Senden nefret edenleri sev; iyilikten başka üstünlük alameti tanımıyorum. -- ludwig van beethoven
Alkaya
Alkaya
@alkaya

Radyo

8 Eylül 2024 Pazar
Yorum

Radyo

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

109

Okunma

Radyo

...
Şehirleri bilmiyorum ama benim doğduğum topraklarda henüz elektrik yoktu. O zamanlarda köylerimizdeki kuşlar türkülerini söyler bizde dinlerdik. Yaşam alanlarına insanoğlu henüz beton dökememişti. Herkes birbirinin yaşam alanına saygı duyuyordu. Kuşlar özgürce yuva kurabiliyorlar, yavrularını korkusuzca büyütebiliyorlardı. Bundan dolayı ne zaman bir kuş sesi duysam aklıma hemen çocukluğum gelir.
Biraz büyüdük.
Köydeki bazı evlerin camlarından türkü sesleri gelmeye başladı. Şaşırdık, ‘’ Necati dayının hanımının sesine de hiç benzemiyor’’ dediğimiz türküleri duymaya başladık. Ne olduğunu anlamaya çalıştık ama olmadı, anlayamadık ve bir anlam veremedik. Ta ki Almanya’ya giden Avcı dayı izine gelene dek. Avcı dayı gelip kafasına taktığı tek tüy bulunan şapkası ile meydana çıktığında sesin nereden geldiğini anlayabildik. Avcı dayı sol omuzunun üstüne koyduğu bir kutudan çıkan türküleri dinleyerek yürüyordu. Demek ki türküleri bu kutudakiler söylüyordu. Önceleri bizde Avcı dayının evinden çıkmasını bekleyip, çıktığında peşine takılıp türkü dinlemeye başladık. ‘’Ne ulen ne benim peşimden gelip durursunuz’’ diye bize kızınca her zaman yaptığımızı yapmadık. Kaçmadık. ‘’O zaman bize bu kutunun ne olduğunu söyle, o zaman gideriz Avcı dayı’’ diyerek diklendik.
Avcı dayı gülerek’’ yahu çocuklar bu radyo, arkasında pilleri var onunla çalışır, istersen ahan da buradaki düğmeden açar istemezsen kapatırsınız’’ dediğinde pilli radyoyu daha yakından görebilmiştik. Gençliğimizde arkadaşımızın ağabeyinin getirdiği radyoyu bizde bazen aynı şekilde taşıyarak, bazen de bir ağaç dalına asarak türküleri dinlemeye başladık. Kibariye’nin ‘’kim bilir, kim bilir’’ diye söylediği şarkıyı dinleyip ‘’öf ülen öfff’’ diye naralar attığımız günleri hala çok kolay anımsarım. Herhalde çocukluğumuz çok hızlı geçmiş olmalı ki, şimdi ne kuşların özgürce uçabildiği ormanlarımız kaldı ne Avcı dayı ne de pilli radyolar. Gerçi kalmış olsa bile şimdiki zamanda bu radyoları dinlediğinde naralar atabilecek kol kola omuz omuza yürüyebilecek gençlikte kalmadı.
Şimdi gençler bilgisayarlarının başında oyun oynamakla meşgul, radyolar ise merdiven başında süs...

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Radyo Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Radyo yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Radyo yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.