- 200 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
RÜZGÂRIN SAVURDUĞU MEKTUPLAR (5)
Bana tatlı tatlı gülerek ’’tatlı uykular’’ dedi.
Hem de bana dedi. Ben kimim ki yahu? O an içimden onu tatlı tatlı öpmek geldi. O tatlı tatlı uyusun diye uykumdan feragat etmek geldi.
O tatlı tatlı baksın diye gözlerimi ona vermek geldi. Ulubatlı Hasan gibi sevda bayrağını göklere dikmek geldi. Aklıma amma da çok şey geldi. Ellerimi, dilimi, hatta geri kalan ömrümü bile vermek geldi. Ömrümü bile mi dedim? Yanlış dedim, seve seve veririm. Veririm vermesine de her bir şey geldi de bir tek o gelmedi.
Ben de ne yapar ne eder menziline varmak için uzun adımlar ata ata ona kestirmeden gider, yanına sokulurdum. Yanı başına upuzun uzanmak bile kısacık ömrümü uzatır. Kısaysa kısa, ne yapalım yani, hayat kısa diye o da kısalacak değil ya gönlümde.
"O kadar da uzun boylu değil ama ya!" derse, tamam anlaştık, peşinen alacağım olsun. Taksitle de verirse hayır demem, lâkin iş uzar. Şimdi uzun uzun veresiye defteri filan arattırmasın bana. Kefil mefil de istemem, gözlerinin hatırı var. Kalbini de verirse kaymaklı kadayıf olur, üstüne de kalbimi veririm cilası olur.
Uzun lafın kısası, uzatsa yanağını ve elbette artık neresi denk gelirse, -ki bu saniyeden sonrası lambayı açıp kapamak dahi zaman kaybıdır- bu uzun gecelerde uzun uzadıya öpüşelim, sevişelim bir güzel ödeşelim.
Sonrası mı? Sonu hiç gerçekleşmeyen taptatlı bir rüyaymış. Bilsem uyumaya devam eder, hiç kalkmazdım yatağımdan.
Vecdi Murat SOYDAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.