- 165 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇ KALINMIŞ
“Biraz dinlense!..” dedim. Alay ediyormuşum gibi baktı bana.
“Çok mu saçma bir şey söyledim?!” dedim gazetedeki adama bakarak, sesimde cam kırıkları…
“Hani bir oyundu bu; kaderleri değiştirecektik?.. Bu adama öyle bir
hayat kuracaktık ki bu yaptığını yapmamış olsun; öyle karar vermemiş miydik?”
“Ama bu kadar da yükseklerde uçmadan…”
“Yüksekten korkacaksak, bu oyuna niye girdik ki?!” dedim. “Ayaklarımız ille de yere basacaksa; biraz havalanacak olursak gerçek denen duvara toslayacak, içinden geçebilecek kadar şeffaflaştıramayacaksak duvarları… neyi değiştirebiliriz ki?!”
Derin bir nefes alıp birkaç saniye gözlerini kırpmadan bana baktı. “Ya sabır” der gibi… Kırmak istemiyordu, belli… Ama bir parça da olsa canımı acıtmak zorundaydı, yoksa benimle çıktığı bu yolculuğu daha fazla sürdüremeyecekti. Duruşu, bedeni, her şeyiyle bunu fısıldıyordu.
“O adam böyle insanlık dışı bir şeyi neden yaptı, anlamaya çalışıyoruz. Sense dinlenmesi gerektiğini söylüyorsun, öyle mi?”
“Aynen öyle! Adam dolmuş şoförü… Küçük yaşta bir berberin yanına çırak olarak verilmiş. Orta ikide okulu bırakmış, daha doğrusu bırakmak zorunda kalmış. Çünkü bildi bileli bir yerlerde çalışması gerekmiş. Ayakkabı boyamış, simit satmış, bir ara oto tamirhanesine girmiş. Velhâsıl her role girmiş çocukluğu boyunca. Tek yapmadığı şey çocuk olmak… Bir de tüm bunların üstüne, sürekli babasından dayak yemiş.”
“O kızın ne günahı vardı peki?!”
“İyi bir ailesi olması…” dedim. “Bu adamın sahip olamadığı en önemli şeyi tatması yani: Sevgi…”
“Yani adamı haklı buluyorsun, öyle mi? Kız o hayat dolu görüntüsüyle istemeden de olsa canını yaktı, bunun karşılığında da adam ona o iğrenç şeyi yaptı; bununla da kalmadı, geride bir ipucu kalmasın diye katletti. Sen de ona acıyorsun.”
“Saçmalama!” dedim avaz avaz. “Ben o psikopata, Allah’ın manyağına neden üzüleyim? Hayatının baharında, hayalleri olan, o pırıl pırıl genç kız dururken… Psikolog olacakmış, okumadın mı? O kız yaşasaydı neler katacaktı kimbilir varlığıyla çevresine? Kimlere dokunacak, hangi karanlıklara ışığını götürecekti? Belki bu manyak gibilere bile dokunabilecekti bir şekilde. Manyak olmadan önce, manyaklığa giden o sürecin bir yerinde onlardan birinin karşısına çıkacak, ihtiyaç duyduğu en önemli şeyi, şefkati verecekti ona.”
“ ‘Dinlenmesi gerek’ diyecekti hatta belki…” dedi, duyulur duyulmaz bir sesle. “ ‘Bu kadar yormayın bu yaşta… Bırakın oynasın biraz da… Çocuk olduğunu bilsin. Yoksa günün birinde çok fena patlar içindeki çocuk, tehlikeli oyunlara girişir. Geç kalınmış bir çocukluğun hıncını almaya yönelik olur tüm oyunları: Canları yakmaya…’ diyecekti.”
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.