**Yaşamdan Yaşamaya**
Hayat bir yolculuktur. Her başlangıç beraberinde bilinmeyenleri getirir.
Doğduğumuz andan itibaren bu yolculuk, durmadan ilerlediğimiz bir serüvene dönüşür.
Ancak bu yol, her zaman düz bir çizgi değildir; inişler, çıkışlar, dönemeçler ve kayboluşlarla doludur.
Yaşam, bize hep bir şeyler öğretir, fakat bu derslerin farkına varmak, onları içselleştirmek bazen uzun zaman alır.
Yaşadıklarımızın çoğu, o an için ağır gelir.
Acılarımız, kayıplarımız, hayal kırıklıklarımız...
Her biri ruhumuzda bir iz bırakır.
Zaman zaman bu izler, bizi yolumuzdan alıkoyar gibi görünse de aslında bizi dönüştüren, büyüten şeylerdir.
Her yara, bize bir güç verir.
Her gözyaşı, bir anlam kazandırır.
Yaşamdan öğreniriz; ama esas dönüşüm, bu öğrendiklerimizi yeni bir yaşama taşımakla olur.
Zorluklarla baş etmeyi öğrenirken, aynı zamanda hayatta daha derin bir anlam aramaya başlarız.
Başlangıçta sadece hayatta kalmaya çalışırken, bir süre sonra hayatı daha anlamlı kılmak için adımlar atarız.
Böylece "yaşamaktan yaşamaya" geçiş başlar.
Yaşamak, sadece nefes almak değildir.
O, her gün yeniden doğmaktır.
Karşımıza çıkan her yeni gün, yeni bir fırsattır; sevmek, öğrenmek, affetmek ve en önemlisi kendimizi bulmak için.
Geçmişin ağırlığından kurtulup, geleceğe daha hafif adımlarla yürümek, işte gerçek yaşam budur.
Kendi hikayemde, pek çok kez düştüm.
Karanlık zamanlarım oldu, yolumu kaybettiğimi düşündüğüm anlar.
Ama her kayboluş, aslında bir yeniden bulunuştu.
Çünkü her defasında bir parça daha büyüdüm.
Yaşamın bana sunduğu tüm bu deneyimler, beni bugünkü halime getirdi.
Artık biliyorum ki, her yara bir iyileşme, her kayboluş bir keşif, her son bir başlangıçtır.
"Yaşamdan yaşamaya" geçmek, acıların ağırlığını hafifletmeyi öğrenmekle başlar.
Zorlukları, büyümek için bir fırsat olarak görmek, ve her yeni günde, yaşamı yeniden kucaklamakla.
Çünkü gerçek güç, başımıza gelenlerde değil, onlara nasıl karşılık verdiğimizde yatar.
Her nefes, bir şanstır.
Yaşamın ta kendisi, içimizde akan bir nehirdir.
Onu durdurmak mümkün değildir, fakat biz bu akışa nasıl yön vereceğimizi seçebiliriz.
Yaşamdan yaşamaya geçmek, akışla barış içinde ilerlemeyi seçmektir.
Her anımızı bilinçli bir farkındalıkla yaşayarak, geleceğe daha umutla bakarak, yaşamı kucaklamak...
İşte, asıl yaşam bu.
Yaşamdan yaşamaya geçiş, içimizdeki dönüşümün hikayesidir aslında.
Bir mevsimi olmalı insanın
Tüm renkleriyle ona ait
Belki bahar gibi taze
Çiçek açtıkça umut dolan
Ya da kış gibi sessiz
Kar altında derin düşlere dalan
Bir mevsimi olmalı insanın
Sığınıp dinlendiği bir liman
Güz gibi sararmalı bazen
Yaprak dökmeli,yenilenmeli
Her sonbahar, bir başlangıca gebe
Bir mevsimi olmalı, insan kendine
Yaz gibi sıcak olmalı ruhu
Sonsuz günlerin altında genişlemeli
Bir mevsimi olmalı insanın
Her şey durduğunda dahi yaşayan
Tıpkı doğa gibi değişmeli insan
Mevsimden mevsime yol almalı
Her fırtınada güçlenmeli
Her Güneş doğduğunda parlamalı
Bir mevsimi olmalı insanın
Hangi ayda, hangi yılda olursa olsun
Kendini bulduğu, içinde büyüdüğü
Ve her nefeste yeniden doğduğu..
sevay