- 166 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
HAYAL'İN HAYALLERİ 2
HAYAL’İN HAYALLERİ 2
Yazamadım belki!
Belki de hiç yazamazdım.
Ama artık bu toplumdaki kötü insanlara " DUR" demenin zamanı gelmedi mi?
Ben de Güneydoğu Anadolu ’ nun bir kasabasında dünyaya geldim.
Kız çocuklarınının varlığından rahatsız olup, evlat diye sayıya bile koymadıkları bir zamanda doğmuşum ne yazık ki!
Babam, paranın var olduğu zamanlarda gece hayatına düşkünlüğü ile dillere destandı.
Annemle babam her gün bu nedenle kavga eder, annem dayak yer, biz çocukları yanına alır babasının evine giderdi.
Orada üvey annesi, üvey kardeşleri bir hay huydur olur geçmezdi günler.
Ne yapsın annem?
Gerisin geri boynunu büker ,evimize geri döner, kaderine razı olurdu.
Çok sürmez,babam yine " haydi sen bugün babanların evine git!" derdi.
Bizler 1, 3, 5, 7 ve 9 yaşındaki çocuklar peşpeşe dedemleri boylardık.
Annemin gözünün yaşı hiç dinmezdi.
Dedemlerin evi öyle çok uzakta değildi.
Bir alt sokakta oturuyorlardı.
O gece büyük dayım bizim kapının önünde bir araba durduğunu görmüş," abla sizin evde misafirler var" demişti.
Annem de" bize değil, komşuya gelmişlerdir" diye geçiştirmişti.
Ertesi gün annem bizi toplayıp tekrar eve geldiğimizde evin altı üstüne gelmiş şekilde bulunca, annem babamla kavga etmeye başlamıştı.
Babam, annemi dövmeye başlayınca ben koşarak dedemlere haber vermeye gitmiştim.
Henüz 7 yaşında küçücük bir kız çocuğu!
Yüreğim ağzımda koşarak gittim.
Dedem işe gitmişti. Anlattım.
Nenemle büyük dayım hızlıca bizim eve doğru gittiler
O kadar hızlı koşmuştum ki nefes nefese orada kalakalmıştım.
Tam o anda diğer dayım evden çıktı.
"Bekle birlikte gidelim. Gel içeri!" dedi
Niye çağırıyordu ki beni?
Aklıma hiç bir şey gelmiyordu.
Bir anda beni kucaklayıp içeriye götürdü.
Neler oluyordu?
Anlayamıyordum.
Anneme yardım için gitmemiz gereken yerde beni içeri odaya götürüp üstüme çöktü.
Nefes alamıyor, çırpınıyordum.
Sanki bir ayı üstüme çökmüş, o üstümde nefes nefese bir şeyler söylüyordu.
Bırak! Bırak! Öldüm nefes alamıyorum!
Desem de boştu.
Herşey kapkaranlık!
Ben ölüyor, nefes alamıyordum.
Canım yanıyor ölmek istiyordum.
O an dışardan sesler geldi.
Bana" kimseye söylersen seni kör bıçakla keser öldürürler" dedi.
Kime neyi söyleyebilirdim.
Babam, hep annemi dövüyor,
Annem hep ağlıyor, kardeşlerim ise zaten her zaman ağlıyordu.
Ben 7 yaşında o evin büyüğü idim.
Eve nasıl gittim.
Ne oldu hiç bir şey hatırlamıyorum.
Başıma kötü bir şey gelmişti ama bu kötü şeyi ben söyleyemezdim.
Korkuyordum.
Kör bıçakla kesilmekten korkuyordum.
Babam hem annemi hem beni öldürürdü herhalde.
Anneme yazık değil mi?
Ben o günden sonra hiç konuşmadım.
Bu adam beni her bulduğu yerde sıkıştırmaya çalışıyordu.
Ben kaçmaya çalışıyordum.
O nasıl oluyorsa bir fırsat yaratıyordu.
Dayanamıyordum bu tacizlere
Ben dokuz yaşında iken kendi kendimi öldürmek için yollar aradım.
Bulduğum iki şişe ilacı tek tek yuttum.
Öleyim ama kimse duymasın istiyordum.
İki gün ilaçların etkisi ile baygın yatmışım.
Herkes cin çarptı sanıp eve hocalar getirtmiş başıma birikmişler.
Ben kendime geldiğimde annemin gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüştü.
Sadece " anne" diyebildim.
Yanaklarımdan yaşlar süzülürken.
Annem" şükür! " diyordu.
Ben ölseydim en çok annem üzülecekti biliyordum.
O gün yaşımdan büyük kararlar aldım.
Bu durumu ölsem bile kimseye anlatamayacak, bu adamdan hep kaçacak ,hayatımı okuyarak kurtaracaktım.
Ben hayatımı okuyarak, çalışıp çırpınarak kurtardım.
Güzel bir gelecek elde ettim.
Anneme de güzel bir gelecek sağladım ancak ne pahasına,!
Biz kız çocukları bu kötü kaderi yaşamak zorunda mıyız?
Narsist bir baba veya narsist bir koca bizim kaderimiz mi?
Daha kaç Narin bu şekilde mücadele etmeli veya ölmeli?
Soruyorum sizlere?
YORUMLAR
AYRIKOTU
Ayakları üzerinde durabilen, bilinçli ve mutlu bir şekilde hayata devam etsinler.
Anne babaların asli görevi bu olmalı!
Teşekkürler 🙏♥️