- 140 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GIDA, İLAÇ,SİLAH VE TOHUM BANKASI
GIDA, İLAÇ,SİLAH VE TOHUM BANKASI
Ebu Garip şehrinde Ortadoğu’nun en eski tohumlarının olduğu bir tohum deposu vardı. Ebu Garip ismi kulaklara hiçte yabancı gelmiyor değil mi?
Ebu garip cezaevi işkence görüntüleri televizyon ve ajanslara servis edilmişti. Sizce neden bu işkenceler olmuştu? Ne aradılar Irak’ta? Kitle imha silahları olduğu iddia edildi. Bulamadılar, yoksa Aranan tohum deposu muydu?
İnsanlığa yakışmayan taciz tecavüz ve işkence görüntüleri ile insanın kanı dondu. Şeytan Bile bu işkencelere düğme ilikler sanırım.
Peki bu olaylar zinciri arkasında ki olay neydi?
Hiç şüphesiz kadim tohumların peşinde idiler.
Gazeteci üstad Ali Bektan ağabeyin Gıda İlaç Silah Bay Ölüm Rockfeller kitabında bahsettiği gibi geleceğe yatırım yapan derin aile Rockefeller’in planları dahilinde hareket edildi.
Türkiye’de Siyayet bu derin ailelerin etrafında şekilleniyor, Yine gazeteci Büyüğümüz Cengiz Özakıncı’nın dediği gibi Bugün hangi siyasi parti olursa olsun, Bu derin ailelerden icazet almadan iş yapamaz. Bir devlet büyüğümüzün avukatı ile hasbelkader tanışmış ve gayet samimi bir sohbet esnasında soruyu patlattım.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası para basma yetkileri kimde?
Sahi kimde sizce?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti gerçekten bağımsız mı? Sizlerden gelecek cevaplara göre devlet büyüğümüzün avukatı cevabını paylaşacağım...
KIYAMET TOHUM DEPOSU
Svalbard tohum deposu, Kıyamet Bankası gibi isimler ile anlatılan tohum deposunda dünyanın her yerinden her çeşit bitkinin tohumu elde edildi ve depolandı.
Tohumları depolamak için birçok neden vardır. Birincisi, bitki yetiştiricilerinin mahsulün verimini, hastalık direncini, kuraklık toleransını , besin kalitesini, tadını vb . artırmak için ihtiyaç duyduğu genleri korumaktır. Bir diğeri, biyolojik çeşitliliği ex situ koruma çabasıyla nadir veya tehlike altındaki bitki türlerinde genetik çeşitliliğin kaybını önlemektir.
İki hafta önce ki yazımda belirttiğim gibi Gıdayı silaha dönüştüren şeytani akıl GDO’lu gıdayı piyasaya sürerek insan sağlığı ile oynamaktadır.
UZUN ÖMÜRLÜLÜK SÜRÜREBİLİRLİK
Tohumlar yüzlerce hatta binlerce yıl boyunca canlı kalabilir. Canlı bir bitkiye dönüşen en eski karbon-14 tarihli tohum , İsrail’deki Büyük Herod’un sarayında yapılan kazılarda bulunan yaklaşık 2.000 yıllık bir Yahudi hurma ağacı tohumuydu .
Şubat 2012’de Rus bilim insanları , 32.000 yıllık bir tohumdan dar yapraklı bir şampiyon ( Silene stenophylla ) yeniden ürettiklerini duyurdular . Tohum, Sibirya’daki donmuş toprağın 124 fit (38 m) altında 800.000 diğer tohumla birlikte bir oyukta bulundu. Tohum dokusu , toprağa nakledilene kadar test tüplerinde büyütüldü . Bu , uygun koşullar altında DNA’nın uzun vadeli yaşayabilirliğini örneklemektedir. Türkiye’de yapılan kazılarda bulunan buğdaylar ile tarım yapıldığı haberlerini hep beraber okuduk. Anadolu’nun kadim tohumları ile tarım yapılması güvenilir ekipler tarafından desteklenmelidir.
TÜRK TOHUM BANKASI VE YAPAY ET
Üniter devletler kendi tohum depolarını kuruyor veya güvenilir yerlerden tohum ve gıda tedarik ediyor, özellikle Ukrayna Rusya savaşı sonrası gündeme gelen gıda sorunu halen dünyanın gündeminde ki yerini koruyor, Şeytani akıl milletin beynine çip takma ve yapay et üretme derdinde maalesef maliyeti düşürme bahanesi ile tarım ve hayvancılığa savaş açmış durumdalar...
Türk çiftçisi ise kredisini ödeyemediği için elinde ektiği toprak alınmak ile tehdit ediliyor, Rahmetli Süleyman Demirel döneminde tarım desteklemesi, ucuz mazot ve hibeler ile köylü ihya edilir iken, köylü de ekip biçiyordu.
Tarım sisitemli olarak bitiriliyor, Sudan’da tarım denemesi sonuçları ne oldu bileniniz var mı?
Türkiye’de tarım toprakları durur iken Sudan’da tarım yapmak hangi akla hizmet bilemedik.
Savaşta ki iki ülke Ukrayna ve Rusya dünyaya tahıl satışını herkes gördü. Düşünen insanlar bundan bir ibret alır değil mi?
Hatta Sudan’da Türkiye’ye gösterilen yerler Ürdün’e kiralandığı dahi söylendi.
Türkiye’de ise Buğday silolarına yapılan sabotajlar oldu. Kimin yaptığı halen meşhul aydınlatılamadı. Gelelim Yapay et ve Çip meselesine; Bu iki projede göze çarpan isim Bill Gates ve Elon Musk; Yapay et konusunda Bill Gates’in çalışmaları halen sürmekte, Çip konusunda ise Elon Musk oldukça iddialı aldığı ihaleler ve yaptığı projeler ile kendinden söz ettiren Elon Musk’un çalışmaları insanlığı yapay zeka ve çip ile kontrol altına alma çabası son sürat devam ediyor, İnsanlar başına geleceklerden habersiz yaşamaya devam ediyor, Abd ve Avrupa’da aydın yazarlar bu olanlara sessiz kalmaz iken Türkiye’de kaç kişi bu konuların üzerine gidiyor soruyorum sizlere!
Başına geleceklerden habersiz kulaktan dolma bilgiler ile gelecek tasarlanamaz. Üniter Devlet yapısı, Vatandaşın sağlığı, Genç neslin devamlılığı korunmalıdır. Sosyal devlet dahada geliştirilmeli, vatandaşa kaliteli yaşam standartları sağlanmalıdır. Oysa milletin çocuklarına imam hatipleri reva görenler kendi çocuklarını en kaliteli yabancı okullarda okutmaktadır. Siyasal otorite liyakati esas kılmaz ise ülke çok zor bir dar boğazdan geçer iken, Halkı daha zor günler beklemektedir. Muhalefetin erken seçim isteğine kayıtsız kalan iktidar çiftçiye haciz gönderme hazırlığı yapmaktadır.
Bu Türk köylüsüne bir ana altından sopa göstermedir. Oysa Ankara ve İstanbul Belediye Başkanları Şehirlerinin köylerine kadar tarım desteklemesi yaparak güzel örnekler teşkil ettiler, Mansur Başkan ve Ekrem Başkan bu güzel icraatları ile Diğer belediyelere güzel örnek oldular, Bursa’da ise Yeni Başkan Bozbey ümit vaat ediyor, Tarlada kalan ürünleri halka sunan Başkan halkta daha köklü çalışmaları ile beklenmektedir, ekipler ve kadrolar oturdukça daha iyi işler olacağı kuşkusuzdur. 25 yıldır vazifede olanlar ise şapkalarını önüne alıp düşünsünler biz nerede hata yaptık diye...
Vesselâm...
Son söz; Türkiye’nin ve Bursa’nın başlıca sorunu sağlık, nitelikli gıda ve eğitim, ulaşımdır.
Depremsellik ise görünmeyen sorunlardır. Komplo teorisi olabilir ama 2025’te olası bir depreme ne kadar hazırız? Malûm Haarp denen bir baş belası var. Liyakat ve Adil bir seçim ile gelen yeni Bursa Yönetimi tez elden ağırlığını bu konu başlıklarına vermek zorundadır. Yoksa Emaneten geldikleri koltuk ve makamları bir daha göremezler...
Mahlasa gerek yoktur, Ricaül Gayb’ın erenleri işini bilir. Mirasına ve Misyonuna sahip çıkamayan Devlet’te Millet’de ağır terbiyeden geçer.Haftanız ve gününüz güzel Hızır Nebi ve Ricaül Gayb erenleri yoldaşınız olsun...
Not : Bu makale 2 Eylül 2024 tarihinde Orhangazi lider gazetesi ve Orhangazi tv’de tefrika edilmiştir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.