"AMA"LAR BİZİ DURDURAMAZ

• 17 Eylül 2024 Salı 00:53:08

Her “ama” bir mazeret, bir kaçış ya da bir tereddüdü işaret ediyor olabilir
Hayatta çoğu zaman kendimize veya başkalarına sunduğumuz gerekçeler, bir "ama" ile sınırlanıyor. Oysa, bazen dışarıdaki gerçeklikler de bize aynı şekilde bir “ama” ile geri dönüyor. Beklentilerimiz, arzularımız ve gerçeğin kendisi arasındaki fark, bizi o “ama”larla yüzleştiriyor.

Dışarıdaki dünyada da sürekli bir "ama" ile karşılaşıyoruz. Bir şeyler tam yolunda gidiyor gibi görünürken, birden beliren bir engel, bir tereddüt ya da beklenmedik bir olay, bizi durduruyor ya da düşünmeye zorluyor. "Ama"lar, belki de hayatın bizi düşünmeye, durup yeniden değerlendirmeye çağırdığı anlar.

Bu "ama"ların ardındaki gerekçeleri sorgulamak, onları aşmak için çaba göstermek belki de bizi ileriye taşıyacak olan şeydir. Hayatın "ama"larına takılı kalmak yerine, onları anlamak ve aşmak, gerçek anlamda bir ilerleme sağlar .

"Ama"lar hayatın önümüze koyduğu bilinçli ya da bilinçsiz sınırlar gibi. Her "ama", bizi durup düşünmeye, sorgulamaya ve bazen de geri çekilmeye zorlayan bir işaret. Bu durum, bir yandan kendi iç dünyamızda yüzleşmemiz gereken tereddütlerle, korkularla ya da bilinmeyenlerle alakalıdır. Diğer yandan ise dış dünyanın beklenmedik iniş çıkışları, hayatın kaotik doğasını temsil eder.

Ancak "ama"lara takılmak yerine, onları birer fırsat olarak görebiliriz.

Belki de bu "ama"lar, içsel büyümeye, hayatımızda yeni yönlere açılmaya, daha derin anlamlar keşfetmeye dair davetlerdir. Onları aşmayı başardığımızda, sadece önümüzdeki engelleri değil, aynı zamanda kendimizi de aşmış oluruz.

Hayatın içinde ilerlemek demek, sadece akışta olmak değil, bu "ama"larla başa çıkmayı ve onlardan öğrenmeyi de içerir. Her “ama” bir son değil, belki de yeni bir başlangıçtır.

"Ama"lar, yüzleşmekten kaçtığımız ya da o an için görmediğimiz fırsatların kapıları olabilir. Bazen bir duraklama, bir engel gibi görünse de, aslında bizi daha derin bir farkındalığa yönlendirebilirler. Her "ama" içimizde yeni bir soru doğurur, belki bir korkuyu ya da bir isteği açığa çıkarır. Onların üzerine düşündüğümüzde, kendimize dair daha fazla şey öğreniriz.

Hayatın doğal akışı içinde bu "ama"larla karşılaşmak kaçınılmaz. Ancak önemli olan, bu duraklamaları bir tehdit olarak değil, birer gelişim fırsatı olarak görebilmek. Çünkü her "ama", bizi değiştirme ve dönüştürme potansiyeline sahip. Eğer bu fırsatları kullanabilirsek, içsel olarak büyür, bakış açımızı genişletir ve hayatı daha derin bir anlamla yaşamaya başlarız.

"Ama"ların arkasındaki fırsatları görebilmek, hayatı daha derin bir şekilde anlamamıza ve kişisel olarak büyümemize yardımcı olabilir. Bu süreç, sadece dışsal engelleri değil, aynı zamanda kendi içsel sınırlarımızı aşmamızı sağlar. Her bir "ama" bizi durdurmak yerine, yeni bir başlangıç ve gelişim fırsatı sunar. Bu fırsatları değerlendirdiğimizde, daha tatmin edici ve anlam dolu bir yaşam sürme şansı elde edebiliriz.

Sonuç olarak, "ama"lar bizi durdurmaz, tam tersine, onların ötesine geçtiğimizde hayatın bize sunduğu yeni yolları keşfederiz.

Selda iyiekmekci (Erdoğan)