- 111 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Canın cehenneme leş dünya
Canın cehenneme leş dünya
Canı cehenneme rahat uyuyanın
Kapısını örtenin perdesini çekenin
Yüreği yalnız kendiyle dolu olanın
Duvarları ancak çarpınca görenin
ŞÜKRÜ ERBAŞ
Her kelimenin bir anlamı vardır ve her kelime insana bir sorumluluk ödev ve görev yükler işte insana düşen en temel görev anlam ve manayı öğrenmek lâzım önce insan olmak sonra kulluk bilincine varmak gerekir işte bu bilinçle hareket eden insan dışarda alev varken kardeşi boğazlanırken Yüreği sadece kendi derdinin ateşi ile dolu olamaz oysa günümüz insanı öylemi dışarda mahşer günü ve cehennem ateşi yanarken adeta kendi derdini düşünür oldu anne evladını evden kovarken baba kızına küserken bacı abisinden selam sabahı keserken herkes adeta kendi kapısını kapatıp keyfine bakar olmuş insanlar banane başkasından ben sadece kendi acıma bakarım diyecek haldeler oysaki peygamberimiz buyurmuyor mu müminler ancak kardeştir bugün müminler boğazlanıp binlerce zulme uğrarken dilimiz lâl olmuşsa gün gelir o Zalimin bıçağı bizede değmezmi
Canı cehenneme başkasının yangınıyla
Evini ısıtıp yemeğini pişirenin.
Bahçesine dek gelen alevleri
Şehrayin sanan aptalın
ŞÜKRÜ ERBAŞ
Biz ki Allahın kullarıyız ona inanmışız ve iman etmişizdir imanki her nefes alış yeni bir sınavdır ve öyle bir aşkla iman etmişizki o iman-ı aşk ki insanlar açken tok yatamazsın zalime dur diyeceksin diye emrediyor zalime dur diyemez bir aç ın karnını doyurmazsak dertlinin halini sormazsak peygamberimiz Allahın azabını hakedeceğimizi tenbihliyor
("İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır".)
Yani filistinde Türkistanda müslümanlar yanan ateşi söndüremiyorsa İsrail ve ABD yi bir kaşık suda boğamıyorsa ve mümin kanı oluk oluk akıyorsa yanan ateşte bizde ortağız demektir ve sokakta aç insanlar yokluktan ölüp soğuktan donarken bizim imanımızı inancımızı sorgulamamız gerekir insanlar ölürken ve açken müslümanlar nereye saklandı
Canı cehenneme,camlarında
Parçalanmış cesetler uçarken
Bir iğdiş incelikle çiçekleri sulayanın.
ŞÜKRÜ ERBAŞ
Bugün her sokakta bir kan var caddeler parça parça linç edilmiş cesetlerle dolu paletler bebek vücutlarını çiğnerken insanlar disco bar plajlarda eğlence peşinde insanlar camlarını değil gözlerini kapatmış akan kanı görmüyor zulme dur demek varken alkış çalıyor Allahım şu toklar neden bir kez olsun aç insanı sormuyorlar insanlar ateş altında yanarken eğlenceye dalan insanlar plajlarda kendilerini suluyorlar
Mutfakla yatak odası arasında
Çarşılarla gövdesi bencillik hırsı
Yılgınlıkla yenilgisi arasında
Dünyayı tüketenin canı cehenneme.
ŞÜKRÜ ERBAŞ
Bugün insanlar kendi gölgelerinden bile bıkmış mutfaktan yatak odasına gidip gelmekle gün tüketiyorlar içlerinde umut biriktirip bahar açmak yerine yılgınlıkla yenilgiyi biriktirmeyi tercih ederek dünyayı karartmışlar kendilerini tüketmişler herkes kendini kendi içine kilitlemiş insanın içi banane ve hep bana demekle bencillik hırsı ile ziftlenip çamurlaşmış
Orda dağlar bir mezarlık
Bulutlar kan salkımı sular toprakta düğüm
Orda evler oda oda kanarken
Burda yeşerenin canı cehenneme.
ŞÜKRÜ ERBAŞ
Bugün müslüman müslümanın acısını duyması gerekirken sanki bu müslüman kullar hakiki imanın adını lezzetini unutmuş imanın anlam ve manası kaybolmuş sadece ismi kalmış insanlar kendisinden bezip yılgınlık ve yeise düştü düşmese idi filistinde akan kan türkistandaki gözyaşı bitmezmiydi her sokaktan oluk oluk kan ve gözyaşı akarken her oda bir mezar haline gelirken bulutlardan yağmur yerine bomba ve kurşun yağarken utanmaz hayasız dünya gülüp eğlenirmiydi
Ey bir halkın gözyaşıyla
ruhunu yıkayan kin
Ey zulümle yükselen başarı
Ölü sayısına endeksli maaş;
ŞÜKRÜ ERBAŞ
Bugün insanlar sadece alacağı maaşın kazandığı kârın peşinde paranın nereden geldiği ise hiç belli değil işlenen haramlar dünyamızı lağım çukuruna çevirirken sapıtan kullar bir avuç paranın peşinde insanların gözü kin ve zulümle kirlendi birbirbirlerinin hakkını gasp eder hale geldiler insanlar birbirine çelme takıp düşürme ve kardeşini çiğ çiğ yemenin fırsatını kolluyor leş kavgalarından beteriz
Uzun masallar ardında mağrur
Boynunda ölüm çanıyla oturan güç
Senin de senin de canın cehenneme
ŞÜKRÜ ERBAŞ
İnsanlar eline bir güç geçtimi sadece o güce muhalefet edeni yok etmek istiyorlar oysaki makam mevki güç bize yok etmek içinmi armağan edildi dünyaya nice diktatörler firavunlar karunlar geldide Allahın takdiri ile hepsi yok oldu kül oldu zulmeden zalimlerden geriye onların ateşte yanan külleri kaldı güç bir imtihan vasıtası idi insanın faydası iyiliğine kullanılmalıydı insanı yaşatmak varken onun elindekine göz koyana lanetler küfürler edilip geçildi
Senin de senin de canın cehenneme
Ey sultan hamit tuğralı korucu alayları
Kardeşi kardeşe kırdıran siyaset. . .
ŞÜKRÜ ERBAŞ
İnsanlar arkadaştı candaştı kandaştı beraber oturup iki sohbet edip çay içecekti araya siyaset girdi menfaat para
girdi birbirinden selamı kestiler iki kardeş kahve ortasında çay içerken birbirini katletti oturup birbirinin kanını içti dün madımaklar halepçeler nice katliamlar yaşandı 12 eylüllerde zindanlarda nice canlar yitirdik biz gafil insanoğlunun aklı başına gelmedi aklımız başımıza gelseydi bu kadar mazlum kanı akmaya devam edermiydi siyaset bir yalandı kim iyi yalan söylerse o kazanırdı ve biz insanlar kandırıldık kan döktük kan içtik zulüm ektik gözyaşı biçtik ve döktüğümüz linç ettiğimiz kanlara canlara doymadık bugün gene mazlumları ettiğimiz zulümle ezip yok etmeye devam ediyoruz bu insanlar ne zaman pişman olur ne zaman ettiklerinden utanır insanda utanacak yüz kalmadı ağlayacak göz kalmadı nice mazlumun kanı ahı elimize bulaştı bu kir kan ve zulüm diner mi bir gün
Bir gün elbet bir gün elbet
Örter üstünü bu ağır yanlışın
Sevgiyle, yalnızca sevgiyle işlenen
Bir dal incelik,bir simli gülüş
Bir kardeş mavi.
ŞÜKRÜ ERBAŞ
Allahım bir gün bitermi bu gözyaşı insanlar yaptığı hata ve yanlıştan geriye dönüp doğru yolu bulurmu doğruyu bulan insan yaptıklarından pişman olupta af diler mi birbirimizi katleden öldüren biz insanlar gün gelir birbirimizi sevmeyi öğrenirmiyiz Rahman ve Rahim olan Allahım biz masmavi şu gökyüzünün altında bir orman gibi kardeşçesine yaşamayı öğrenemedik gökten zulüm olduk insanların başına yağdık oysaki sen bize paylaşmayı öğrettin biz ise birbirimizi parçaladık sonrada oturduk döktüğümüz kanın kıydığımız canların başında oturduk halay çektik Allahım sen biz insanlara tövbeyi nasip kılki hatadan kusurdan ders alalım kapımızı yüreğimizi insanlara açalım şu sevgisiz gönlümüze bir damla sevgi verki yeniden dallanıp budaklanalım gökyüzünde çiçek açalım Allahım günah ve haramlarla gökyüzünü kapkara ettik
bu karanlık kapkaralık tekrar aydınlanır mı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.