- 218 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Narinin son mektubu
aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar.
ya ölmeli cellatlar ya da hiç doğmamalı çocuklar...
bir dua madası örseleniyor içimde, gökyüzü gürlüyor, annemin elinden elmeği düşüyor. ben hiçbir şeyi görmüyorum ama her şeyi duyuyorum. annem secdeye uzanmış, babam cebeza namazında ellerini havaya kaldırıyor. hiçbir şey anlamıyorum. bunlar nedir, diye soruyorum kendime. ama ben her şeyi görüyorum… akranlarımdan kimseyi görmüyorum; belki oynuyorlar, belki uyuyorlar. ama siz, hepiniz… sizi görüyorum. siz beni ne gördünüz ne de duydunuz…
sanki dua, içimde büyüyen bir acı gibi. sessiz ama güçlü, göğsümde yankılanan bir feryat. annem ellerini dua için kaldırırken, ben o ellerde sadece bir boşluk hissediyorum. babamın elleri gökyüzüne uzanıyor ama o ellerden çıkan kelimeler bana ulaşmıyor. sessizlik… imkânsızlık… anlayamıyorum. her şey o kadar uzak ve bir o kadar gerçek ki.
belki de her zaman böyleydi. belki de ben, sizin bakışlarınızın altına sıkışmıştım. oysa sizi görüyorum, hepiniz oradasınız, fakat beni ne gördünüz ne de duydunuz. ben size seslenmedim belki, ama gözlerim hep üzerinizdeydi. küçük bir kız çocuğunun dualarında bile saklı olan o acı gerçeği anlamadınız. gökyüzü gürlerken, ben o gürültüde kayboldum. annem secdeye kapanırken ben onun kalbinin derinliklerinde neler hissettiğini anlayamadım. ama bilirim, hepiniz bir yerdesiniz. bir köşede saklanmış, varoluşun en sessiz anında duruyorsunuz.
peki ya ben? ben hiçbir zaman o köşede durmadım. hep oradaydım, hep baktım, hep gördüm. ve ben, sizin unuttuğunuz her şeyi duydum…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.