- 416 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SÖĞÜT’TE KIZIK BOYU ÇADIRI 2024 - NAFİ ÇAĞLAR
SÖĞÜT’TE KIZIK BOYU ÇADIRI 2024
Ertuğrul Gazi’yi anma etkinliklerine 2004 yılından beri – bazen atlama olsa da - düzenli katılmaktaydım. 2010 yılından sonra Kızık Boyu olarak örgütlü katılmaya başladık. 2018 yılında ise, ilk kez çadır yeri aldık. Belediye çadırları kurup teslim ediyordu. Her yılı çadır talebi için dilekçe yazmamız gerekmektedir. Bu yazımızda, Kızık Boyu’nun 2024 yılı Söğüt etkinliğini konu alacağız. Kısmet olursa, diğer yılları da zamanla, tek tek yazmak istiyorum. Haziran’da yapılan hazırlık toplantısına 2014 yılından sonra ben katılırdım. 2018 yılından sonra Birliğimizin başkan yardımcısı İzzet Güngör ve Bilecik il beyimiz Fikret Ayhan Hitit beyler katılmaktaydı. Bu yıl ise, bilgimiz dahilinde Söğüt ilçe beyimiz Nejat Yıldırım bey katıldı. Söğüt Belediyesi, çadır yeri vermek için her yıl Ağustos ayında dernek, fed. konfed. ve vakıflardan dilekçe ister. Ben yaz tatili dönemi olduğu için yine Gaziantep’teydim. Kızık Boyu Federasyonu yönetim kurulu üyesi olan Mahmut Özay’ın yanına gider, hem kendisini ziyaret eder, hem de dilekçemi yazar e-posta ile gönderirdim. Bu yıl da öyle yaptım. Sıra çadır görevini .yapacak boydaşlarımıza gelmişti. Daha önce, Balıkesir, Bolu, Bursa ve Kütahya illerinde yaşayan boydaşlar çadır görevlerini yapmışlardı. Geçen yıl, Söğüt’ten ayrılmadan önce, 2024 yılında Afyon Sandıklı Kızık köylüleri çadır görevini yaparlarsa iyi olur diye önermiştim. Bu doğrultuda, Ağustos Temmuz ayında, Afyon Sandıklı Kızık köyü muhtarı Yılmaz Başpınar beyi aradım. Sağ olsun, kabul etti. Afyon il beyimiz Fahri Fevzi Kartal beyi arayıp, bilgi verdim. O’da olumlu buldu. Ağustos sonunda çadır yerinin yine verilmiş olduğunu öğrendik. Günü gelince çadır kuruldu. Bolu Seben Kızık köyünden emekli öğretmen ve danışma kurulu üyemiz Yaşar Kayrancıoğlu Perşembe gününden varmış, emanetteki afişleri Ayhan beyle birlikte çadıra asmışlar ve fotoğraf çekerek paylaşmışlardı. Cuma günü sabah erkenden Afyon il beyimiz Fahri Fevzi Kartal kardeşimiz, görev sorumluluğu ile çadırı ziyaret etmiş ve görselini paylaşmıştı. Cumartesi sabah erkenden Sandıklı Kızık köyü muhtarımız Yılmaz Başpınar beni arayarak, çadırın yerini sordu. Beraberinde Rauf Kartal, İbrahim Ulutaş, Hasan Ceviz, Kenan Coşkun, Mehmet Keskin ile gelmişti. Benim amcaoğullarından Bursa’da oturmakta olan Bülent Özay’da önceden çadıra ulaşmıştı. Ben de 7 Eylül 2024 Cumartesi günü 06.30’da İstanbul’dan yola çıktım. 12.30’da çadırımıza ulaştım. Çok sağ olsunlar varış saatime göre ayarlayarak öğle yemeği hazırlamışlar. Sac üzerinde Afyon sucuklu tava yapmışlar. Çadırda yer sofrasında öbeklendik yedik. Semaverde çayımız da demleniyordu. Afyon’dan leblebi ve lokum da getirmişlerdi. Çadır önünde konumlandık ve konuk beklemeye başladık. Gelip geçenleri izliyorduk. Bursa Yıldırım Cumalıkızık köyünden Akın Eraslan geldi. Çadırı ziyaret etmek istemiş. Polis ekip arkadaşlarıyla resmi elbiseli idiler. Çay ve leblebi ikram edildi. Onlar gidince, biz çadır ziyaretleri yaptık ve geri geldik. Bir süre sonra, Eskişehir’de görev yapmakta olup, Tokat Kızık köyünden öğretmen Kerim Soyuer ve kardeşi astsubay Muhammed Soyuer ailecek geldiler. Onlara çay ve çocuklarına lokum ikram edildi. Akşam saatinde Gaziantep Yavuzeli Kastel köyünden akrabam Adem Özkılıç eş ve çocuklarıyla geldi. Söğüt’te astsubaylık yapıyormuş. Sağ olsunlar, gelinimizle birlikte beni ısrarla eve davet ettiler. Ancak ben obamdan ve otağımdam ayrılamam dedim. Elbette, Ayhan ve Nejat beyler de eşleriyle çadırda hazırdılar. 23.00 sularında herkes gitti. Biz 24.00’e kadar oturduk, etrafı izledik. Gün boyunca gelen giden çok olmuştu. Artık çadırımız uğrak yerlerinden bir yerdi. Afyon’dan gelenler aynı zamanda yol yorgunuydu. Siz yatın dedik. Ben daha bir süre takıldım. Az yürümüştüm ki, Üniversite Hocası Hakan Altuntaş ile karşılaştım. “Nafi hoca aş dağıtıyorlar” dedi. Ben sağ ol hocam. Zaten birazdan yatacağım dedim. “Ya sen git bir tabak al ye” dedi. Ben de bunun üzerine gidip, bir tabak aş aldım. Geri dönüp obama haber vereyim dedim. Otağa geldim ki, Bülent Özay yataktan kalkmış, önüne iki tabak almış yiyordu. Birisini bitirmek üzereydi bile. İkincisini de yiyeceği belliydi. Ben ona, ne çabuk haber aldın, sıraya girdin, aşını aldın, geldin ve yedin dedim. O da bana “buradan geçen birisi iki tabak verdi geçti dedi. Ben de elinde üç dört tabak aş olan birisini görmüştüm zaten dedim. Sonra çadırın içine seslendim. Kızık Obası aş dağıtılıyor. İsterseniz kalkın yiyin. Hiç kimseden ses çıkmayınca, çıktım ve aş yiyen arkadaşların çadırını bulup yanlarına oturdum. Bu sürede tarih değişmiş 8 Eylül 2024 Pazar günü olmuştu. Saat 01.11’de çadırımıza gelip yattım. Çoban abası bana kısa gelmişti. Dizlerimden aşağısı boşta kalmıştı. Bir iki saat geçmeden çok üşüdüğümü fark ettim. Kızık kiliminin yarısını üstüme doladım ve rahat yattım. Sabah 08.00’de hepimiz ayaktaydık. Kahvaltıdan sonra, kalabalık artmaya başladı. Çevre il ve ilçelerden insanlar da doluştular. 13.30’da aş almaya gittik. Ben sac tavayı aldım, Hacı bir çay tepsisini aldı. Aşı alıp geldik ve oba halkını doyurduk. Çadırımızı ziyaret eden yine çok oldu. 14.00’te Afyon Sandıklı Kızık köylülerini yolcu ettik. Çadırın üstüne Söğüt belediyesinin yazdırdığı, Kızık Boyu Federasyonu afişini ödül olarak onlara armağan ettik. Belediye yetkilileri olan iki Ayhan beyden özel izin almıştım. Çünkü diğer çadırların yazıları duruyordu. Çoğu boşalmıştı bile. 15.00 sularında Bursa Kestel Derekızık köyünden Ünal Alaçam eş ve çocuklarıyla geldiler. Onları da yolladıktan sonra, Yaşar hoca, eşi ve ben Küre köyüne geçtik. Her zaman olduğu gibi oraya uğrayıp geçelim dedik. Birer tabak aş da orada yedik. Tam bu sırada Ayhan hoca aradı. Yerimizi söyledik. Geliyorum dedi. Ben de Küre eski muhtarı İbrahim Güğercin beyi aradım.16.30’da hepimiz Dursun Fakıh Tepesi’nde buluştuk. Yeni muhtar Eyüp Seylan ile de tanıştırdı eski muhtar bizi. Masaya oturur oturmaz Bursa’dan İzzet Güngör aradı. 17.45’te Dursun Fakıh Türbesi’nden ayrıldık. F.Ayhan Hitit hocam ve eşi Şengül öğretmenim, sağ olsunlar beni Bilecik otogarına 18.15 arabasına yetiştirdiler. Bolu’ya geldiğim zamanlarda ise, rahmetli babası, Bolu Seben Kızık köyü derneği kurucu başkanı ve benim meslektaşım, beni Bolu eski otogarına yetiştiriyordu. 23.30’da İstanbul’a ulaştım. 2025 yılı için Karaman Kızık köylülerinin, 2026 yılı için Ankara Kızık köylülerinin çadır görevi olduğunu duyurdum. Hatta gelecek 10 yılı bile sıraladım. Bundan sonra kurumsallaşacağımızın ümidi arttı içimde. Gelecek dönemlerde yeni kuşağa yönetimi devretmenin hesaplarını yapmaya başladım. Bütün boydaşlarıma sevgi ve saygılarımla. 10 Eylül 2024 İstanbul
NAFİ ÇAĞLAR KIZIKBEYİ
Kızık Boyu Birliği Genel Başkanı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.