Şuan bu uzunca yazılmış iletiyi okumadan parmağıyla hemen yana kaydıran insanlar gibi olmak için nelerden vazgeçmezdim.

Şu olay çok büyük bir olay aslında insanlarin sessiz kalmasına bakmayın. Şu hayatta en dikkat ettiğim konu adalet, nedeni şu, Yaratıcının en büyük özelliği adaletli olmasıdır. Yaratıcıyı gözle göremeyip elle tutamadığımız için yeryüzünde ki karar mercileri yargı mensupları aslinda bir nevi O’nu temsil etmektedir. Bütün sıfatlardan üstün eksiksiz ve güç kudret sahibi Yaratıcı’ya karşı en büyük ihanet en büyük zulüm ancak adil olmayan kararlar vererek yapılır. Ve benim için bardağın taşmasına sebep olan bir sürü şeyin üzerine bu son nokta olmuştur. Dedelerimin kan ile elde ettiği bu topraklar ve bu şerefli bayrak altında yaşamak bana zulüm olmuştur. Her bir zerre toprak tanesinde hakkı olan bizlerin özvatanı olan bu topraklar da bizim gibi en net çizgisi adalet olan insanların nefes alması imkansız hale gelmiştir. Ülkeyi terk eden bütün okumuş insanların sadece para pul için değil de toplumsal çöküntü nedeniyle koşarak kaçtıkları bir ortadoğu ülkesi konumuna gelmesindendir. Ben de çok direndim belki birgün hersey düzelir diye umut ede ede bu zamana geldim.  Ancak milyonlarca insanın gözünün içine baka baka böyle bir dava konusunu adil olmadığını düşündüğüm şekilde karar vererek benim ülkeye dair bir zerre kalan umudun son kertesinin bitmesine sebep olmuştur. Aslında yapılması gereken tek şey, onurlu bir şekilde bütün borçlarımı ödeyip, bir kaç insandan helallik alıp nefes almakta zorlandığım bu topraklarda kendi kendimi infaz etmek olmalıdır. Ancak inancım gereği bunu yapmayı düşündüğümü düşünmüyorum. Ve bakmakla sorumlu ve yükümlü olduğum ailemi yüz üstü ve bensiz bırakmamak adına direniyorum. 2 tane kız çocuğu sahibi bir baba olarak yarın çocuklarımın başına gelecek herhangi bir duruma karşı adalet duygumun kalmamasından dolayı nefes alamaz hale geldim. Ve en önemlisi kızlarımında bu sosyal ve toplumsal olarak çöküntü içerisinde olan topraklarda diğer insanlara benzeyip adaletsiz adil olmayan bir nesil olarak büyüyeceğini düşünmek aldığım her nefeste boğulup kalmama neden oluyor.  Ya bu deveyi güdeceğiz, ya bu diyardan gideceğiz atasözünün bu diyarlardan çekip gitmeyi düşündüğüm evresindeyim. Hayatta yaşadığım derin sıkıntılar ve çaresizlikler nedeniyle onlarca insana psikolojik destek ve telkinde bulunan ben, bir bumerangın içinde kaybolmuş buluyorum kendimi. Yaşadığım toplum ve Sosyal çevremde ki yanlış adaletsiz kul hakkına karşı sosyal sorumluluk olarak gördüğüm durumlara kayıtsız kalamadigim için sağlıklı bir hayat yaşamamı engelliyor. Kayıtsız kalmamak ve hiçbirsey yapamamak arasında kalmak hergün beynimde yüzlerce hücrenin ölmesine sebep oluyor.  Bu kadarda olmaz dediğimiz herşeyin daha kötüsünü görüyor yaşıyoruz. Heryolu denediğimi düşünüyorum en yakınımdakilerin bile fikrini degistirebilmis değilim. Kendimi tekilleştirmekde çözüm olmuyor. Yazıyorum çiziyorum düşünüyorum, Yazıyorum çiziyorum düşünüyorum elimde koskocaman sıfır.
Son olarak
"Aklı öldürürsen ahlak da ölür.
Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür.
Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür.
Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür."
Fatih Sultan Mehmet Han