hem bir özgürlük hem de bir bilgelik yolu olduğunu zarif bir üslupla dile getirirken, okuyanı ruhsal bir huzura davet ediyor. Bu ince farkındalığı böylesine güçlü ve dokunaklı bir şekilde ifade ettiğiniz için size en içten teşekkürlerimi sunarım.
Sevgi ve saygılarımla
Sevay
Yalnızlık üzerine yazarken hissettiğim derinlik ve incelik, sizin gibi anlayışlı ve duyarlı bir okuyucu tarafından böylesine güzel ifadelerle geri dönüyor olması, gerçekten çok değerli.
Yalnızlık, dediğimiz gibi bir kaçış değil, bir içsel yolculuktur.
Bu yolculuk sırasında insan, hem kendisiyle hem de hayatla olan bağlarını yeniden keşfeder, anlamlandırır.
İçsel huzuru bulmanın zorlu ama bir o kadar da tatmin edici bir süreç olduğunu siz de çok güzel ifade etmişsiniz.
Her birimizin kendi içimize dönebilmesi, sessizliğin içindeki anlamı bulabilmesi için cesarete ve zamana ihtiyacımız var.
Sözlerimle bu sürece katkıda bulunabildiysem ne mutlu bana.
Güzel düşünceleriniz ve değerli geri dönüşünüz için size en derin teşekkürlerimi sunarım.
Her daim huzur dolu ve anlamlı bir yolculuk diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla