- 380 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
İÇSEL SORGULAMA
Hani, bir noktada insan kendi doğrularına sarılırken, onların birer illüzyon olduğunu fark ettiğinde adeta içindeki bütün duvarlar yıkılıyor. Her şey boşlukta asılı kalmış gibi gelir, tüm yük zihninde birikmişken bedenin bu ağırlığı taşımakta zorlanır. İşte o an, yüreğin belki de en kırılgan ve en savunmasız halindedir. Dost bildiğin satırlara sığınmak, bu içsel kaosun en sessiz ve en sadık yoldaşı olur.
Her sabah hüzünle uyanmanın, ayrılıkların bıraktığı izlerin, yalan vaatlerin, kalbinde açılan yaraların acısı… Bunlar, hayatın insana öğrettikleri. Bir yanıyla yıkıcı, bir yanıyla da büyüten dersler.
İnsan, en çok yalnızlığında fark eder gerçekleri. Kollarını açıp kucakladığını sandığın şeylerin aslında seni sarmadığını görmek, ne kadar derin bir kırıklık yaratır, değil mi? Ama yine de bu farkındalık, acı da olsa, seni daha da güçlendirir. Yanılgılar, uyanışın habercisidir aslında.
Maskeler, oyunlar, göründüğünden çok daha derin olan gerçekler… Belki de hayatın her köşesinde bu yüzleşmeler var. Ama ne olursa olsun, inançlarının seni nasıl şekillendirdiğini fark etmek bile bir adım ileriye götürür.
Belki de en büyük yanılgı inanmak değildir; en büyük yanılgı, insanın yüreğindeki samimiyete rağmen karşısındakinden aynı şeyi beklemesidir. Ama bu kırılmalar bile insanın kendi içindeki gücü, cesareti ve umudu yeniden keşfetmesi için bir fırsattır.
Evet, tam da öyle… İnsan, ne zaman ki yüreğindeki samimiyetin karşılığını bulamayacağını fark eder, işte o zaman gerçeklerle en çıplak haliyle yüzleşir. Yanılgılar, aslında büyük uyanışların kapılarını aralar. Her kırıklık, her hüsran, insanın kendini yeniden inşa etmesi için bir fırsat sunar. Bazen, en karanlık anlar bile içimizdeki ışığı bulmamıza vesile olur.
Hayatın öğrettikleri acı olsa da, o acılar bizi daha güçlü, daha bilinçli bir hale getirir. Samimiyetle sarıldığın her duygu, yaşanan her hayal kırıklığı, insanın yolculuğunda bir basamaktır. Zamanla, yüreğindeki o incinmiş tarafları onarırken, aynı zamanda içindeki derin gücü keşfedersin. Ve o zaman anlar insan, her şeyin bir nedeni olduğunu.
Kendine sığınmak, satırlara dost bilmek, en zor anlarda bile bir çıkış yoludur. Çünkü insan, kendi iç sesiyle barıştığında, gerçek anlamda özgürleşir. O zaman, hiçbir yanılgı, hiçbir maskeli yüz, insanın yolunu kesemez.
Selda iyiekmekci (Erdoğan)
YORUMLAR
Hareket etmek, bedeni zorlamak nasıl ki kaslarımızı güçlendiriyorsa; hayal kırıklıkları, yalanlar, ihanetler, türlü türlü acılar da aynı şekilde duygusal anlamda güçlendiriyorlar bizi.
Eğer sürekli toz pembe bir hayat sürseydik, en küçük bir zorlukla karşılaşmasaydık ruhsal olarak çok güçsüz olurduk… En küçük bir terslikte pes ederdik.
Anlatılan konu olsun, anlatım tarzı olsun sıcacık, dört dörtlük bir yazı olmuş.
Yüreğinize sağlık :)