- 279 Okunma
- 1 Yorum
- 4 Beğeni
Anılar
Epey yürüdükten sonra
Nefesim.kesildi
Arnavut yokuşunda ..
locasından izler gibi baktim
Filmimin sahnesine
yeni esin rüzgar
esmelerle karşiladı beni
Öyle çok şey var.ki buralarda eskiye dair
..
Ah!
patinaj cekiyor aklım
Zihnimin dik rampasında..
bazen hatirladigimla hatirlamadigim arasinda.tetikliyiciler ipucu veriyor ..
Film Rulosunda istanbul o günlere ait olan her anımı
unuttugum anılarımı.hatirlatıyor
..
Ben istemiyordum ki buralardan gitmek..
Bazı seyleri unutmak
Bu şehir unutkan yapıyor insani
Ve hayat tutup savuruyor seni ordan oraya
Anılar, yaşamın en değerli hazineleri. Kendi kimliğinden vazgeçmeyen
Kültürüne geçmişine sadık
degerlerini inançlarını koruyan gerçek birer örnek teşkil ediyor.
eli öpulesi, büyüklerimiz.
Muhteremler zaman geçsede, özünden geçmeyen insanlar film şeridimden geçiyorlar bir bir..
eski sokaklar
Incir kokusunu tutup getiriyor buram buram
Belkide anılar baharda acan çiçekler..
Ah
Ağaçlar
Özledigim yesillerim..
Ben istemedim ki onlardan uzak kalmak.
Çitlee cevrili çimlerden
o tahta sıralardan
O ağaclardan tanidıklarımdan
Bu hatiralar, bir gerçekligin yansiması
sehrin açılan perdesinde
Gözlerimin önünde fırildak gibi pixeller
Farklı renk ve görünümleriyle
Bir boşluğun içinde kayboluyorlar..
Leylekler mi getirdi aniları
Maçkaya...
Her bir anı sahici anadan doğma sarışın ve çekıci
Istanbulun zarafeti ve tarih gizli yollarında
prestijle süzülen, uzun şemsiyemiz elimizde..
Manken.inceliğinde..yagmurlar piyasa yaparken.caddesinde
Turlardık annemle
Ya
Beyoğlu
Havada parfum kokusu
Geçmişe dair yogun his uyandiriyor
Kokuyu duymadan zihnimde canlanıyor.
Rengi
Değer hissinin var olduğu anılardan sesler yankılanıyor
Küçük parçalardan
oluşan bir bütün.
Bir rüya mı, bir gerçek mi?
Karışıyor ..
Ah..
Gidiyorum
Sevgilim yesilim taşım akasyam
ışığımı yavaşca bırakıyorum
güzelligine sularının...
..
YORUMLAR
zaman bir âşıkın sazının tellerinde inleyen bir türkü misali akar, dildendile, gönülden gönüle. tıpkı nehir gibi sürükler insanı meçhule doğru, yokuşlu yolların döşendiği, ufga uzanan yollarda savruluruz. her adımda geçmişin sesi yankılanır, gönlün sazı çalar ve o ince sızı kendini bir çiçek kokusu gibi hatırlatır. oysa ne çok şey bırakır insan ardında; her köşe başında, her eski taşın üstünde bir anı misali birikmiş nice hatıra vardır…
anılar, bir tel dolanmış mendil gibi yüreğe sarılı, en ince köşelerine kadar dokunur. her dokunuşta nazlı bir gülün yaprağına konan çiğ tanesi gibi titrer. sabahın alaca karanlığında birdenbire parlar ve içimizde bambaşka türküler söyletir. kimi zaman bir karaca oğlan türküsü kimi zaman pir sultan’ın derin haykırışlarıdır zihnimizde yankı bulan. ve her yankıda insan toprağına daha sıkı sarılır, köklerine inatla tutunur…
Berker ra na
Etkili yorumunuzla zenginlestirdiniz.
Yazimi..
Katkıniz icin tesekkürler
Selamlar.